Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

AMAN DOKTOR!

Önce başlığa çıkardığımız “Aman Doktor”a bir göz atalım.Sonrasına bakarız. Bir İstanbul türküsünün bağlantı bölümünde geçer bu tümce. Saba makamında bir türküdür.Ya da derbeder ayağında. “Mendilimin yeşili” adıyla bilinir.Türkümüz huzurlarınızda efendim:

.

“Mendilimin yeşili
Ben kaybettim eşimi
Al bu mendil sende kalsın
Sil gözünün yâşını

.

Aman doktor canım gülüm doktor
Derdime bir çare
Çaresiz dertlere düştüm
Doktor bana bir çare

.

Mendilim benek benek
Ortası çark-ı felek
Yazı beraber geçirdik
Kışın ayırdı felek

.

Aman doktor...”

.

Hah, şimdi anlatımıza geçebiliriz.

Ümmü Gülsüm abla. Biz ona “Ümmusün bacı” derdik. Darılı’dan gelin geldi İhsan emmime. İhsan emmim, ilk eşi Fatma’yı kaybedince ikinci evliliğini yaptı Ümmusün bacıyla. Benim aklım yetmez. Hacefendi’nin üçüncü gelini Ümmusün bacı. Öteki gelinler anam ve İmine (Emine) abla. Küçük avlunun içinde dört aile. Gül gibi geçinip gidiyorlar. Hüsne ebe büyük kaynana. Her söz ondan dinleniyor. Gelinleri gündem gereği saat gibi kuruyor. İşler yolunda.

Ümmusün bacı bir oğlan doğurdu.Adını Bekir koydular. Bekir bebek el üstünde tutuluyor. İhsan emmimin ilk hanımından da bir oğlu var. Adı Nur Doğan...Nur Doğan abimiz. Nur Doğan abi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenci.Peşi sıra İhsan emmim de gitti Ankara’ya. Ankara’da bir otel tuttu. Otelde kalıyorlar. Otelde bir gün bir kavga çıkıyor.İki Boğazlıyanlı birbirine giriyor. İhsan emmim bunları ayırayım derken hayasına bir tekme yiyor ve ölüyor.

Ölüm bir kabus gibi çöktü Hacefendile’in evine. Ümmusün abla genç yaşında dul kaldı. Emmim oğlu Bekir yetim... Babasız...Gelin başıyla Ümmusün abla ne yapsın? Bıraksalar duracak. Bekir babasız kaldı,anasız kalmasın. Hem hangi ana ayrılmak ister yavrusundan?..

Bırakmadılar. Sırf yavrusu için her şeye razı Ümmusün abla. Ama aile büyükleri onu baba evine,Darılı’ya yolladılar. Bekir kaldı Oğulcuk’ta. Anayla yavrusunun ayrılış sahnesi çok firaklı oldu. Görenler göz yaşı döktü. Bekircağız hem öksüz hem yetim kaldı.

O sıralar Hulusi emmi de karısını boşamış. Dul. Ümmusün ablaya dünür oldu. Büyükler uygun görüp Allah’ın emrini andılar. Ümmusün abla Hulusi emmiyi tanıyor. Hemen “Evet!” dedi. Sebebi Oğulcuk’ta Bekir’i bıraktı. Hulusi emmiyle evlenirse Bekir’e yakın olacak. Yavrusuna kavuşacak.

Hulusi emmiyle evlendi. Kıt kanaat geçiniyorlar. Çocukları oldu. Hulusi emmi Avusturya’ya gitti çalışmaya. Ümmusün abla köyde kaldı. Sıkıntı,meşekkat. Kolay mı bir evin hem anası,hem babası olmak?.. Yıllarca gurbet yolu bekledi. Bu bekleyiş ve sıkıntı sağlığını bozdu Ümmusün ablanın. Şeker,tansiyon,böbrek yetmezliği...Giderek bacak ağrıları,romatizma. Zor yürüyor. Oturduğu yerde uyukluyor.

O zamanlar her evde televizyon yok. Ümmusün ablagilin siyah beyaz bir televizyonu var. Konu komşu film seyretmeye geliyor. Hele Türk filmi olduğu akşamlar salon adam almıyor.

Yine böyle bir akşam. Türk filmi var televizyonda.Salon yükünü almış. Herkes nefesini tutmuş.Heyecan dorukta. Filmin en heyecanlı yerinde reklam girdi. Televizyonun sesi yükseldi. Ses Dr. Haydar Dümen’in. Bilindiği gibi Haydar Dümen bir seksolog. Diyor ki doktorumuz:

“Arayın beni! Derdinize çare bulayım.”

Tam o sırada uyandı Ümmusün bacı:

“Vah yavrım! Şu benim derdime de bir çare bulsan...”

Ümmusün bacıyı duyanlarda can mı kalır?.. Herkes nefes keserek izlediği filmi unuttu. Ümmusün bacının derdiyle hemdert olundu. Gülündü. Hoş bir akşam yaşandı. Felekten bir akşam çalındı.

15.11.2013
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ