Aşağıdaki; özle, ruhla birleşerek derinleşmiş, ışıklanmış sözleri okurken bu sözlerin kime ait olduğunu çok merak etmeme rağmen en alt kısmına bakmıyor bittikten sonra Hz. MEVLANA ya ait olduğunu görüyorum. İşte o sözler...
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. Ağladım.
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun hayatın bitmeye başladığı an olduğunu, aradaki bölümün ölümden çalınan zaman olduğunu öğrendim.
Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla. Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim.
İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu... Sonrada her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim, sonra güvenmeyi...
Sonrada güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
İnsan tenini öğrendim.
sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu.
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonun da evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini örendim.
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretme kadar önemli olduğunu öğrendim.
Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra... Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana.
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi... Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi.
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğredim genç yaşta.
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım. Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine.
Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim. Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğredim.
Namusun önemini öğrendim.
Sonra namus beklemenin namussuzluk olduğun; gerçek namusun günah elinin altındayken günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.
Gerçeği öğrendim bir gün. Ve gerçeğin acı olduğunu. sonra dozunda acının yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya
Kalp durur
Akıl unutur
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur.
31.12.2018
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. Ağladım.
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun hayatın bitmeye başladığı an olduğunu, aradaki bölümün ölümden çalınan zaman olduğunu öğrendim.
Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla. Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim.
İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu... Sonrada her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim, sonra güvenmeyi...
Sonrada güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
İnsan tenini öğrendim.
sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu.
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonun da evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini örendim.
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretme kadar önemli olduğunu öğrendim.
Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra... Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana.
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi... Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi.
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğredim genç yaşta.
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım. Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine.
Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim. Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğredim.
Namusun önemini öğrendim.
Sonra namus beklemenin namussuzluk olduğun; gerçek namusun günah elinin altındayken günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.
Gerçeği öğrendim bir gün. Ve gerçeğin acı olduğunu. sonra dozunda acının yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya
Kalp durur
Akıl unutur
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur.
31.12.2018
31.12.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ