VİRÜS

Tıp alemi,'çeşitli hastalıklara sebep olan,insanı ölüme kadar götüren,gözle görülmez küçük mikrop' olarak açıklıyor virüsü.

Biz görünen virüslerle mücadele ederken aklımızı,ruhumuzu,bedenimizi bu görünür virüslerden nasıl koruyacağımızı bilemezken; görünmez bir virüs tebelleş oldu başımıza!

Hergün binlerce hasta onlarca,yüzlerce ölüm!

Ne zengin diyor, ne de fakir.

Ne medeni insan diyor, ne de ilkel.

Ne gelişmiş sanayi ve bilgi toplumu diyor, ne de tarım ve el sanatları toplumu diyor.

Tırpanı elinde gök ekin biçer gibi biçiyor toplumları.

Ne müslüman diyor, ne de kafir.

Ne Hıristiyan diyor, ne de putperest.

Ne Yahudi diyor, ne de Budist ve şintoist, ne de ateist ve deist.

Sanki dünyaya "siz bu illeti toptan hakettiniz" der gibi.

Ne devlet başkanı diyor, ne de işçi veya işsiz.

Ne memur diyor,ne amir, ne yaşlı ne de genç.

Ne çocuk ne kadın ne de erkek, hiç kimsenin ayrıcalığı yok.

Tek ayrıcalık; kendini iyi koruyanda!

Corona virüsünden köşe bucak saklanan kurtulduğunu sanıyor. o da sadece sanıyor.

Bütün ülkelerin yetkilileri, virüsle başa çıkabilmek için birlik ve beraberlik ipine sarılmış dirlik dağıtıyorlar.Dirlik olmadan birlik,birlik olmadan beraberlik mümkün değil, hiçbir emniyet tedbiri ve yasak birliği sağlayamaz.İlla ki, dirlik olacak.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinin yöneticileri vatandaşlarına; "siz sadece sağlığınıza bakın, gerisini biz hallederiz." diye boşuna söylemiyorlar.

Ne demiş, merhum Akif; "toplu vurursa nabızlar, onu top sindiremez." kaldı ki, virüs!

Dirlik olmayınca,nabızlar nasıl toplu vuracak? Dirliği sağlayamadığımız için 'topun sindiremediği nesli' virüs öyle bir sindirdi ki; birlik isteyenler bile başını yuvadan dışarı uzatamaz oldu.

Parayı ülkede kazanıp biriktirenler, yurt dışına kaçırıp malikaneler alanlar biriktirdiklerini huzurla harcayabiliyorlar mı?

Lüks arabalar, özel yatlar,saray misali uçaklar alanlar, aldıklarına huzurla binebiliyorlar mı?

Saraylarda itibar arayanlar rahat mısınız?

Yağma, talan, yalakalık ve dalkavuklukda en önde gidenler; yağmaladıklarınız,talan ettikleriniz,yalakalık yaptıklarınız,dalkavukluğuna soyunduklarınız sizi corona virüsünden korur mu sanıyorsunuz?

Üç kuruşluk bir 'maske' problemini çözememiş olanlardan kurtuluş bekliyorsunuz.

"65 yaş üstündeki vatandaşlarıma kolonya ve maske dağıtacağız" sözünün üzerinden aylar geçti.

Baktılar olmuyor, 'parayla satılacak' dediler.Parayı bulup maske alamayana para cezaları yağdırmaya başladılar. 

Ölüm Hak'dır ecel gerçek.Bunu biliriz ama boynunu bıçağa uzatan kurbanlık koyun da değiliz.

Tedbirli olmak imanımızın gereğidir. Bizim için alınması gereken tedbirler alınmış alınmasına da; adres yanlışlığından bize verilecek malzeme ve tibbi ekipman İngiltere'ye, Amerika'ya, Çin'e daha bilmem hangi ülkelere, himmetimizin ifadesi olarak, gemilerle yollanmış."kendisi himmete muhtaç bir dede kaldı ki gayrıya himmet ede" deseler de;belki himmetimize minnet ederek o ülkelerin insanları 'imana gelir' diye mi düşünüldü acaba!

Dışımızdaki uluslar bize himmeti aklına getirmese de; ülke içindeki kimi vatandaş,kurum ve kuruluşlar birlik ve beraberlik aşkına gayrete gelmişler; ekmek,sıcak yemek,maske,gıda,para dağıtmaya başlamışlar!

Anında polis dikilmiş karşılarına! dağıtamazsınız.Kim dağıtacak?Biz dağıtırız.Siz kimsiniz?Biz devlet destekli, devleti temsil eden vefa guruplarıyız.Biz de Halkız.olmaz dağıtamazsınız.

Kimi vatandaşlar güvendiği kurum ve kuruluşlara para bağışlıyor, yoksula dağıtılsın diye. hesaplar bloke ediliyor bağış paralarına el konuyor.Bağışı yapanlar diyorlar ki;"sana ne kardeşim,ben kime güvenirsem paramı ona bağışlarım."

Yapamazsın diyor, "kendini devletin sahibi sananlar." Bağışı yapan soruyor.Ne yapmam lazım?

El cevap, 'İBAN'a yatır!

Şu meret virüs bile bize kıs kıs gülüyordur!"vatandaşına maske veremeyen İBAN veriyor diye.

İstermisiniz? virüs vicdana gelip; " ulan ben milleti kırıp geçireceğim zekat,fitre,sadaka,bağış, yardım vs. diye İBAN toplayanlar, verecek kimse bulamayınca bu İBAN'ın üstüne yatacaklar, en iyisi  ben bu milletin yakasını bırakayım." desin! seyreyle gümbürtüyü!

Bu mikrop dediğimiz virüs hiç olmazsa adil davranıyor, götüreceği adamı seçmiyor.

İBAN'cılar öyle mi! bir avuç yandaşlarıyla ihale,inşaat,kanal,yol,köprü,tünel derdindeler. Sanırsınız bunların hepsinden virüs istifade edecek!

Şu namussuz virüsü bir görebilsek gözümüzle, çok çabuk geliriz hakkından amma şeytan gibi görünmüyor namussuz.

Madem görünmüyor, bizde onu şeytanı def ettiğimiz gibi def ederiz.

Camilerimizden her akşam verilen salalar ve ardından yapılan dualar onun canına okur.

Da...Merak ediyorum! salgını kontrol altına alan Çin, Japonya ve Güney Kore'de de hergün SALA okunup dua edildi mi?

Merak eden bir ben değilim.Muhterem Bülent ARINÇ beyefendi bile bu sala ve dualardan şikayetçi olmuş.

Suudi Arabistan,Katar,Birleşik Arap Emirlikleri,Kuveyt gibi müslüman ülkeler de de her gün sala verilip dua edildi mi? Oysa oralarda da hala salgın devam ediyor ve hergün ölümler oluyor.

Bu sene Suudi Arabistan Hac ve umreyi bile yasakladı değil mi? benimki sade merak işte!

Yüce Yaradan yukarıdan bize bakıp, sizi gidi sizi; "yarattığım insana zulmü,adaletsizliği,alçaklığı, ahlaksızlığı reva görün yalana,talana biat edin sonra da SALA ve DUA ile benden yardım dileyin." Derse... verecek cevabı olan var mı?

Tövbeden başka. O tövbe ki faydası sadece edenin kendisine olur, olursa. Kimsenin tövbesinin kimseye faydası olmaz.

Bu büyük millet nice badirelerden geçti nice virüsleri def etti.Bunun da hakkından gelecektir elbet.

Tarih boyunca müslüman milletlere sırnaşan öyle virüsler var ki, onlardan nasıl kurtuluruz bilmiyorum.

Öyle devasa virüsler ki, gölgesi bütün müslümanların üzerinde. 1400 yıldan beri ne aşısı ne de ilacı bulunabildi.

Ne yazık ki bu devasa virüsler müslümandan başkasına bulaşmıyor.Çok süratli ve olağanüstü bulaşıcı olan virüsler dünyanın bir ucundan diğerine anında ulaşıyor, insanları ve toplumları felaketten felakete sürüklüyor.

Nedir? diyeceksiniz bu virüsler.

Kendinden gayri insan,kendinden gayri adam,kendinden gayri iş bilir ve becerikli,kendinden gayrı himmet erbabı, kendinden gayrı yönetmeye ehil, kendinden gayrı müslüman,kendinden gayrı milliyetçi,kendinden gayri vatan ve millet sevdalısı tanımayan ve kendi cehaletinin de farkında olmayan KİBİR ve HASET tutsaklarıdır.

Yüce mevla,bütün mazlumları KİBİR ve HASET virüslerinden korusun.Biz diğerinin hakkından geliriz.