Cumartesi günü CHP’nin İl başkanlığı kongresi vardı. ilginç bir kongreydi. Salonda ne kadınlar vardı, ne gençler, ne de demokrasi. İlkel bir tüzük uygulaması yaşadık. CHP’nin tüzüğü ile değil bir siyasi parti basit bir dernek bile yönetilmez.
Kongreyi çirkinleştirenlerin başında divan başkanı seçilen (adını yazmaya bile gerek görmüyorum.) Sivas milletvekili vardı. Güya tüzüğü uyguluyorum diye partilere söz hakkı vermedi. Tüzük gereği bu kongrede sadece il delegelerine söz verdi. İl delegesi olmak içinde ya il başkanının ya da ilçe başkanının güvenilir adamı yani yalakası olmak gerektiği aşikardır. Divan başkanı genel merkez ve Deniz Baykal’a yapılan eleştirileri içine sindiremedi. Her fırsatta bu eleştirilere cevap vermeye çalıştı. Baykal’dan daha fazla Baykalcıydı.
Bir çok partinin il kongresine misafir olarak katıldım. Bütün partilerde kadının yeri var. Bazı toplantılarda kadın erkek ayrı oturunca CHP’liler yeri yerinden oynatırlar “Haremlik selamlık” uygulanıyor diye. Halbuki CHP’liler kadını tüm yok sayıyorlar ne haremlik selamlığı eve kapatıyorlar. CHP’nin il kongresinde hiç kadın yoktu.
CHP’nin kurucu önderi Atatürk 1934 yılında bir çok Avrupa ülkesinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verdi. Ama bugün Atatürkçülüğü kimseye bırakmayan CHP Atatürk’ün en önemli değerlerini yok sayıyor.
Atatürk Cumhuriyeti gençliğe emanet etti. CHP kongresinde gençlikde yoktu. Hiçbir CHP’li genç oğlunu veya kızını alıp kongre salonuna gelmedi. Çünkü CHP’liler CHP’li oldukları için mutlu değiller. CHP’yi umut olarak göremiyorlar CHP’yi yönetenlere inanmıyorlar onun için de çocuklarını bu partiden uzak tutuyorlar.
CHP yöneticileri, AKP’yi eleştirirken AKP’nin başarısını dağıttığı kömür ve gıda yardımlarına bağladılar. Ne kadar yüzeysel ve basit bir değerlendirme. Halbuki AKP’nin başarısı toplumun tüm katmanlarını özellikle kadınları ve gençleri siyasetin içine çekebildikleri için başarılılar.
Dünkü kongre salonunda görünen CHP yöneticileri 22 Temmuz seçimlerinin sonuçlarını iyi okuyamadıkları sonucu ortaya çıkıyordu. Yani 22 Temmuz hezimeti CHP yöneticilerine hiçbir şey öğretmemiş. Partililer değişimden yana ama delege değişime karşı ... Görünen o ki yakın zamanda CHP’sinde siyasal ve yönetsel anlamda olumlu bir gelişme yaşanmayacak.
Adaylardan Yener Kurt kimseyi kırmadan dökmeden CHP’nin hem yerelde hem de geneldeki sorunlarını ortaya koyan seviyeli partili olmanın bilinci içinde güzel bir konuşma yaptı. Konuşmasının en can alıcı sözü “Ne yazık ki ne Cumhuriyet, ne Cumhuriyet Halk Partisi iyi yöneticilerin elinde değil” saptamasıydı. Atatürk’ün “Benim iki büyük eserim” dediği Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşamaktalar. Ama CHP delegesi Yener Kurt’la aynı görüşte olmadığını ortaya koydu.
Ali Keven’in konuşmasına gelince Siyasetle ilgili hiç bir şey söylemedi. Herkesin bildiği ve duymaktan usandığı içini de CHP’nin hiçbir zaman dolduramadığı Demokratik, Laik, hukuk gibi çağdaş ama CHP ile hiç yakınlığı olmayan sözcüklerle zaman geçirdi. En can alıcı konuşması ise “Yatağımdan kalkıp partiliye benzin götürdüm. Bir gecede üç kez elbisemi giydim, karakolda, hastanede dolaştım” sözleriydi. Bu yaptıklarından dolayı delegeyi ahde vefaya davet ediyordu. İstediği sonucu da delegeden aldı.
Ali Keven yeterince deneyim kazandığı için Genel merkezi hiç eleştirmedi. 22 Temmuz seçimlerinde Milletvekili adayı yapılmamasını hiç sorgulamadı. Sadece il başkanlığına razı bir duruş sergiledi. Onbeş yıl İl Başkanlığı yaptığı CHP’de hiçbir seçimde ön seçim yaptıramayacaksın hem kendinin hem de Yozgat da siyaset yapan arkadaşlarının önünün tıkayacaksın. Aday olunca genel başkanın seni ilk altı adayın arasına almayacak ve sen ısrarla yeniden il başkanlığına hem de genel başkanı eleştirmeden bir itaat kültürüyle aday olacaksın. Bu durumu da sol bir duruş olarak insanlara anlatacaksın. Ne diyelim solu da ehlileştirdiler.
Bir yıl içinde belediye seçimleri var. CHP’sinin yaşadığı bu kongreler sürecinin sonuçları bu seçimlerin sonuçları ile ortaya çıkacak. Çünkü asker delege sistemi ile değişim sağlanamıyor. Ama sandıktan gelecek bir tusunami Baykal ve yandaşlarını CHP’nin başından alıp götürecek.
NOT : Kongrede söz verilmeyen partililerden birisi de bendim. Saygılarımla.
Tarih : 31.01.2008
Kongreyi çirkinleştirenlerin başında divan başkanı seçilen (adını yazmaya bile gerek görmüyorum.) Sivas milletvekili vardı. Güya tüzüğü uyguluyorum diye partilere söz hakkı vermedi. Tüzük gereği bu kongrede sadece il delegelerine söz verdi. İl delegesi olmak içinde ya il başkanının ya da ilçe başkanının güvenilir adamı yani yalakası olmak gerektiği aşikardır. Divan başkanı genel merkez ve Deniz Baykal’a yapılan eleştirileri içine sindiremedi. Her fırsatta bu eleştirilere cevap vermeye çalıştı. Baykal’dan daha fazla Baykalcıydı.
Bir çok partinin il kongresine misafir olarak katıldım. Bütün partilerde kadının yeri var. Bazı toplantılarda kadın erkek ayrı oturunca CHP’liler yeri yerinden oynatırlar “Haremlik selamlık” uygulanıyor diye. Halbuki CHP’liler kadını tüm yok sayıyorlar ne haremlik selamlığı eve kapatıyorlar. CHP’nin il kongresinde hiç kadın yoktu.
CHP’nin kurucu önderi Atatürk 1934 yılında bir çok Avrupa ülkesinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verdi. Ama bugün Atatürkçülüğü kimseye bırakmayan CHP Atatürk’ün en önemli değerlerini yok sayıyor.
Atatürk Cumhuriyeti gençliğe emanet etti. CHP kongresinde gençlikde yoktu. Hiçbir CHP’li genç oğlunu veya kızını alıp kongre salonuna gelmedi. Çünkü CHP’liler CHP’li oldukları için mutlu değiller. CHP’yi umut olarak göremiyorlar CHP’yi yönetenlere inanmıyorlar onun için de çocuklarını bu partiden uzak tutuyorlar.
CHP yöneticileri, AKP’yi eleştirirken AKP’nin başarısını dağıttığı kömür ve gıda yardımlarına bağladılar. Ne kadar yüzeysel ve basit bir değerlendirme. Halbuki AKP’nin başarısı toplumun tüm katmanlarını özellikle kadınları ve gençleri siyasetin içine çekebildikleri için başarılılar.
Dünkü kongre salonunda görünen CHP yöneticileri 22 Temmuz seçimlerinin sonuçlarını iyi okuyamadıkları sonucu ortaya çıkıyordu. Yani 22 Temmuz hezimeti CHP yöneticilerine hiçbir şey öğretmemiş. Partililer değişimden yana ama delege değişime karşı ... Görünen o ki yakın zamanda CHP’sinde siyasal ve yönetsel anlamda olumlu bir gelişme yaşanmayacak.
Adaylardan Yener Kurt kimseyi kırmadan dökmeden CHP’nin hem yerelde hem de geneldeki sorunlarını ortaya koyan seviyeli partili olmanın bilinci içinde güzel bir konuşma yaptı. Konuşmasının en can alıcı sözü “Ne yazık ki ne Cumhuriyet, ne Cumhuriyet Halk Partisi iyi yöneticilerin elinde değil” saptamasıydı. Atatürk’ün “Benim iki büyük eserim” dediği Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşamaktalar. Ama CHP delegesi Yener Kurt’la aynı görüşte olmadığını ortaya koydu.
Ali Keven’in konuşmasına gelince Siyasetle ilgili hiç bir şey söylemedi. Herkesin bildiği ve duymaktan usandığı içini de CHP’nin hiçbir zaman dolduramadığı Demokratik, Laik, hukuk gibi çağdaş ama CHP ile hiç yakınlığı olmayan sözcüklerle zaman geçirdi. En can alıcı konuşması ise “Yatağımdan kalkıp partiliye benzin götürdüm. Bir gecede üç kez elbisemi giydim, karakolda, hastanede dolaştım” sözleriydi. Bu yaptıklarından dolayı delegeyi ahde vefaya davet ediyordu. İstediği sonucu da delegeden aldı.
Ali Keven yeterince deneyim kazandığı için Genel merkezi hiç eleştirmedi. 22 Temmuz seçimlerinde Milletvekili adayı yapılmamasını hiç sorgulamadı. Sadece il başkanlığına razı bir duruş sergiledi. Onbeş yıl İl Başkanlığı yaptığı CHP’de hiçbir seçimde ön seçim yaptıramayacaksın hem kendinin hem de Yozgat da siyaset yapan arkadaşlarının önünün tıkayacaksın. Aday olunca genel başkanın seni ilk altı adayın arasına almayacak ve sen ısrarla yeniden il başkanlığına hem de genel başkanı eleştirmeden bir itaat kültürüyle aday olacaksın. Bu durumu da sol bir duruş olarak insanlara anlatacaksın. Ne diyelim solu da ehlileştirdiler.
Bir yıl içinde belediye seçimleri var. CHP’sinin yaşadığı bu kongreler sürecinin sonuçları bu seçimlerin sonuçları ile ortaya çıkacak. Çünkü asker delege sistemi ile değişim sağlanamıyor. Ama sandıktan gelecek bir tusunami Baykal ve yandaşlarını CHP’nin başından alıp götürecek.
NOT : Kongrede söz verilmeyen partililerden birisi de bendim. Saygılarımla.
Tarih : 31.01.2008
31.01.2008
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ