Yozgat'ta kimle konuşsam Yozgat'tan ayrılma hazırlığı içinde. Herkes hep bir şeylerden şikayetçi. Kent nedense maddi olarak da manevi olarak da tatmin etmiyor insanlarını.
Yozgat nedense ne ekonomik nede kültürel olarak gelişmesini tamamlayamıyor. Önce Şehirliler diye tanımladığımız insanlar göçtü Yozgat'tan. Onların yerini köyden gelenler doldurdu. Şimdi de köyden gelip yerleşenlerin eli iş tutan ve eğitim almışları göç etmeye başladılar.
Tabi ki göç sosyolojik bir olay sadece Yozgatla ilgili değil ama Yozgat diğer kentlerden fazla göç veriyor. Nedenleri ve niçinleri üniversiteliler için araştırma konusu olmalı.
Ben Yozgat'tan ayrılalı yaklaşık beş yıl oluyor. Yozgat'tan ayrılmak isteyen dostlara deneyimlerimi yazmak istedim bu hafta. Belki faydam olur düşüncesiyle.
Gittim demekle gidilmiyor sevgili hemşerilerim. Gidiyorsun ama yarıdan fazlan orda kalıyor. Aklın kalıyor. Yüreğin kalıyor, dostların kalıyor, anıların kalıyor. Seni hayata bağlayan köklerin kalıyor. Velhasılkelam mezarların orda kalıyor. Yarıdan fazla orda kalıyor.
Yaşta çok önemli belki gençler için daha kolaydır göçmek çünkü iş aş meselesi, genç adam ne yapsın ekmeğinin peşine gitmekten başka.
Ama benim gibi yaş elliyi geçmişşe daha zor oluyor başka yerde yaşamak. Çünkü yaşanmış elli yılı sıfırlıyorsun, yeniden başlıyorsun yaşamaya. İnsansın, gittiğin yerde yeni ilişkiler geliştiriyorsun yeni arkadaşların oluyor ama bu arkadaşlıkların geçmişi yok. Sohbet ediyorsun yüzeysel kalıyor. Çünkü derinliği yok, yaşanmışlığı yok. Ağız dolusu gülemiyorsun hiç bir zaman ya da adam akıllı üzülemiyorsun, ağız dolusu küfür etmeyi unut gitsin.
Tabii buralara gelenleri de çiçekle karşılamıyor kimse, sorunların, yoklukların, acıların da seninle beraber geliyorlar. Bundan sonrası şans gülerse ne ala, gülmezse vay başıma.
Taş yerinde ağırdır derler ama birde yerinden oynamasın taş varda zapt eyle.
Kısacası dostlar özlemek istiyorsanız yufka ekmeğini, Sürmeliyi gurbette dinlemek istiyorsanız buralarda yer çok kalkın gelin buraların da dertleri çok, sevinçleri az bilesiniz.
Eğer kitap okumayı biliyorsanız, arada bir sofranızı kurup kendi kendinize geride bıraktığınız dostlarınızla sohbet etmeyi becerebilirseniz ne ala buyrun dostlar siz de gelin. Gurbetin insana ihtiyacı bitmez!
Biliyorum olmaz ama ben yine de dileyeceğim. Bundan sonraki yaşamınız bayram sevinci içinde geçsin.
Kurban Bayramınız kutlu olsun.
Aşk ile.
15.10.2013
Yozgat nedense ne ekonomik nede kültürel olarak gelişmesini tamamlayamıyor. Önce Şehirliler diye tanımladığımız insanlar göçtü Yozgat'tan. Onların yerini köyden gelenler doldurdu. Şimdi de köyden gelip yerleşenlerin eli iş tutan ve eğitim almışları göç etmeye başladılar.
Tabi ki göç sosyolojik bir olay sadece Yozgatla ilgili değil ama Yozgat diğer kentlerden fazla göç veriyor. Nedenleri ve niçinleri üniversiteliler için araştırma konusu olmalı.
Ben Yozgat'tan ayrılalı yaklaşık beş yıl oluyor. Yozgat'tan ayrılmak isteyen dostlara deneyimlerimi yazmak istedim bu hafta. Belki faydam olur düşüncesiyle.
Gittim demekle gidilmiyor sevgili hemşerilerim. Gidiyorsun ama yarıdan fazlan orda kalıyor. Aklın kalıyor. Yüreğin kalıyor, dostların kalıyor, anıların kalıyor. Seni hayata bağlayan köklerin kalıyor. Velhasılkelam mezarların orda kalıyor. Yarıdan fazla orda kalıyor.
Yaşta çok önemli belki gençler için daha kolaydır göçmek çünkü iş aş meselesi, genç adam ne yapsın ekmeğinin peşine gitmekten başka.
Ama benim gibi yaş elliyi geçmişşe daha zor oluyor başka yerde yaşamak. Çünkü yaşanmış elli yılı sıfırlıyorsun, yeniden başlıyorsun yaşamaya. İnsansın, gittiğin yerde yeni ilişkiler geliştiriyorsun yeni arkadaşların oluyor ama bu arkadaşlıkların geçmişi yok. Sohbet ediyorsun yüzeysel kalıyor. Çünkü derinliği yok, yaşanmışlığı yok. Ağız dolusu gülemiyorsun hiç bir zaman ya da adam akıllı üzülemiyorsun, ağız dolusu küfür etmeyi unut gitsin.
Tabii buralara gelenleri de çiçekle karşılamıyor kimse, sorunların, yoklukların, acıların da seninle beraber geliyorlar. Bundan sonrası şans gülerse ne ala, gülmezse vay başıma.
Taş yerinde ağırdır derler ama birde yerinden oynamasın taş varda zapt eyle.
Kısacası dostlar özlemek istiyorsanız yufka ekmeğini, Sürmeliyi gurbette dinlemek istiyorsanız buralarda yer çok kalkın gelin buraların da dertleri çok, sevinçleri az bilesiniz.
Eğer kitap okumayı biliyorsanız, arada bir sofranızı kurup kendi kendinize geride bıraktığınız dostlarınızla sohbet etmeyi becerebilirseniz ne ala buyrun dostlar siz de gelin. Gurbetin insana ihtiyacı bitmez!
Biliyorum olmaz ama ben yine de dileyeceğim. Bundan sonraki yaşamınız bayram sevinci içinde geçsin.
Kurban Bayramınız kutlu olsun.
Aşk ile.
15.10.2013
14.10.2013
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
ABDULKADİR ÇAPANOĞLU
18.10.2013 18:38:00Değerli dost, bilesinki bu yazınla içimi sızlattın.Yazındaki şu paragraf babamın memuriyeti dolayısıyle başlayan ve bu güne kadar süren gurbet hayatımın bir fotoğrafı olmuş. Diyorsunki "Benim gibi yaş elliyi geçmişşe daha zor oluyor başka yerde yaşamak. Çünkü yaşanmış elli yılı sıfırlıyorsun, yeniden başlıyorsun yaşamaya. İnsansın, gittiğin yerde yeni ilişkiler geliştiriyorsun yeni arkadaşların oluyor ama bu arkadaşlıkların geçmişi yok. Sohbet ediyorsun yüzeysel kalıyor. Çünkü derinliği yok, yaşanmışlığı yok. Ağız dolusu gülemiyorsun hiç bir zaman ya da adam akıllı üzülemiyorsun, ağız dolusu küfür etmeyi unut gitsin." Evet aynen böyle oluyor insan. Eline,yüreğine sağlık. Sağlıkla kal inşallah.Selam ve sevgiler İstanbul'dan.