Ah yalan dünya! Sen nasıl bir dünyasın ki jet hızında akıp gidiyorsun. Öyle bir akıp gidiyorsun ki insan, bu akışa yetişemiyor. Geçen zamana sadece bakıp kalıyor…
İnsan yaşamın bu kadar hızlı akmasına anlam veremiyor.
İçinde ikinci bir yaşam umudunu yeşertmek için dini inanışlar var ediyor…
“Gidenlerden, hiç geriye gelenler var mı?” sorusu cevapsız kalıyor.
Sonuçta akıyor yaşam!
Dün yaşanan bir olay bugün unutulup gidiyor.
Yaşam unutmak üzerine kuruluyor.
Her şeyi unutuyoruz.
Daha doğrusu unutmak zorunda kalıyoruz.
Koca bir yıl küçüklü, büyüklü yaşanan bir sürü yaşanmışlıkla bitip gidiyor.
İşin doğrusu hep acılar var; sevinçler olsa da fark etmiyor…
Yaşanıp geçiyor…
Celal Şengör, zamanla ilgili şunu demiş: “Zaman çok kıymetlidir. Her anı çok iyi değerlendirilmelidir.”
Katılıyorum.
Zaman ne kadar hızlı akarsa aksın, insanoğlu yaşamı anlamlı kılmalıdır.
Tabii ki de zamanı durdurmak gibi bir şansımız yok.