Seçimler üzerine

Türkiye peş peşe üç seçime hazırlanıyor.Bu durum Türkiyenin hayrına mı yoksa şerrine mi yaşayarak öğreneceğiz.İktidar partisi bu seçimlerin arasını açmak için bir hamle yaptı ama bu hamlede başarısız oldu. Yerel seçimleri öne almak istedi ama kendi milletvekilerinin oylarıyla bunu başaramadı.
Bütün mesele cumhurbaşkanlığı seçimine endekslendi. Başbakan cumhurbaşkanı olmak istiyor, tabi ki en doğal hakkı olabilir. Ama cumhurbaşkanı olurken başbakanlığı da bırakmak istemiyor yani bugünkü Cumhurbaşkanının yetkileri sayın Başbakana az geliyor.

Ya da daha önceki deneyimler başbakanı korkutuyor. Turgut Özal cumhurbaşkanı olunca Anavatan yok olup gitti. Keza Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı olunca Doğruyol Partisi yok olup tarihteki yerini aldı. Tüm bu yaşananlar başbakanı önlem almaya zorluyor.

Büyük bir partinin sadece bir insana bağlı olması, tabiki bu sıkıntıları beraberinde getiriyor. Ne yazıkki Türkiyenin siyasi partiler yasası ve seçim yasası güçlü liderler yaratıyor, lider bir şekilde partiden ayrılırsa partinin ömrü de uzun olmuyor.

Sayın Başbakan bu üç seçimden de büyük başarıyla çıkmak istiyor, bunu sağlamak için de akla gelen herşeyi uygulamak istiyor. 18 yaşına seçilme hakkı,askerlerin oy kullanması yeni büyük şehirlerin kurulması, köylerin büyük şehirler bağlanması, mahalle ve ilçelerin yerlerinin değiştirilmesi gibi seçim taktikleriyle artı oylar alıp referandum da aldığı oyu yakalamak istiyor.

Bu yapılanlar doğru mu? Bence değil, yasal mı ? Bence yasal, yani bu yapılanlar hem yasal, hem de doğru değil. Sadece seçim kazanmak için yapılan değişikler hiç bir zaman ülkenin hayrına olmamıştır, bu yapılanların da ülkenin hayrına olduğuna inanamıyorum.

Seçim kazanmak için mahallelerin ilçelerin yelerini değiştirebilirsiniz, istediğiniz her yeri büyükşehir yapabilirsiniz, muhtarlıkları, il genel meclislerini kapatabilirsiniz, yerinden özerk yönetime de geçebilirsiniz, belediyeleri kapatabilirsiniz, seçilme yaşını isterseniz 15 yaşına indirebilirsiniz (daha liseyi bile bitirmeyen çocukların milletvekili olabileceğine inanmamızı isteyebilirsin) silah altındaki askerlere oy kullandırabilirsiniz daha bir çok şey yapabilirsiniz ama tüm bunlar seçimi kazanma garantisi sağlamaz size.
Örnek mi ? işte yerel seçimlerin öne alınması olayı. Halk değil kendi milletvekileriniz varlığını size borçlu olan insanlar engelledi,demek ki hiç bir seçimin garantisi yok.

Siz seçim kazanmak için bunları yaparken yanlış yaptığınız şeyleri de unutmayın. Bu yaptıklarınız seçimlerde karşınızda olacak, hangi ülkede milli bayramlar da bayrak çekmek yasaklanabilir, yasakladınız, Cumhuriyetin değerlerine, cumhuriyetin ve ülkenin kurucusu Atatürk’e yapılmayan hakaret kalmadı. Okullardan adını silmeye başladınız, ülkenin üniter yapısını tartışılır hale getirdiniz, Türk ordusunu gülünç hale getirdiniz,ekonomiye borçlanma yoluyla büyük zararlar verdiniz, bütçe açıklarını hep dar gelirlilere yüklediniz, bunları çoğaltabiliriz. Suriye ilede savaş halindeyiz bu ülkede kimse Suriye ile savaş istemiyor, Irakla düşman olduk, komşularda dost kalmadı.

Seçimlerde tüm bunları değerlendirerek halk oy verecektir. Demokrasilerde en büyük değer halkın oylarıdır, sanırım. Bu seçimler sonun başlangıcı olacaktır.
Mubarek kurban bayramınızı kutlar, sizlerin kimseye kurban olmamanızı dilerim.

25.10.2012