ONLAR HERŞEYİ BİLİR !

Dünya nimetlerine doymak bilmeyen,hazır bulduğu her sofraya teklifsiz oturan, haram-helal ayırmadan önüne geleni silip-süpüren işe güce hiç yüzü olmayan, kendine has kurnazlığı ile her işin önünden kolayca kaçabilen insanlar için söylenen bir söz vardır.

“Aş buldun yanaş, iş var sıvış”
Hazır sofra karşısında ne diller dökerler, o yüzsüzler !

“Yahu kaynanam da beni çok sever!”

“Adam emek verip masraf edip sofra hazırlamış,aşına iki kaşık sallayıp sevabına katkıda bulunalım dedik !”

Daha neler, neler.

“ Efendiler yemekten sonra “Şu iş yapılacak, hep birlikte bir el atalım.” dediniz mi , ne mazeretler çıkar ortaya.

Sıvışmak için saniyede yaratılan bahaneleri, kırk düşünür bir araya gelse bir saatte söyleyemez.

Avrupa Birliğine giriyoruz ya ! Zengin sofrasına oturma hevesi, kurnaz hazırcıların hayallerini süslüyor.

Zannediyorlar ki; AB hazır, zengin sofralarını açacak bizim uyanıkları davet edecek, “Türkleri kaynanaları çok seviyor, bari bizde sevelim diyecek.”

Oysa şimdi, Avrupa, önüne gelene “Yağma yok” diyor.

İnsan hakları, demokrasi, üretim, adil paylaşım, hukuk düzeni, yaşanabilir çevre, fırsat eşitliği,bunların hepsini arıyor ve uygulamalarına bakıyor.

Ramazanda iftar yemeği veren Müslüman gibi yemeği yiyen insanın cebine, kalkıp giderken de diş kirası koymuyor.

Ne de olsa onlar batılı.
Almadan vermenin, ancak yalnızca Allah’a mahsus olduğunu onlar da biliyorlar.

Eğer birilerinden, bir yerlerden bir şeyler istiyorsanız, karşılığında sizin de verecekleriniz olmalı. Avrupanın mantığı bu.

AB, bölgesel kalkınma programı dahilinde olan illerde hazırlanacak nitelikli projelere kredi verecek. Bu krediyi alabilmenin yolu adam gibi proje hazırlamak.

Kamu Kurumları , Belediyeler, Özel teşebbüs ilgi alanlarına giren konularda, doğru dürüst projeler hazırlayarak AB’ye başvuracak ve kredi veya yardımı alacak.
Bu projelerin hangi alanları kapsadığını bilen beri gelsin. Bu böyle olduğu için de ; Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Yozgat’ta bilgilendirme toplantısı düzenlemiş.

Kamu kurumlarından , bürokrat ağırlıklı 40-45 kişi bu toplantıya katılmış. Sonra ne olur? Toplantı biter, her şey toplantı salonunda kalır.
Siz şimdiye kadar, Yozgat’ta herhangi bir kamu kurumunun, kalkınma ile ilgili bir proje hazırladığını duydunuz mu? Hoş duysanız ne olacak? Öyle bir proje Bürokrat kibiri’nin ifadesinden başka bir şey olmaz, o da Siyasetçi kibiri’ne takılır.
DPT’nin Yozgat’ta düzenlediği, bölgesel kalkınma toplantısına, Yozgat’taki 65 Belediye Başkanından sekizi katılmış, Gazetemizin haberine göre 57 Belediye Başkanı kaytarmış, kaytaranlar sayın Vali tarafından eleştirilmiştir.

Kimbilir? Belki de katılmayan Belediye Başkanları Milli Şehit Kaymakam Kemal Bey ve Devlet Sanatçısı Nida Tüfekçi ile ilgili törenlere “Bizimle yani devletle bir ilgisi yoktur” diye katılmayan Yozgat Vali’sine tepki koymak için katılmamışlardır.
Keşke öyle olsa ! Korkarım, seçim sonuçları Belediye Başkanlarını “Bizden büyüğü yok, biz her şeyi biliriz.” kompleksine sürüklemez.
Ve neticede görülecek ki, Yozgat’ta hiçbir Belediye bir proje ile olsun bu yardım ve kredilere talip olmayacaktır. İnşallah yanılırım.

Aynı toplantıya Oda Başkanlarından katılanlar olmuş. Merak ediyorum. Hangi oda başkanı, o toplantıdan edindiği bilgileri (varsa şayet) kendi üyelerine aktarmış ve proje hazırlama konusunda hangi oda , hangi üyesine yardım etmiş, yol göstermiş ?
Kendi fesadında ve sünepeliğinde boğulan bir toplumun kalkınması mı olur?
Ne yazık ki ; hiçbir şey bilmediğini bilmeyen, idrak edemeyen bir toplumun önde gidenleri, bir de “Her şeyi biliyoruz,bildiğimiz şeyler için toplantı moplantı zaman kaybıdır,” diye yapılan toplantıları gereksiz buluyor, çağın gerçeklerini doyumsuz kibirlerine kurban ediyorlarsa daha çoook bekleriz.

Yine de üzüntüye gerek yok. Hayırlı Ramazanlar ve insanları dostluğa, iyiye ve hayıra yöneltecek
Hayırlı Bayramlar diliyorum.

Tarih : 02.11.2005