Mustafa Canyakar. Karaşın,kara benizli,orta boylu,taşı sıksa suyunu çıkaracak derecede güçlü kuvvetli. Kara kaş, kara göz. Yakışıklı. Her daim tıraşlı,bakla bıyık erkekliğin simgesiüst dudağın üstüne konmuş. Bir özürü var: Anadan sağır ve dilsiz. O sebepten köyde Ahrazderler ona. Davudi sesli,bas. Güler Eheg meheg.... Konuşur Ebe be...Ede be... Meramını hal diliyle anlatır. Sevecen. Herkes de onu sever. Küçüklerin Ahraz emmisi.
Soyadı Canyakar ama karıncayı incitmez bir yufka yürek Ahraz emmimiz. Coruklardan. Hacısüyün (Hacı Hüseyin)in üvey kardeşi. Anası Kayseri tarafından gelmiş. Coruklardan Ahmet emmiyle evlenmiş. Kayıt kuyut yok. Bir oğlu olmuş. Adını Mustafa koymuşlar. Mustafanın da kaydı yok tabii...Ahraz emmi büyümüş. Ganime bacıyla hayatını birleştirmiş. İki de yavruları olmuş. Bir kız, bir oğlan. Nezaketle Hilmi...Nezaket, İsmet abiyle evlendi. İsmet abi Alamancı. Almanyaya gidecekler. Resmi nikah yok. Kayıt yapılacak. Ama Mustafa Canyakarın kaydı yok ki işlemler yürüsün. Ahraz emmiyi Hacısüyünün anasının üstüne yazdırırlar da sorun çözülür.
Coruklar kalabalık. Ahraz emmiye kömeli evden iki oda düştü. Biri yatak odası,öteki tandırlık,mutfak. Hatta bir bölümü ahır tandırlı evin. Tertemiz. Ganime bacı çok titiz bir kadındı. Havlısı hayatı, evi barkı bal dök yala...
Ahraz emmi, Etem Şahinin kadrolu elemanı. Etem Şahin (Gara Etem) köyün ileri gelenlerinden. Çift çubuk,tarla tapan. Dolum dolum dolu. Bir çift at koşumu var. Ahraz emmi attan arabadan sorumlu. Yaz kış atların bakımı, ekip biçme, harman hasat...Çalışmadan hiç yılmaz. Sanki Etem emminin horantası.
Ahraz emmi Peruzu da çok severdi. Hısımlıktan dolayı korur kollardı. Bir gün Çevlikte bostan keserliyorlar. Peruz çala keser çalışıyor. Birkaç ırgat daha var. Ahraz emmi Peruzu o daalden (sezdirmeden) uyarıyor. Acele etme. Yavaş çalış. Kendini yorma. diyor. Nasıl diyor? Elleriyle,hal diliyle...Azık konmuş kuru üzüm bir çıkıda. Ahraz emmi çıkıdaki üzümü gizlice alıp çıkıya taş toprak dolduruyor. Şirif (Şerife) bacı öğleyin kara üzümü taşın altında ezip üzüm ezmesi yapacak. Alıyor üzüm çıkısını açıyor ki taş toprak...Ahraz emmi o davudi sesiyle başlıyor kalın kalın gülmeye. Şirif ana:
Vay babalar yiyesice. Üzümü sen mi aşırdın? Daha oralarda durur mu adaşım?.. Toz oluyor. Şirif ananın sinirleri yatışmadan da gelmiyor.
Bir kaza sonucu bacağından yaralandı. Topal kaldı Ahraz emmi. Çalışamadı. Evlerindeki bir ineği sattılar. En çok da Ganime bacı sevindi buna. İnek ne de olsa ortalığı kirletiyor. Tandırlı evde ahır olur mu? İnekten kurtuldu Ganime bacı. Anama sevincini duyuruyor:
Hacce bacı Malşıjlık (malsızlık) öyle iyi oluyo ki...Her yan pırıl pırıl...
Anam söyler söyler gülerdi. Ahraz emmi elinde siğil olanların gözdesiydi. Mürekkep kalemiyle bu siğillerin üstünü tükürüp boyalardı. Dudakları kıpır kıpır bir şeyler okurdu. Bihikmetillah o siğiller geçerdi.
Kızı Nezaket Boğazlıyandan ev kiraladı. Boğazlıyanlı oldu Ahraz emmiyle Ganime bacı. Boğazlıyanda hangi kahveye girse çayı hazırdı. Cumartesiyi iple çekerdi. O gün pazarı var Boğazlıyanın. Köylüleriyle buluşup hasret giderecek. Cebinde leblebi çerez,fıstık, kuru üzüm eksik olmaz. Nazının geçtiği bakkaldan, marketten paralı parasız alır. Alır da kendisi mi yer sanki. Avuç avuç dağıtır. Boğazlıyanın bir gülen yüzü.
Tanrıya kavuştuğu gün herkes ona rahmet diledi. Aldılar getirdiler köye cansız bedenini. Şimdi Oğulcuk mezarlığında sonsuzluk uykusunu uyuyor. Işıklar içinde uyusun. Nur içinde yatsın.
21.03.2014
Soyadı Canyakar ama karıncayı incitmez bir yufka yürek Ahraz emmimiz. Coruklardan. Hacısüyün (Hacı Hüseyin)in üvey kardeşi. Anası Kayseri tarafından gelmiş. Coruklardan Ahmet emmiyle evlenmiş. Kayıt kuyut yok. Bir oğlu olmuş. Adını Mustafa koymuşlar. Mustafanın da kaydı yok tabii...Ahraz emmi büyümüş. Ganime bacıyla hayatını birleştirmiş. İki de yavruları olmuş. Bir kız, bir oğlan. Nezaketle Hilmi...Nezaket, İsmet abiyle evlendi. İsmet abi Alamancı. Almanyaya gidecekler. Resmi nikah yok. Kayıt yapılacak. Ama Mustafa Canyakarın kaydı yok ki işlemler yürüsün. Ahraz emmiyi Hacısüyünün anasının üstüne yazdırırlar da sorun çözülür.
Coruklar kalabalık. Ahraz emmiye kömeli evden iki oda düştü. Biri yatak odası,öteki tandırlık,mutfak. Hatta bir bölümü ahır tandırlı evin. Tertemiz. Ganime bacı çok titiz bir kadındı. Havlısı hayatı, evi barkı bal dök yala...
Ahraz emmi, Etem Şahinin kadrolu elemanı. Etem Şahin (Gara Etem) köyün ileri gelenlerinden. Çift çubuk,tarla tapan. Dolum dolum dolu. Bir çift at koşumu var. Ahraz emmi attan arabadan sorumlu. Yaz kış atların bakımı, ekip biçme, harman hasat...Çalışmadan hiç yılmaz. Sanki Etem emminin horantası.
Ahraz emmi Peruzu da çok severdi. Hısımlıktan dolayı korur kollardı. Bir gün Çevlikte bostan keserliyorlar. Peruz çala keser çalışıyor. Birkaç ırgat daha var. Ahraz emmi Peruzu o daalden (sezdirmeden) uyarıyor. Acele etme. Yavaş çalış. Kendini yorma. diyor. Nasıl diyor? Elleriyle,hal diliyle...Azık konmuş kuru üzüm bir çıkıda. Ahraz emmi çıkıdaki üzümü gizlice alıp çıkıya taş toprak dolduruyor. Şirif (Şerife) bacı öğleyin kara üzümü taşın altında ezip üzüm ezmesi yapacak. Alıyor üzüm çıkısını açıyor ki taş toprak...Ahraz emmi o davudi sesiyle başlıyor kalın kalın gülmeye. Şirif ana:
Vay babalar yiyesice. Üzümü sen mi aşırdın? Daha oralarda durur mu adaşım?.. Toz oluyor. Şirif ananın sinirleri yatışmadan da gelmiyor.
Bir kaza sonucu bacağından yaralandı. Topal kaldı Ahraz emmi. Çalışamadı. Evlerindeki bir ineği sattılar. En çok da Ganime bacı sevindi buna. İnek ne de olsa ortalığı kirletiyor. Tandırlı evde ahır olur mu? İnekten kurtuldu Ganime bacı. Anama sevincini duyuruyor:
Hacce bacı Malşıjlık (malsızlık) öyle iyi oluyo ki...Her yan pırıl pırıl...
Anam söyler söyler gülerdi. Ahraz emmi elinde siğil olanların gözdesiydi. Mürekkep kalemiyle bu siğillerin üstünü tükürüp boyalardı. Dudakları kıpır kıpır bir şeyler okurdu. Bihikmetillah o siğiller geçerdi.
Kızı Nezaket Boğazlıyandan ev kiraladı. Boğazlıyanlı oldu Ahraz emmiyle Ganime bacı. Boğazlıyanda hangi kahveye girse çayı hazırdı. Cumartesiyi iple çekerdi. O gün pazarı var Boğazlıyanın. Köylüleriyle buluşup hasret giderecek. Cebinde leblebi çerez,fıstık, kuru üzüm eksik olmaz. Nazının geçtiği bakkaldan, marketten paralı parasız alır. Alır da kendisi mi yer sanki. Avuç avuç dağıtır. Boğazlıyanın bir gülen yüzü.
Tanrıya kavuştuğu gün herkes ona rahmet diledi. Aldılar getirdiler köye cansız bedenini. Şimdi Oğulcuk mezarlığında sonsuzluk uykusunu uyuyor. Işıklar içinde uyusun. Nur içinde yatsın.
21.03.2014
21.03.2014
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
Ali FİDAN
21.03.2014 15:20:00Değerli yazarımız.Bu hatıralar çok güzel.
Yazılarınızı ilgiyle takip ediyor, yenilerini bekliyoruz.