Değirmen

Otuz beşinci yıl yazısını yazalı daha beş yıl oldu, ne kadar çabuk geçiyor zaman. 35. yıl yazısını yazan iki değerli arkadaşımız şimdi aramızda değiller, ebediyete intikal ettiler. Serhat Ünsal ve Uğur Köseoğlu ikisini de rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olur inşaallah.
35. yıl yazımda göçten bahsetmişim. O yazıyı yazarken Yozgat'tan ayrılmak hiç aklımda yokken bugün ben de Yozgat'tan göçmek zorunda kalmışım. Başka bir kentte yeni bir hayat kurmaya çalışıyorum. Sanırım benimle birlikte Yozgat'tan ayrılmak zorunda kalan bir başka köşe yazarı arkadaşım da oldu.
Kent insanlarını değirmen gibi öğütmeye devam ediyor. Göç son hızıyla sürüyor. Göçü engellemek için kimsenin bir çabası yok. fiimdiki valiler gelip bir “termal” türküsü söyleyip gidiyorlar. İyi ki sıcak su var memleketin sağında solunda. Yoksa ne yapardı Yozgat valileri?
Bir kentin en önemli kuruluşlarıdır yerel gazeteler. Bir kentin yerel gazeteleri ne kadar kaliteli olursa o kentin yönetimi de o kadar güçlü olur. Ya da olması gerekir.
40. yılını kutladığımız Yozgat Gazetesi Anadolunun ve ülkenin en güçlü bir yerel gazetesidir. Bunu ben söylemiyorum. Türkiye'de gerçekleri söylüyor. 40. yılda yerel basında çoğu uluslar arası olan 19 ödül dile kolay. Aşk olsun Osman Hakan Kiracı ve Yozgat Gazetesi çalışanları hepinize aşk olsun!
Bu kadar güçlü gazetesi olan bir kent neden kar gibi eriyip hızla küçülüyor dersiniz. Onu da yöneticilere sormak gerekiyor. Çünkü onlar sadece manşetleri okurlar, kendileri ile ilgili ne yazılmış onları ararlar. Onlar için gerisi teferruattır, önemi yoktur.
Bürokrasinin yerel basına bakışı gazeteciler gününde bir kutlama yayınlamak, kendisiyle ilgili hoşuna gitmeyen bir haber yapılmışsa arayıp 'keşke bana sorsaydın.' demek. Valiler için yerel basın “ hoş geldin” ziyaretine iade i ziyaret, görevden alınınca “veda” ziyareti. Hepsi bu kadar.
Onun için YOZGAT bu kadar!
Yozgatlıya gelince söyleyecek sözüm yok. Onlar ne Yozgat Gazetesinin, ne Osman Hakan Kiracı'nın ne onca yazarın farkında bile değiller. Onlar için Yozgat Gazetesi olsa da olur, olmasa da olur.
İşin somut gerçeğini üstad Abbas Sayar söylemiş..
''30 yıl bedava gazete dağıttım da Allah'ın bir kulu bu değirmenin suyu nerden geliyor demedi.
'' Bedava hayatlar ve bedava gazete.
45. yıla ulaşma dileğiyle.

05.03.2013