Mehmet SANAL

SANAL BAKIŞ

Çılgın proje

Başbakan’ın ÇILGIN PROJE’sini duymayan kalmamıştır.
Karadeniz’in Çatalca’sından Marmara’nın Silivri’sine İstanbul Boğazı’na alternatif bir kanal açılıp iki yanına yeni bir şehir kurulacak.
Elin oğlu; Süveyş kanalını, Panama kanalını, Korint kanalını açmışda biz niye KANAL İSTANBUL’u açamayalım?
Açarız evel Allah!
Bu kanalı bir açıp tecrübe kazanalım! Sonra siz görün, kanatlanıp uçan hayalleri.
Karadeniz’in Gürcistan sınırından başlayıp ARAS nehrine oradan Irak’ın kuzeyinden dönüp DİCLE ve FIRAT’a Hatay – Suriye sınırından Akdeniz’e döktükmü ülkenin dört bir yanını denizle çevirmemek mümkün değil. Böylece vatanı denizlerle çevirip bütün kötülüklerden korunmuş oluruz. Hatta Azeri kardeşlerimiz dilerse ARAS mecrasından bir kanal açıp FIRAT’a ineriz.
KARADENİZ – HAZAR – AKDENİZ’i birleştiren devletin vatandaşı, bunu gerçekleştiren milletin mensubu olmak az şey mi? (Bu da benim hayalim.)
Hayal etmeden yaşanmaz ya! Yaşansa da o Eşref-i mahlukat yaşayışı değildir.
Sarıkaya belediye başkanlığım döneminde; Çiğdemoğlu mevkiine yeni bir şehir, kuru göl mevkiine uluslar arası bir hava alanı ve her biri 50 bin öğrenci kapasiteli 4 ayrı üniversite kurmayı hayal edip kendimce isimlerini de belirlemiştim.
SARIKAYA ÜNİVERSİTESİ, BEŞTEPE ÜNİVERSİTESİ, YAZIR DAĞI ÜNİVERSİTESİ, SARIKAYA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ.
Sarıkaya – baba yağmur arasına Türkiye’nin en büyük organize sanayini, çomak dağının eteklerinden başlayarak Hisarbey boğazına kadar Tarımsal, Hayvansal Zirai sanayi kurarak 500 bin nüfuslu bir şehir hayal etmiştim.
Tarafımızdan yeniden yaptırılmasına başlanan şehir imar planına üniversiteye yönelik bir alan koydurmaktan öteye geçemedik. Benim yüce hayallerim: her taşra kentinde olduğu gibi YERLİ – YABANCI çatışmasına meze yapıldı ve ben 2. dönem seçimlerini kaybettim.
Başbakan’ın çılgın projesini duymasam bu hayaller içimde ur olarak kalırdı. Çılgın projenin en önemli tarafı dile getiremediğim hayallerimi söyletip beni rahatlatmasıdır.
Sizde hayallerinizi açığa vurmayı deneyin.
Nasıl olsa kimse maliyetini, kaynağını, karını – zararını sormuyor!
Garibim Memur Kemal (CHP Genel Başkanı) bir aile sigortası attı ortaya, adama sormadıkları hesap, kaynak, proje kalmadı.
İktidar mensupları kanal – kanal dolaşıp, bas – bas bağırdılar. “KAYNAĞINI SÖYLE” bu kadar parayı nerder bulacaksın?
Söylesin ne yapar! Adam inanmak istemiyor.
Çünkü onun inanmak istediği ve Allah’ın lütfu olarak kabul ettiği, bu milletin başına gönderilmiş bir Başbakan var.
“KANAL İSTANBUL’un yeri ve kaynağı hazır ama şimdilik kimseye söylemiyoruz.” dedi ve olay bitti.
Söylediği Kelam-ı Kadim emri gibi…
Siyasi yandaşlar ve yandaş elitler proje, kaynak v.s. sormadan uçuş programına başladılar.
“ŞEYH UÇMAZ MÜRİD UÇURUR” ya…!
Ülkenin ufkunu açan proje olduğundan, Türkiye’nin böyle büyük projelere ihtiyacı olduğundan tutunda yeni dünya düzenine yön verme siyasetine kadar, aklınıza ne kadar uçuk fikir gelirse makbulümüzdür. Yerseniz!
Garibim Yozgatlı KANAL İSTANBUL çevresinde arsa ve emlak spekülatörlüğü yapamayacağına göre, kanal inşaatında amele olabilmek için AKP’ye yakın müteahhitlere şimdiden yalakalığa başlayabilir…
Ameleliğe tenezzül etmeyenler, kanal ve çevresinde iş yapacak şirketlerde çaycılık, söförlük, korumu görevlisi v.s. kapabilmek için AKP adaylarının etrafında kenetlenebilir…
Yozgat nüfusu azalırmış kimin umurunda.
Yozgat’ın kaybettiği, İstanbul’un kazandığı milletvekili sayısından AKP ne kadar fayda çıkarırsa kardır.
Çözdünüz mü KANAL İSTANBUL’un faydalarını?
“DOĞDUĞUN YER DEĞİL DOYDUĞUN YER VATANIN” demişler. Yozgat’lı olup aç gezmektense İstanbullu olup tok gezmek yeğdir…
VATANA MİLLETE HAYIRLI OLSUN…
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ