Yirmi birinci yüzyılın ilk on beş senesini geride bırakıyoruz artık. Hızlı ve çabuk geçti. 2000 yılında dünyada çok büyük kutlamalarla 21. yüzyıla merhaba demiştik
İki Dünya Savaşı ve çok sayıda bölgesel savaşların yaşandığı uzun yıllar Soğuk Savaşın sürdüğü 21. yüzyılı geride bırakıyoruz artık.
Onun için abartılı, şaşalı kutlamalarla karşıladık 21. Yüzyılı. Kolay değil onca acı çekmişti 20. yüzyılda insanlık artık kurtulacaktık. Bütün dileklerimiz 21. yüzyılın dünyaya barış getirmsiydi.
Ama öyle olmadı insanlığın ve emperyalistlerin hesapları uyuşmadı. Emperyalistlerin bölgemizle ilgili, enerji kaynaklarıyla ilgili talepleri vardı. Hemen 2001 senesinde Irak'ta demokrasi vaadiyle Irak'ı Iraklıların desteğiyle işgal ettiler. Yaklaşık iki milyon ölü, tecavüz edilmiş kadınlar dünyanın 21. yüzyılda görmediği insanlık dışı işkenceler. Hoşgeldin 21. yüzyıl.
Tabii Irakla kalmadı bu işgaller, bir Arap Baharı estirdiler. Mısır, Libya ve Suriyeyi İç savaşa sürüklediler. Milyonlarca ölü, bölünmüş, parçalanmış ülkeler yarattılar. Bitti mi? Hayır devam ediyor her kötülük sınırlarımızın arkasında devam ediyor. İnşallah ülkemizle ilgili kötü emelleri yoktur demekten başka çaremiz yok.
Velhasıl kelam ben 21. yüzyıla geçtiğim için kendimi mutlu hissedemiyorum. Hatta 20. yüzyılda kaldığımı düşünüyorum.
Neden mi?
Şöyle ki; ne ticari olarak ne siyasi olarak ne kültürel olarak ne insani olarak ne de musiki olarak bana hiçbir şey ifade etmiyor. Bu yüzyılın iyi bir seyircisiyim. Böyle de kalacağım. gibi.
Ticari olarak bu yüzyıl vahşi kapitalizmi getirdi. Küçük olan işletmelerin yok olduğu global şirketlerin hüküm sürdüğü, şirketler imparatorluğuna doğru hızla yol alan bir süreç yaşıyoruz. Yakın zamanda çarşılar kapanacak devasa çirkin AVM'lerin zorunlu müşterileri olacağız. Bizim ne yiyeceğimize, ne giyeceğimize bu şirketler karar verecek.
Siyasi olarakda gerisindeyim bu yüzyılın, hatta geçmişte eleştirdiğim siyasi liderleride özlemle arar oldum. Bugün ne iktidarı, ne de muhalefeti anlamıyorum. Ülkemi ve insanlarını gergin ve bölünmüş görüyorum. Siyasetçileri sahici bulmuyorum. Oy hesabıyla yapılan siyaset ülkeyi iyi yere götürmez diye düşünüyorum.
Kültürel olarakda yabancıyım bu yüzyıla. Bu onbeş yılda anlayacağım, ne romancı ne şair ne de müzisyenle karşılaşmadım. Hala eski yazarları , eski şairleri okuyup eski şarkıları dinliyorum.
Teknolojik gelişmeler o kadar hızlı oldu ki yetişmek mümkün değil. Radyolarla başlayan hayatımız bugün bilgisayar teknolojisi iletişim devrimiyle internetin hızına yetişmeye çalışıyoruz.
İnternet hayatımıza o kadar hızlı ve çok girdi ki getirisi mi fazla götürüsü mü bilemiyoruz. Çünkü biz bunların ahlaki ve yasal alt yapısını oluşturamadık. Çünkü hayatla ilgili sınırları kaldırıyor ortadan . Onun için yeni ahlaki değerler oluşturmak zorundayız diye düşünüyorum.
Ne diyeyim daha fazla uzatmayayım 21. yüzyılda kalmam korkaklığımdan değil, değerlerimden dolayıdır. Ben 20. yüzyılda yaşamaktan mutluyum 21. yüzyılı da seyretmekten.
Ben umutsuzum ama hepimize umutlu ve mutlu yıllar diliyorum.
02.01.2016
02.01.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
zenel aydoğan
11.05.2016 00:13:00Yozgataykende yozgatlı gibi yaşamadık hocam
KADİR ALTUNBAŞ
18.02.2016 10:37:00YAZILARINIZI OKUYORUM VE OKUMAKTAN ZEVK ALIYORUM. SADECE BİR KÖŞE YAZARI USLUBUNDAN ÇOK SANKİ BİR DEVLET ADAMI KIVAMINDA YAZIYORSUNUZ. BİZİ YÖNETENLER DE KEŞKE SİZİN GİBİ DEVLET ADAMI SIFATINDA OLSALAR... SİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM...