Fransız ulusal Meclisi “Ermeni soykırımı yoktur.” Diyene cezai müeyyideler getiren kanunu kabul etti.
Kimimiz isyanlarda, kimimiz protestolarda, kimimizde; adam yatak odasına girmiş “dur bakalım ne olacak” merakında.
Ermenistan Ermenisinin kuyruğu Kars kapısında sıkıştığı için sesi çıkmasa da Diaspora Ermenisi ata bindi gidiyor.
Seçim Sandığına sıkışan Fransız Siyaseti Deveciyan’ı at pazarında sipahi yaptı ne kadar sürer bilinmez ama; büyüklerimizin bir bildiği vardır zahir!
O büyükler ki; “asala’yı biz bitirdik.”diye’ Vatan kurtaran kahraman’ edasıyla dolaşanları kanatları altında besleyip büyüttüler. Onların şimdi hiç birisi ortalarda görünmüyor. Küstürüldülermi acaba? Asala’ın avukatı tek başına bir millet ve hür düşünceyi mahkum ettirebilecek güce erişirken, asalayı bitirdik diyenler bize yalan mı söyledi acaba?
Yoksa Asala’nın Deveciyan-ı çok mu akıllı?
Vatan türküsü söylemek, “herkesten çok benim hakkım.” Diyenlerin, herkesten fazla bu konuyu yeniden düşünmeleri gerekir sanıyorum.
Hristiyan dünyanın ruhani lideri Papa 16. Benedikt, İslam yüce Peygamberi (S.A.V) ne hakaretler yağdırıyor. İslam dünyasında büyük infial yaşanıyor. Papa’nın umurunda değil. Bugüne kadar özür dilemiş de değil. Buna rağmen İslam ülkelerinin temsilcilerini toplantıya çağırıyor, onlarda gidiyorlar.
Papa, durup dururken bunu niye yapıyor? Çok sebep sayılabilir. En önemlisi, Papa, Katolik Hristiyanlarla Ortadoks Hristiyanları birleştirme peşinde. Çünkü; Dünyanın doğusundaki Hristiyanların çoğunluğa Ortadoks. Batı emperyalizminin, doğunun bakir kaynaklarına ulaşabilmesi için Katolik ve Ortadoks dünyanın birleşmesi lazım. Bunun içinde ortak hedef, ortak düşman lazım. Hristiyan dünyanın ortak hedef ve düşmanı İslam. Papa’nın hayalı büyük, ya bizim?
Bu densizliğe tek yürekli ses, Diyanet işleri Başkanı sayın Bardakoğlu’ndan geldi. Peki şu bizim meşhur,
‘Dinlerarası Diyalog’ havarileri nerede?
İnsan hak ve hürriyetleri kisvesi altına, kendi devleti ile mücadeleye girişen devletini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine şikayet eden , “Dinimizin emri olduğu için takıyorum” diyerek türbanın altına gizlenenler nerede?
Kraliyet ailesi gibi babadan oğula intikal eden ve samimi müslümanı istismar ederek soyan din derebeyleri nerede?
¨
Yeniden hortlatılan PKK belası, çözüm önerisi adı altında bu ülkeye kurulan bin bir türlü tuzak.
AB kriterleri ile dayatılan esaret prangaları .
Ege Denizi üzerinde hava kuvvetlerimize yapılan engelleme.
Yabancı uyruklu kaçak göçmenlerin Yunanlılar tarafından karasularımıza bırakılması.
Ve…! Nobel Edebiyat Ödülü
Her biri ayrı-ayrı ele alınıp enine-boyuna tartışılacak belki de kitaplar yazılacak konular.
Her biri bu ülkeyi içerden ve dışarıdan kuşatma senaryosunun parçaları. Ve yaklaşan seçimler.
Ve tek parti odaklı Meclis çoğunluğu…!
¨
Ülkenin temel meseleleri karşısında ortak tavır, ortak duruş sergileyemeyen siyasi partilerin hangi problemi çözeceğine inanıyorsunuz?
Elbet, siyasi partiler Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Demokrasiyi sadece Parlamento çoğunluğunu ele geçirmekten ibaret sayarsanız, ülke meselelerinin altından kalkamazsınız.
Her temel meselede, her siyasi Partinin kendi görüşü ve çözüm anlayışı elbette olacaktır. Ancak bunların bir pota da eritilerek ülkenin ve devletin 50-100 yıllık geleceğini hedefleyen temel ve değişmez politikalar haline getirilmesi gerekmezmi?
Bunu becerebilmiş olsaydık, dün cebine kırmızı pasaport koyduğumuz aşiret reislerini bugün karşımızda bize akıl veren devlet Başkanları olarak görür müydük?
¨
Anadolu’nun Türk yurdu haline getirilmesinden bugüne doğrudan düşman tehdidi yaşamamış ve zaman-zaman doğudan ve batıdan savaşlar sebebiyle gelen din ve soy kardeşlerine, büyük bir misafirperverlikle ev sahipliği yapmış Yozgat sanki düşmanız yaşayamazmış gibi kendi düşmanını yaratma gayretine girişmiş.
Müslüman isen şu partiye oy verirsin. Vermezsen…. .
Milliyetçi isen bu Partiye oy verirsin. Vermezsen…. !
Hani bu ülkenin % 99’u Müslümandı, hani bu ülkeni bütün fertleri Türk Milletini oluşturur du?
Demokrasi denilen ortak iradeyi birbirimize karşı düşmanlık aracı olarak kullanmak zorundamıyız.?
Umarım, yasadığımız şu Mübarek ay hürmetine, karşılayacağımız Bayram, kardeşçe kucaklaşmanın vesilesi olur.
Toplu vurursa nabızlar, top sindiremez.
Mehmet AKİF
Tarih : 22.10.2006
Kimimiz isyanlarda, kimimiz protestolarda, kimimizde; adam yatak odasına girmiş “dur bakalım ne olacak” merakında.
Ermenistan Ermenisinin kuyruğu Kars kapısında sıkıştığı için sesi çıkmasa da Diaspora Ermenisi ata bindi gidiyor.
Seçim Sandığına sıkışan Fransız Siyaseti Deveciyan’ı at pazarında sipahi yaptı ne kadar sürer bilinmez ama; büyüklerimizin bir bildiği vardır zahir!
O büyükler ki; “asala’yı biz bitirdik.”diye’ Vatan kurtaran kahraman’ edasıyla dolaşanları kanatları altında besleyip büyüttüler. Onların şimdi hiç birisi ortalarda görünmüyor. Küstürüldülermi acaba? Asala’ın avukatı tek başına bir millet ve hür düşünceyi mahkum ettirebilecek güce erişirken, asalayı bitirdik diyenler bize yalan mı söyledi acaba?
Yoksa Asala’nın Deveciyan-ı çok mu akıllı?
Vatan türküsü söylemek, “herkesten çok benim hakkım.” Diyenlerin, herkesten fazla bu konuyu yeniden düşünmeleri gerekir sanıyorum.
Hristiyan dünyanın ruhani lideri Papa 16. Benedikt, İslam yüce Peygamberi (S.A.V) ne hakaretler yağdırıyor. İslam dünyasında büyük infial yaşanıyor. Papa’nın umurunda değil. Bugüne kadar özür dilemiş de değil. Buna rağmen İslam ülkelerinin temsilcilerini toplantıya çağırıyor, onlarda gidiyorlar.
Papa, durup dururken bunu niye yapıyor? Çok sebep sayılabilir. En önemlisi, Papa, Katolik Hristiyanlarla Ortadoks Hristiyanları birleştirme peşinde. Çünkü; Dünyanın doğusundaki Hristiyanların çoğunluğa Ortadoks. Batı emperyalizminin, doğunun bakir kaynaklarına ulaşabilmesi için Katolik ve Ortadoks dünyanın birleşmesi lazım. Bunun içinde ortak hedef, ortak düşman lazım. Hristiyan dünyanın ortak hedef ve düşmanı İslam. Papa’nın hayalı büyük, ya bizim?
Bu densizliğe tek yürekli ses, Diyanet işleri Başkanı sayın Bardakoğlu’ndan geldi. Peki şu bizim meşhur,
‘Dinlerarası Diyalog’ havarileri nerede?
İnsan hak ve hürriyetleri kisvesi altına, kendi devleti ile mücadeleye girişen devletini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine şikayet eden , “Dinimizin emri olduğu için takıyorum” diyerek türbanın altına gizlenenler nerede?
Kraliyet ailesi gibi babadan oğula intikal eden ve samimi müslümanı istismar ederek soyan din derebeyleri nerede?
¨
Yeniden hortlatılan PKK belası, çözüm önerisi adı altında bu ülkeye kurulan bin bir türlü tuzak.
AB kriterleri ile dayatılan esaret prangaları .
Ege Denizi üzerinde hava kuvvetlerimize yapılan engelleme.
Yabancı uyruklu kaçak göçmenlerin Yunanlılar tarafından karasularımıza bırakılması.
Ve…! Nobel Edebiyat Ödülü
Her biri ayrı-ayrı ele alınıp enine-boyuna tartışılacak belki de kitaplar yazılacak konular.
Her biri bu ülkeyi içerden ve dışarıdan kuşatma senaryosunun parçaları. Ve yaklaşan seçimler.
Ve tek parti odaklı Meclis çoğunluğu…!
¨
Ülkenin temel meseleleri karşısında ortak tavır, ortak duruş sergileyemeyen siyasi partilerin hangi problemi çözeceğine inanıyorsunuz?
Elbet, siyasi partiler Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Demokrasiyi sadece Parlamento çoğunluğunu ele geçirmekten ibaret sayarsanız, ülke meselelerinin altından kalkamazsınız.
Her temel meselede, her siyasi Partinin kendi görüşü ve çözüm anlayışı elbette olacaktır. Ancak bunların bir pota da eritilerek ülkenin ve devletin 50-100 yıllık geleceğini hedefleyen temel ve değişmez politikalar haline getirilmesi gerekmezmi?
Bunu becerebilmiş olsaydık, dün cebine kırmızı pasaport koyduğumuz aşiret reislerini bugün karşımızda bize akıl veren devlet Başkanları olarak görür müydük?
¨
Anadolu’nun Türk yurdu haline getirilmesinden bugüne doğrudan düşman tehdidi yaşamamış ve zaman-zaman doğudan ve batıdan savaşlar sebebiyle gelen din ve soy kardeşlerine, büyük bir misafirperverlikle ev sahipliği yapmış Yozgat sanki düşmanız yaşayamazmış gibi kendi düşmanını yaratma gayretine girişmiş.
Müslüman isen şu partiye oy verirsin. Vermezsen…. .
Milliyetçi isen bu Partiye oy verirsin. Vermezsen…. !
Hani bu ülkenin % 99’u Müslümandı, hani bu ülkeni bütün fertleri Türk Milletini oluşturur du?
Demokrasi denilen ortak iradeyi birbirimize karşı düşmanlık aracı olarak kullanmak zorundamıyız.?
Umarım, yasadığımız şu Mübarek ay hürmetine, karşılayacağımız Bayram, kardeşçe kucaklaşmanın vesilesi olur.
Toplu vurursa nabızlar, top sindiremez.
Mehmet AKİF
Tarih : 22.10.2006
22.10.2006
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ