Sıra geldi Mehir’e

Önce Mehir nedir ? Anlamaya çalışalım.

Kısaca ifade etmek gerekirse; evlenecek kadına veya ayrılacak eşe verilecek maddi güvence.

Anadolu’da ki yaygın uygulama dikkata alındığında bunu başlık parası veya nafaka olarak ifade etmekte mümkün.

Uluslararası şartların da  zorlaması ile millete dayatılan başı-sonu belli olmayan ve i çi doldurulmayan AÇILIM, bizi hangi bedelleri ödemek zorunda bırakacak kime ne kadar mehir ödeyeceğiz?

Kimilerine göre 80 yıllık ! kimilerine göre yüz yıllık problemi çözmek için ortaya atılan açılımın sonu nereye varacak ?

Adım adım giderek anlamaya çalışalım.

Bir günlük gazetenin verdiği şu habere dikkatinizi çekmek istiyorum.

Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinin DTP’li belediye başkanı Leyla Güven, PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’a (Sayın) dediği iddiasıyla suç ve suçluyu övmekten 1 yıl, 4 ay, 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Suçu ve suçluyu övmek kanunlarımıza göre suç. Yukarıdaki mahkeme kararları bunu teyit ediyor.

Kandil’den gelenler ve Habur’da sorgusu yapılanlar ne demişti hatırlayalım. “Örgüt üyesiyiz” “Teslim olmaya değil Kürt halkının da, bizim de liderimiz sayın Öcalan’ın talimatı ile barışa katkı sunmaya geldik.”

Kandilden gelen örgüt üyesi Öcalan’a “Sayın” derse serbest. Viranşehir’de halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanı Öcalan’a “Sayın” derse mahkum.

Başta DTP milletvekilleri olmak üzere, Öcalan’a “Sayın” dedikleri için haklarında onlarca dava açılan onlarca insan da cabası.

Bir gazetecimizin ifadesiyle ; “Hukuka takla attırılarak” Kandil’den gelenlerin serbest bırakılması suçu ve suçluyu övmenin fiili olarak suç olmaktan çıkarılmasına emsal teşkil eder.

Kanun yapma ve mevcut kanunları tek başına değiştirme gücünü elinde bulunduran AKP, suçu ve suçluyu övmeyi suç olmaktan çıkaracak yasal değişikliğe neden gitmez de ?

“Hukuka takla attırılarak” aynı suçu işlemiş insanların kimisini serbest bırakır, kimisini mahkum ettirir.

Bu açmazın ifadesi sayın Başbakan’ın açılım ile yaptığı bir konuşmada yerini bulur!.

“Yaptığımız kolay iş değildir. Açılımı hazmettire hazmettire sürdüreceğiz”

Yapılan iş tam da budur, HAZMETTİRMEK.

PKK mensuplarına yapılan uygulama kanun hükmü haline getirilirse bundan başkaları da istifade eder.

Başkaları da istifade edince, AKP’nin ayakta kalmak için Allah’ın ipine sarılır gibi sarıldığı Ergenekon davası çöker.

Hukuka takla attırılacak ki, iktidar kimilerini serbest bırakabilsin kimilerini mahkum ettirebilsin.

Analar ağlamasın.

Kardeş kanı dökülmesin.

Sloganlarının altına gizlenen şey hukukun keyfi uygulanmasıdır.

Açılım adına ortaya konan keyfi uygulama gün gelir yol olur.

“Kainatı adalet üzerine yarattım” diye buyuran Allah’ın (cc) muradına göre keyfi uygulama halk için zulüm. İdare edenler için zalimliğe dönüşür.

Bu milletin ödeyeceği MEHİR, zulme maruz kalmak olmamalıdır.

Kandil’den gelenleri karşılayan ve taşıyan DTP otobüsünün üstündeki yazı dikkatinizi çekti mi bilmem. “Çözüm demokratik özerklik”

Açılım sürecini siyasi ranta dönüştürmek için Emine Ayna’nın gözyaşlarını milletin gözüne sokan DTP, üniter yapının çözülmesinin de ancak demokratik özerklik ile mümkün olabileceği mesajını verebiliyor gibi.

Madem bu büyük bir açılımdır. Bu açılımın sonunda barış ve kardeşlik vardır!.

Açılımın mimarı AKP’nin bölge milletvekilleri bu kucaklaşmanın içinde niye yoklar ?

Meydanı DTP’ye bırakmak onların da işine mi gelmiştir. Yaşananların, kendi tabanlarına anlatmakta sıkıntı mı çekiyorlar?

Sahi ! bu AKP milletvekilleri ülkeye dağılıp, açılımın bu ülke insanına ne kadar yararlı olacağını niye anlatmıyorlar?

Akp’nin Yozgat milletvekilleri, anlatım işine öncelikle başlasalar, yaşananların olması gereken şeyler olduğunu Yozgatlı’ya lisanı-ı münasiple anlatsalar, Yozgat insanının soracağı sorulara mantıkla – makul cevaplar verip Yozgatlı’yı ikna etseler, özerklik talebini ülkeyi çözmeyeceğini güzel güze anlatsalar olmaz mı?

Yoksa! Vekiller, milletten aldıkları vekaleti, genel başkanlarına ciro mu ettiler ?

Çözüm adına dillendirilen “demokratik özerklik.” Bu milletten istenen ve ödemek zorunda bırakılacağı başka bir Mehir mi ?