Ecdat siyaseti

Ecdat söylemi sağ siyasetin çok kullandığı bazen da abartarak kullandığı bir söylemdir.
Mensubu bulunduğumuz milleti ve dini, geçmişten bu güne taşıyan insanları ecdat olarak algılamak ve saygı duymak ruhen tatmin olmamızı sağlamış ve bu tatmin ile övünmemize temel teşkil etmiştir.
Siyaset sahnesinde kibrimize vesile olan ecdat sevgisi ecdadın kusurlarına karşı gözlerimiz kör, kulaklarımızı sağır, kalplerimizi taş eylememelidir.
Neticede ecdat diye sahiplendiğimiz varlık insan unsurundan ibarettir.
İnsanlığın atası sayılan Hz.Adem de Türklüğün atası sayılan Kültigin de ecdadımızdır.
İnsan olmayan bir varlığı ecdat diye sahiplenmediğimize göre ecdadımız insani zaafları ile ecdatdır.
Hz.Adem yasak meyveyi yiyip cennetten kovulduğu zaman ecdadımız olmaktan çıkar mı?
Tarih boyunca kurulup-yıkılan Türk devletlerini yönetenler ecdadımız olmaktan çıkar mı?
Eğer insani zaaflar olmasaydı ne Hz.Adem cennetten kovulurdu ne de tarih boyunca bu kadar Türk devleti yıkılıp yeniden kurulurdu.
Ecdadımız diye sahiplendiğimiz faniler bütün insani zaaflarından arınmış melekler olsaydı, yer yüzünde ne mezara ne de mezar taşlarına gerek kalırdı.
Ecdadı dini motifli siyasi propaganda malzemesi haline getirenler ecdat ile nasıl hesaplaşacaklarını da hesap ediyorlardır umarım.
Bir televizyon kanalında MUHTEŞEM YÜZYIL adında bir dizi yayımlanmaya başlanacağı ilan edilince daha dizi yayına girmeden başbakan yardımcısından bir kısım siyasi gruplara kadar birileri ayağa kalktı.
Ecdada saygısızlık ediliyormuş!
Ecdada küfre rıza gösterilmemeliymiş!
Ecdada hakaret ediliyormuş!
Bu şamataya sebep olan ne?
Dizide Osmanlı Harem’i çok öne çıkarılıyormuş, Kanuni Sultan Süleyman şehvet düşkünü gösteriliyormuş.
RTÜK’ü göreve çağırmaktan protesto gösterilerine kadar bir sürü saçmalık siyaset adına devrede.
Dizinin senaristi, tepkinin korkutucu boyutlara ulaştığını söylemek zorunda kaldı.
Oysa görüldü ki dizi de ecdada hakaret içeren bir şey yok. Neticede bu bir dizi. Tarihi gerçeklere bağlı kalınarak ayrıntılarda kugusal, düzenlemeler yapmak normal.
Osmanlı da Kanuni Sultan Süleyman da ecdadımız.
Severiz, sayarız, sahipleniriz insani bir duygu. Ancak bu ecdat sevgisini Cumhuriyeti kuranlardan niye esirgeriz?
Bu gün devleti yönetme mevkiinde olanlara bu imkanı sağlayan Cumhuriyeti kurup emanet eden kadro değil mi?
Onlar ecdat sayılmıyor mu?
Bir kısım karalık kafalar bu ülkeyi kuranlara akla hayala gelmedik yakıştırmaları yaparken bu gün Osmanlı ecdadını sahiplenme yarışına girenler hangi tepkileri ortaya koydular?
Ülke yeniden kurulurken devletin devamı için Millet Meclisi kararı ile kurulan örfi idare Mahkemelerinin aldığı kararları uygulamak; Kanuni Sultan Süleyman’ın devletin bekası için öz oğullarını ve öz torunlarını boğdurmasından daha mı dehşet verici?
Adına İslam devleti denen Osmanlı’da Fatih, Yavuz, Kanuni gibi cihana hükmeden sultanlarda var. Deli , içki ve işret düşkünü, av peşinde koşan sultanlar da var.
4.Murat’ı hatırlayın, içki yasağı koymasına rağmen içmeden duramayan sultan.
Allah(c.c.) 4 kadına kadar ruhsat verdiği halde 12 kadınla evlenen sultan da var.
Kanuni ile Ecdad’ı sahiplenmeye öykünenler Osmanlı’nın diğer sultanlarını ecdat’dan saymıyor mu?
4.Murat televizyonda gösterilirken bu günkü gibi bir ecdat perestlik yaşamamıştı bu toplum.
Bugün koparılan vaveylanın sebebi ne?
Kanaatimce siyasi iktidarın Cumhuriyetten çok Osmanlıya öykünmesi.
Yoksa ! Osmanlı’da hele-hele Kanuni döneminde ileri demokrasi ! Vardı da biz mi bilmiyoruz.
En tuhaf olan da ; kendi ecdadını bilmeyenlerin ecdat perestliğe soyunması.
Kendi kendinize ve önünüze gelen her insana sorun. Dünyaya gelişinizin sebebi hikmeti olan babanızın ve annenizin dedesinin dedesini bilen kaç kişi çıkar?
Anne babanızdan vazgeçtim. Kendi dedesinin dedesini bilen kaç kişi çıkar?
Yoksa dedelerimiz, onlarında dedelerinin dedeleri bizim ecdadımız sayılmıyor mu?
Kendi ecdadını bilmeden tarihi şahsiyetleri ecdat diye sahiplenip gürültü çıkaranlar sadece ecdadı istismar edenlerdir.
Ecdadın insani zaaflarını yok sayarak ecdat perestlik yapmanın putperestlikten farkı yoktur.
Putperestliğin de islamla, imanla ilgisi yok.