PROVAKASYONA DİKKAT...

Ülkemiz son derece sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Bunu her duyarlı insan gibi hepimiz olumsuzluklarını hissediyoruz. Hepimiz şapkamızı önümüze koyup düşünelim. Bize ne oldu da, bu günlere geldik? Ya da, bu günlere gelişimiz bir tesadüf mü? Cevabı elbette hayırdır. Çünkü, hiç bir sosyal olay tesadüfen ve aniden gelişmez. Oluşması için iki husus gerekiyor.

Bunlardan birisi sürecin nedeni, diğeri de sürecin aktörü ya da aktörleri.

Önce sürecin nedenlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sürece gelişin en önemli nedenleri; yönetim zaafiyetidir. Yönetim; ciddiyet, bilgi, deneyim, adalet duygusu, empati duygusu ve en önemlisi de liyakat gerektirir. Bu saydığım hususlar, yönetim süreçlerinde yoksa toplumda, toplumsal huzursuzluk artar.

Sürecin aktörlerine gelirsek, toplumda, yönetim kadroları ve 

Toplumun her sorumlu, duyarlı ferdi bu sürece gelmede az ya da çok sorumludur. Yani hepimiz yaptıklarımızdan, yada yapmamız gerektiği halde yapmadıklarımızdan sorumluyuz.

Peki gelinen bu sıkıntılı süreçten çıkış imkansız mı? Sorusu insanın aklına geliyor.

Cevabı tabiiki hayır. Yeter ki; hepimiz bu durumdan çıkma konusunda, akıl, bilimin ışığında, yaşadıklarımızdan, edindiğimiz deneyimlerimlere uygun pozisyon alalım.

Çözüm sokakta değil. Çözüm karşılıklı anlayış ve iyi niyetli iletişim kurmadadır. Bunu da zaman kaybetmeden yapmaktır. Gerilim ve iletişimsizliğin kazananı olmaz. Sevgi, hoşgörü ve dayanışmayla aşamayacağımız sorun yoktur.