AYAK YOLU

Bu bir deyim. Şimdilerde kullanımdan düştü. Ayak yolu, tuvalet demek. Hela yani. Bir başka söyleyişle yüz numara.
Eskiden köylük yerde helalar dışardaydı. Çünkü kanalizasyon yoktu. Helaya giden gerekiyorsa “Ayak yoluna gidiyom...” derdi. Köylerimizde bile kanalizasyon var artık. Helalar evin içine ayrı bir bölüm olarak yapılır oldu. Adı da asrileşti. Hela yok. Tuvalet var...
Emin amcam ahir ömründe prostattan muzdaripti. Geceleri sıkça ayak yoluna çıkardı. Bu rahatsızlığını kimselere söylemezdi. Doktordan, hastaneden çok korkardı rahmetli.

Eşi Bakiye abla:
-İmin! Bi tohtura gitsen. İnne ilaç virir. İyileşin...
Emin amcamın gözleri çakmak çakmak:
-Git yanından del’avrat. Benim bişiyim yok. Giceleri ben ayak yoluna çıkmıyom. Dolaşmıya çıkıyom.


Bir gün Emin amcama bir hal oldu. Adamcağız yürüyemiyor. Ayak yoluna bile binbir güçlükle gidiyor. Emmoğlu Feyaz da köyde o sıralar. Feyaz Kayseri’de Birlik Mensucat’ta çalışıyor, ama izinde. Geldi emmimizin ziyaretine. Baktı ki Emin amcamın hali hal değil:
-İmin ağa! Ben yârin Gayseri’ye gidecağam. Birlikte gidek. Seni doktura gosderek...
Emin amcam çaresiz razı oldu. Denize düşen yılana sarılır. Emmicağızım sarılacak dal arıyor.


Ve sabah oldu. Belören’in dolmuşu var. Boğazlıyan’a yolcu taşıyor. Feyaz Emin amcamı sırtına aldı. Getirdi dolmuşa bindirdi. Bakiye abla da yanlarında. Geldiler Boğazlıyan’a. Boğazlıyan’da hiç durmadılar. Ver elini Kayseri.
O sıralar Kayseri’nin namlı doktoru Talat Duruöz. Talat Duruöz’ün muayenehanesini buldular. Kısa bir beklemeden sonra doktorun huzuruna alındılar. Emin amcam uzandı muayene masasına. Doktor dinledi kalbini, akciğerlerini...Şikayetini sordu.

Emin amcam:

-Yürüyemiyom toktur bey, dedi.
Bakiye abla ilave etti:
-Giceleri çok ayak yoluna çıkıyo...
Doktor Talat Duruöz:
-Prostat! O da ameliyat gerektirir.
Emin amcam yattığı yerden doğrulmaya çalıştı. Pürtelaş:
-Billahi yalan toktur bey. Ben ayak yoluna çıkmıyom. Gezintiye çıkıyom.
Doktor Emin amcamı sakinleştirmeye çalıştı:

-Telaşlanma. Prostat benim işim değil. Ben seni yürüteceğim. Ondan sonrasına artık sen karar ver.
Bir reçete yazdı. Feyaz reçeteyi yaptırıp getirdi. Doktor diz kapağından bir iğne vurdu Emin amcamın. Emin amcam ayaklarının üstüne basar oldu. Feyaz diyor ki:
-İmin ağamı doktorun muayenehanesine sırtımda gotürdüm güç bela. Vallaha yürüyerek çıktık dokturun yanından.
Prostat meselesine gelince Emin amcam defterin o sayfasını hiç açmadı.

13.02.2016