Dün Başbakanın AKP grubunda konuşurken ağlaması bana bir Sezen Aksu parçasını hatırlattı ağlama dayanamam.
Sayın Başbakan öfkeli konuşmasını açıklarken öfkede bir hitabet sanatıdır demişti. AKP'lilerin ağlamasını nasıl açıklayacak diye düşünüyorum da herhalde sayın Başbakan ağlamanında en etkili İKNA sanatı olduğunu söyler sanırım.
En çok kadınların baş vurduğu bir yöntem olsa da ağlamaK! Erkekler ağlamaz desekte zorda kalınca ağlamayı sever hemcinslerimiz.
Ağlamak çok insani bir duygudur. İnsanı yumuşatır, daha da insanlaştırır. Daha olumlu düşünmeye sevk eder. Acıların ve sevinçlerin ardından ağlamak insanı daha çok insancıllaştırır.
Ama dün Başbakanın ağlaması 30 yıl geç kalmış bir ağlamaydı...Oniki Eylül faşizminin yok yereastığı biri sağdan bir, soldan iki genci anlatırken başbakanın sesi çatallaştı.Ağladı okuduğu mektubu zor tamamladı.
Epeyce geç olsa da bu gözyaşlarında samimiyseler yinede kazanım olarak değerlendirmek istiyorum. Ama insanları ikna etmek için ağladıysalar bu durumu çok korkutucu buluyorum.
Yani hedefe ulaşmak için herşey mübah felsefesini anlamıyorum, anlamakta istemiyorum. Gayri ahlaki buluyorum.
İktidarının sekizinci yılında sadece kendi çıkarları için bir anayasa değişikliği yapacaksın bu değişikliği yaparken kimseyle uzlaşmayacaksın. Sanki 12 Eylül anayasasında ilk defa değişiklik yapılmış gibi ortalığı ayağa kaldıracaksın. İnsanları ikna etmek içinde 12 Eylül'de mağdur edilmiş bizleri istismar ederek insanları ikna etmeye çalışacaksın.
Çünkü bu anayasa değişikliğinde demokrasi adına 12 Eylülcülerin yargılanmasından başka hiçbir şey yok. Gerisi demokrasiyi sakatlayAcak tuzak maddelerle dolu. Yargının vesayet altına alınması gibi.
Eğer sayın başbakan referandumu kabul ettirmek için 12 Eylül'de mağdur olmuş, hapis yatmış, işkence görmüş sağcılara ve solculara ihtiyacı varsa bu referandumu kaybetmiş demektir.
Ben 12 Eylül'de hapis yatmış işkence görmüş biri olarak 12 Eylül anayasasının oylamasında hayır vermiştim. Bu günde AKP'nin kendisi için yaptığı anayasaya hayır diyeceğim.
Ama bir şeyide merak ediyorum . Acaba 12 Eylül anayasasının oylandığında sayın Başbakan hayır diyebilmiş miydi? 12 Eylül anayasası ໐,5 oyla kabul edilmişti. Ź.5 red oyu vardı. Çünkü zarflar şeffaftı kullandığın oyun rengi hayır mı evet mi olduğu belli oluyordu. Ondan dolayı hayır vermek isteyipte korkup veremeyen çok insan vardı.
12 Eylül'e kadar ağıtlı ve ağlamalı bir referandum süreci geçireceğiz. Tek bir şeyi biliyorum herşeyin doğrusunu sandık bilir. Sağlıcakla kalın.
(22.07.2010)
Sayın Başbakan öfkeli konuşmasını açıklarken öfkede bir hitabet sanatıdır demişti. AKP'lilerin ağlamasını nasıl açıklayacak diye düşünüyorum da herhalde sayın Başbakan ağlamanında en etkili İKNA sanatı olduğunu söyler sanırım.
En çok kadınların baş vurduğu bir yöntem olsa da ağlamaK! Erkekler ağlamaz desekte zorda kalınca ağlamayı sever hemcinslerimiz.
Ağlamak çok insani bir duygudur. İnsanı yumuşatır, daha da insanlaştırır. Daha olumlu düşünmeye sevk eder. Acıların ve sevinçlerin ardından ağlamak insanı daha çok insancıllaştırır.
Ama dün Başbakanın ağlaması 30 yıl geç kalmış bir ağlamaydı...Oniki Eylül faşizminin yok yereastığı biri sağdan bir, soldan iki genci anlatırken başbakanın sesi çatallaştı.Ağladı okuduğu mektubu zor tamamladı.
Epeyce geç olsa da bu gözyaşlarında samimiyseler yinede kazanım olarak değerlendirmek istiyorum. Ama insanları ikna etmek için ağladıysalar bu durumu çok korkutucu buluyorum.
Yani hedefe ulaşmak için herşey mübah felsefesini anlamıyorum, anlamakta istemiyorum. Gayri ahlaki buluyorum.
İktidarının sekizinci yılında sadece kendi çıkarları için bir anayasa değişikliği yapacaksın bu değişikliği yaparken kimseyle uzlaşmayacaksın. Sanki 12 Eylül anayasasında ilk defa değişiklik yapılmış gibi ortalığı ayağa kaldıracaksın. İnsanları ikna etmek içinde 12 Eylül'de mağdur edilmiş bizleri istismar ederek insanları ikna etmeye çalışacaksın.
Çünkü bu anayasa değişikliğinde demokrasi adına 12 Eylülcülerin yargılanmasından başka hiçbir şey yok. Gerisi demokrasiyi sakatlayAcak tuzak maddelerle dolu. Yargının vesayet altına alınması gibi.
Eğer sayın başbakan referandumu kabul ettirmek için 12 Eylül'de mağdur olmuş, hapis yatmış, işkence görmüş sağcılara ve solculara ihtiyacı varsa bu referandumu kaybetmiş demektir.
Ben 12 Eylül'de hapis yatmış işkence görmüş biri olarak 12 Eylül anayasasının oylamasında hayır vermiştim. Bu günde AKP'nin kendisi için yaptığı anayasaya hayır diyeceğim.
Ama bir şeyide merak ediyorum . Acaba 12 Eylül anayasasının oylandığında sayın Başbakan hayır diyebilmiş miydi? 12 Eylül anayasası ໐,5 oyla kabul edilmişti. Ź.5 red oyu vardı. Çünkü zarflar şeffaftı kullandığın oyun rengi hayır mı evet mi olduğu belli oluyordu. Ondan dolayı hayır vermek isteyipte korkup veremeyen çok insan vardı.
12 Eylül'e kadar ağıtlı ve ağlamalı bir referandum süreci geçireceğiz. Tek bir şeyi biliyorum herşeyin doğrusunu sandık bilir. Sağlıcakla kalın.
(22.07.2010)
22.07.2010
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
ABDÜLKADİR ÇAPANOĞLU
11.08.2010 13:41:00Değerli Kadim Beyciğim.Bu makaleniz, anlayabilene çok güzel bir özet olmuş.Sizin gibi 12 Eylül mağdurlarından biri olarak benimde oyum hayır olacaktır.En derin saygılarımla.