DUVARLARIN

Cennet Vatan,
Cennet ülke,
Cennet köşe,
Cennet bahçe,
Cennet mekan,
İnsan hayali’nin sınırlarını zorlayan bütün güzelliklerin ifade edilebildiği sihirli kelime,cennet.Yaradan’ın insana mükafat olarak vaat ettiği, ebedi huzur ve mutluluk ülkesi.
İlk defa gördüğümüz, beğendiğimiz ve sevdiğimiz bir yeri, bölgeyi veya Coğrafya’yı her yönüyle uzun-uzun anlatırız fakat yine de tam anlatamadığımızı düşünerek “cennet gibi bir yer” ifadesiyle meramımızı ifade edebildiğimizi sanırız.Görmeyen gözler için eksik bıraktığımız şeyler olduğunu düşünür, “anlatabilmek mümkün değil görmek lazım” deriz.
Yaşadığımız yerin “cennet misali” olmasını arzu ederiz.Ancak Dünya hırs’ı gözümüzü bürüdüğünde Onu cehenneme çevirmekte tereddüt etmeyiz.
Cennet’e ulaşmanın yolu illa da cehennemden mi geçmeli.Yaşadığı yeri cennet’e çevirmeye çalışan insanları, yaşadıkları dönemde anlamaya gayret ediyor ve onları takdir edebilmeyi içimize sindirebiliyormuyuz?
Muğla vilayetimizin güzel ilçesi Marmaris’i 25 yıl önce görme şansına sahip oldum.O zamanın karayolu ulaşımı Aydın-Muğla üzerinden sağlanabiliyordu. Bugün alternatif yollarda hizmete girdi.Dönüş otobüsünde,Marmariste görev yapan bir hakim ile tanıştık.Aslen Sivaslı olan hakim, Marmaris doğal güzelliğinden büyülenmiş,yaşadıklarını ve gördüklerini coşkuyla anlatıyor.
“Sivas’dan gayri şehir tanımayan annemi Marmaris’e getiriyorum.Aydın-Muğla arasındaki Menteşe dağlarını eliyle işaret ederek, bak anne, bu dağların arkasında bir cennet var” dedim diyor.
“Dağların ardındaki cennet” uzaklardaki mutluluğu anlatıyor sanki.
İnsan düşünmeden edemiyor.Ön yargılarımız,hayallerimizdeki cennet’i perdeleyen sıra dağlar mı acaba?Ya da önyargılarımı tarafımızdan beynimizde inşa edilen cehennemler mi?
Ön yargılarından sıyrılabilen insanlara, adeta cennete çevrilen bir yapıdan söz etmek istiyorum.
Eski adıyla, tarihi ve ilkel Sarıkaya hamamlarını, yeni adıyla Sarıkaya kaplıcalarını okuyucularımız bilirler.
Muhtelef kaynakların verdiği bilgilere göre Sarıkaya daki termal su,ülkenin en değerli,dünyanın da en şifalı termalsularından biri.
Eski hamam 1971 yılında yıkılmış, yerine İl Özel İdaresi tarafından bugünkü kaplıcalar yapılarak işletmeye açılmış.O gün-bu gün Mutad,yıllık bakım onarımlarla işletilen bu kaplıcalar yenilenmiş ve yepyeni bir anlayışla yeniden hizmete sunulmuş.
Ailece kalabileceğiniz motelleri,eş ve çocuklarınızla girebileceğiniz hususi banyoları,suyun içinden ışıklandırılmış ve yenide dizayn edilmiş havuzu,saunası,göbek taşı ve kurnaları ile “Osmanlı hamamı” tabir edilen yıkanma yerleri,duşları,temizlik ve ihtiyaç alanları, hususi ve umumi soyunma yerleri,banyo sonrası dinlenme ve sohbet mekanları baştan sona yenilenmiş.
Ahşab’ın insan ruhuna ferahlık veren havası ve Mermer’in şiirsel güzelliği bir sanat şaheseri çıkarmış ortaya.
Görüp hayran olmamak elde değil.Hamam’ın bunaltıcı ve kasvetli havası yok olmuş,yerini huzur veren duru güzelliğe bırakmış.
Şehir merkezinde yer alan kaplıca tesislerine dışından baktığınızda, ufak-tefek değişikliklerin dışında birşey göremiyorsunuz ama duvarların arkasında yepyeni bir cennet inşa edildiğini kapısından girince fark ediyorsunuz.
“Duvarların arkasındaki cennet”
Değerli işletmecilerinin verdiği bilgiye göre; 650.000 YTL yani;altıyüzelli milyar lira harcanmış.Devletten bir lira teşvik,mülkün sahibi İl Özel İdaresinden bir kuruşluk avantaj sağlanmadan, öz kaynak ve banka kredisi kullanılarak yapılmış.
Ticari yatırımın esas amacı kar’dır elbet.Ancak Özel İdaresi ile hiçbir yazılı sözleşme yapmadan bu denli yatırım yapmak,memleket severlik dışında neyle izah edilebilir ki?
Beş Yıldızlı konaklama tesislerinin çoğunda göremeyeceğiniz lüks ve huzur ; sağlık ve güzelliğin kaynağı termal su, ışık, ahşap mimarinin estetik görünüşü ve mermer’in ilham veren birleşimi ile ortaya çıkarılmış.
Böyle bir yatırımın getirisi bence daha fazla olmalıydı. Kaplıcıya giriş ücreti ne kadar biliyor musunuz? Sadece 3,5- 4 YTL . Evet yanlış okumadınız. Sadece üçbuçuk – dört YTL.
Hususi banyoların dışında Bayanlar ve Erkekler için ayrı ayrı düzenlenen bütün alanlar aynı konfor’a sahip.
Duvarların arkasındaki cenneti anlatabilmem mümkün değil.Mutlaka görüp istifade etmelisiniz.
Değerli işletmecilerine, onlara manevi destek ve onay veren kişi ve kurumlara, emeğini ve göznurunu alınteri ile yoğurarak eseri ortaya çıkaran amelesinden sanatkarına kadar herkesi kutluyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.
Sağlık, sıhhat ve afiyet üzerinize olsun.

Tarih : 04.07.2006