Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Umutlarla girdiğimiz 2016 yılından acılarla ayrılıyoruz.
Bu yıl hiç yazı yazmak gelmedi içimden ya da yazı yazacak güzel güzel şeylerle karşılaşmadım. Bunca sıkıntının içinde anılardan bahsetmekte içimden gelmedi.
'' Günler ağır
Günler ölüm
Haberleriyle geliyor.
En güzel dünyaları
Yıktık ellerimizle''
Sultan Ahmette başlayan canlı bombalar yıl boyu zaman zaman ülkenin çeşitli yerlerinde patlamaya devam ettiler. En son Beşiktaş ve Kayseri patlamalarıyla onlarca yurttaşımız öldü. Çok keyifsiz bir yıldı 2016... İlerde neyle anılacak dersen bilemiyorum ama ölümlerle anılacak sanıyorum. Bu arada Ankara'da Rus Büyük Elçisi bir suikaste kurban gitti.
Cumhuriyet tarihinin en zor yıllardan biriydi 2016, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir darbe denemesi yapıldı 15 temmuzda.
Bu ülkenin kendi silahlarıyla kendi askeriyle bu ülkenin meşru yönetimini yıkmaya kalktılar. Bir terör örgütü devlette nasıl bu kadar örgütlenir anlaşılır gibi değil. Darbe davaları başlayınca bunları da anlamaya çalışacağız.
Suriye ve Irak'taki kirli savaş devam ediyor. Tabiki ülkemize de olumsuz yansımaları oluyor. Terör belası yetmezmiş gibi Suriye'den de şehit haberleri geliyor.
Velhasıl kelam hiçbir şey yolunda gitmiyor. Hep acı, hep acı, hep acı
İşte böyle zamanlarda yazarlık yapmak, yazmak, yorumlamak o kadar zor ki birilerini suçlayıp kıyıya çekilmek kolay ama doğru olan bu değil. Çünkü bu sorunların hepsinin tarihsel geçmişi var. Ne zaman olsa bu sorunlarla mutlaka yüzleşecektik.
En tepeden en alta kadar herkes birlik mesajları veriyor. Gerçektende bu aralar en çok birliğe ihtiyacımız var. Bütün bu sorunların altından ancak ulusal birlikle altından kalkarız. Bu konuda da yeterince deneimi olan bir ulusuz.
Öyleyse bir çok şeyi bir tarafa bırakıp önce ulusal birliği tehsiş edelim. Siyasal rekabeti bir donduralım. Sen şunu yaptın, ben bunu yaptım gibi kısır tartışmaları bir tarafa bırakalım. Hatta başkanlık tartışmalarını belli bir süre rafa kaldıralım.
Ülke tek vücut halinde bütün partiler ortaklaşa terörün bitirilmesi için neler gerekiyorsa hangi konular hangi mücadele gerekiyorsa kimse kimseyi suçlamadan kimse bundan siyasal rant elde etmeyi düşünmeden taşın altına eline koymalı.
Terör bertaraf edildikten sonra siyasal mücadeleye kaldığınız yerden devam edebilirsiniz diye düşünüyorum.
Ama bir de bakıyorsunuz herkes birilik olalım derken Rize Belediye Başkanı gibi birileri çıkıp birlik düşüncesini sabote edebiliyor. Atatürk heykelini bu kadar sıkıntılı bir zamanda kaldırmak çok mu elzemdi?
Söylenecek söz çok dedim ya zaman uygun değil. Herkes sözlerini içinde saklasın bir olamazsak hepimiz kaybederiz.
Dilerim 2017 yılı ülkemize, bölgemize, dünyamıza güzellikler getitir. 2016 yılının acılarını unutturur. 2017 sevgi, merhamet, adalet, hoşgörü, tevazu yılı olur. Tüm hemşerilerimize mutlu yıllar diliyorum.
Bu yıl hiç yazı yazmak gelmedi içimden ya da yazı yazacak güzel güzel şeylerle karşılaşmadım. Bunca sıkıntının içinde anılardan bahsetmekte içimden gelmedi.
'' Günler ağır
Günler ölüm
Haberleriyle geliyor.
En güzel dünyaları
Yıktık ellerimizle''
Sultan Ahmette başlayan canlı bombalar yıl boyu zaman zaman ülkenin çeşitli yerlerinde patlamaya devam ettiler. En son Beşiktaş ve Kayseri patlamalarıyla onlarca yurttaşımız öldü. Çok keyifsiz bir yıldı 2016... İlerde neyle anılacak dersen bilemiyorum ama ölümlerle anılacak sanıyorum. Bu arada Ankara'da Rus Büyük Elçisi bir suikaste kurban gitti.
Cumhuriyet tarihinin en zor yıllardan biriydi 2016, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir darbe denemesi yapıldı 15 temmuzda.
Bu ülkenin kendi silahlarıyla kendi askeriyle bu ülkenin meşru yönetimini yıkmaya kalktılar. Bir terör örgütü devlette nasıl bu kadar örgütlenir anlaşılır gibi değil. Darbe davaları başlayınca bunları da anlamaya çalışacağız.
Suriye ve Irak'taki kirli savaş devam ediyor. Tabiki ülkemize de olumsuz yansımaları oluyor. Terör belası yetmezmiş gibi Suriye'den de şehit haberleri geliyor.
Velhasıl kelam hiçbir şey yolunda gitmiyor. Hep acı, hep acı, hep acı
İşte böyle zamanlarda yazarlık yapmak, yazmak, yorumlamak o kadar zor ki birilerini suçlayıp kıyıya çekilmek kolay ama doğru olan bu değil. Çünkü bu sorunların hepsinin tarihsel geçmişi var. Ne zaman olsa bu sorunlarla mutlaka yüzleşecektik.
En tepeden en alta kadar herkes birlik mesajları veriyor. Gerçektende bu aralar en çok birliğe ihtiyacımız var. Bütün bu sorunların altından ancak ulusal birlikle altından kalkarız. Bu konuda da yeterince deneimi olan bir ulusuz.
Öyleyse bir çok şeyi bir tarafa bırakıp önce ulusal birliği tehsiş edelim. Siyasal rekabeti bir donduralım. Sen şunu yaptın, ben bunu yaptım gibi kısır tartışmaları bir tarafa bırakalım. Hatta başkanlık tartışmalarını belli bir süre rafa kaldıralım.
Ülke tek vücut halinde bütün partiler ortaklaşa terörün bitirilmesi için neler gerekiyorsa hangi konular hangi mücadele gerekiyorsa kimse kimseyi suçlamadan kimse bundan siyasal rant elde etmeyi düşünmeden taşın altına eline koymalı.
Terör bertaraf edildikten sonra siyasal mücadeleye kaldığınız yerden devam edebilirsiniz diye düşünüyorum.
Ama bir de bakıyorsunuz herkes birilik olalım derken Rize Belediye Başkanı gibi birileri çıkıp birlik düşüncesini sabote edebiliyor. Atatürk heykelini bu kadar sıkıntılı bir zamanda kaldırmak çok mu elzemdi?
Söylenecek söz çok dedim ya zaman uygun değil. Herkes sözlerini içinde saklasın bir olamazsak hepimiz kaybederiz.
Dilerim 2017 yılı ülkemize, bölgemize, dünyamıza güzellikler getitir. 2016 yılının acılarını unutturur. 2017 sevgi, merhamet, adalet, hoşgörü, tevazu yılı olur. Tüm hemşerilerimize mutlu yıllar diliyorum.
02.01.2017
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ