Nedir bal tefsiri? Bu hususta türlü rivayetler vardır. Birbirine yakın anlatılardır bunlar. Öncelikle şunu belirteyim: "Bal tefsiri" adı altında nakledilen bu rivayetler İslâm'ın temel kaynaklarında yer almamaktadır. Tevatürdür bu anlatılanlar. Yakıştırmadır.
.
Buna karşın bal tefsirine öyle kutsiyet atfedilir ki şaşılasıdır. Güya Allah Hz.Muhammede demiş ki:
-Ya Habibim senin ümmetinden her kim bu bal tefsirini üzerinde taşır, okur, okutur, yazar, yazdırır ve din kardeşine hediye ederse o kuluma iki yüz peygamber sevabı veririm.
Hz. Peygamber de diyesi ki:
- Benim Ümmetimden her kim bu bal tefsirini kendine virt edinip üzerinde taşır, her gün okur veya dinlerse kat'iyen dünya darlığına düşmez. O kulunu kaza ve beladan Cenabı Hak muhafaza eder. Ölürken hüsnü şahadetle ölür. Ahirete imanlı gider.
.
Böyle söyleniyor da İslamın temel kaynaklarında böyle bir husus yer almıyor. Bunu bir kez daha hatırlatıp bal tefsirine geçelim. Muhtelif rivayetlerden birine bakalım:
Rivayet edilir ki Hz. Ali bir gazadan dönmüştü. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman ;Hz. Ali'nin evine onu ziyarete geldiler. Hz Muhammet ve eşi Hz. Ayşe de ordaydı. Selam verip selam aldılar:
-Gazan mübarek olsun, ey Allah'ın aslanı! dediler.
Teşekkür etti Hz Ali arkadaşlarına. Memnun kaldı. Hz. Fatma, kalaylı bir tas içinde bal şerbeti ikram etti konuklarına. Bal şerbetinin üstünde ince bir kıl vardı. Hz Fatma bu kılı görmedi ki ala . Hz. Ebubekir kılı almak üzere davrandı . Hz Ömer ise kılı aldırmadı ona ve dedi ki:
- Bizler Hz. Zişan'ın velileriyiz. Belki Hz. Fatımatüz Zehra bizleri tecrübe için bu kılı koymuştur. Aramızda bunu tevil edelim. Münasip midir?
-Münasiptir.
Tevil etmek, bilindiği gibi söz ya da davranışa başka anlam yüklemek demektir.
İlk sözü Hz. Ebubekir aldı. Dedi ki:
-Rasûlullah nurludur bu tastan /Rasûlullah ile konuşmak tatlıdır bu baldan/ Rasûlullahın sünnetini yerine getirmek incedir bu kıldan
.
Sıra Hz. Ömere geldi. Hz.Ömerin yorumu:
-İman, nurludur bu tastan / İman getirmek tatlıdır bu baldan/ İman ile gitmek incedir bu kıldan
.
Hz.Osman aldı sözü:
-Kuran-ı Kerim nurludur bu tastan /Kuran-ı Kerim okumak tatlıdır bu baldan /Kuran-ı Kerimin buyurduğunu tutmak incedir bu kıldan
,
Hz.Ali de şöyle tevil etti:
-Misafirin yüzü nurludur bu tastan/ Misafir ile yemek yemek tatlıdır bu baldan /Misafirin hatırını yerine getirmek incedir bu kıldan
.
Hz. Ayşe şöyle yorumladı:
-Zevc (koca)nın yüzü nurludur bu tastan / Helâli (hanımı) ile söyleşme tatlıdır bu baldan /Helâlin hizmetini yerine getirmek incedir bu kıldan
.
Hz.Fatıma dayanamadı:
-Kız çocuğunun yüzü nurludur bu tastan /Annesini-babasını sever olması tatlıdır bu baldan /Kız çocuğunun ayıpsız evlenmesi incedir bu kıldan
.
Hz. Muhammet yorumları dinledi. Noktayı koydu. Buyurdu ki:
-Ümmetimin yüzü nurludur bu tastan /Ümmetim için şefâat tatlıdır bu baldan /Şefâatin kabul olması incedir bu kıldan
.
Ben de bir yorum ekleyeyim. Bu tefsir de benden olsun:
Dost meclisinde gülüp söyleşen canlar nurludur bu tastan / Bildiğini söyleyip bilmediğini bilmek tatlıdır bu baldan / Sıra saygı gözetip Hakka riayet incedir bu kıldan
.
Noktayı koyacaktım. Kızım Yağmur okumuş "Bal Tefsiri"ni ayak üstü:
-Bir yorum da ben yapabilir miyim babacığım, dedi.
-Hadi, yap bakalım.
İşte Yağmur'un yorumu:
-Babamın yüzü nurludur bu tastan / Elinden yediğim tatlıdır bu baldan/ Evimizin huzuru incedir bu kıldan.
Ve Yağmur sordu:
-Nasıl olmuş babacığım?
-Güzel olmuş kızım, dedim. Bence güzel. Peki "Sizce nasıl?" deyip noktayı koyuyorum.
15.09.2017
.
Buna karşın bal tefsirine öyle kutsiyet atfedilir ki şaşılasıdır. Güya Allah Hz.Muhammede demiş ki:
-Ya Habibim senin ümmetinden her kim bu bal tefsirini üzerinde taşır, okur, okutur, yazar, yazdırır ve din kardeşine hediye ederse o kuluma iki yüz peygamber sevabı veririm.
Hz. Peygamber de diyesi ki:
- Benim Ümmetimden her kim bu bal tefsirini kendine virt edinip üzerinde taşır, her gün okur veya dinlerse kat'iyen dünya darlığına düşmez. O kulunu kaza ve beladan Cenabı Hak muhafaza eder. Ölürken hüsnü şahadetle ölür. Ahirete imanlı gider.
.
Böyle söyleniyor da İslamın temel kaynaklarında böyle bir husus yer almıyor. Bunu bir kez daha hatırlatıp bal tefsirine geçelim. Muhtelif rivayetlerden birine bakalım:
Rivayet edilir ki Hz. Ali bir gazadan dönmüştü. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman ;Hz. Ali'nin evine onu ziyarete geldiler. Hz Muhammet ve eşi Hz. Ayşe de ordaydı. Selam verip selam aldılar:
-Gazan mübarek olsun, ey Allah'ın aslanı! dediler.
Teşekkür etti Hz Ali arkadaşlarına. Memnun kaldı. Hz. Fatma, kalaylı bir tas içinde bal şerbeti ikram etti konuklarına. Bal şerbetinin üstünde ince bir kıl vardı. Hz Fatma bu kılı görmedi ki ala . Hz. Ebubekir kılı almak üzere davrandı . Hz Ömer ise kılı aldırmadı ona ve dedi ki:
- Bizler Hz. Zişan'ın velileriyiz. Belki Hz. Fatımatüz Zehra bizleri tecrübe için bu kılı koymuştur. Aramızda bunu tevil edelim. Münasip midir?
-Münasiptir.
Tevil etmek, bilindiği gibi söz ya da davranışa başka anlam yüklemek demektir.
İlk sözü Hz. Ebubekir aldı. Dedi ki:
-Rasûlullah nurludur bu tastan /Rasûlullah ile konuşmak tatlıdır bu baldan/ Rasûlullahın sünnetini yerine getirmek incedir bu kıldan
.
Sıra Hz. Ömere geldi. Hz.Ömerin yorumu:
-İman, nurludur bu tastan / İman getirmek tatlıdır bu baldan/ İman ile gitmek incedir bu kıldan
.
Hz.Osman aldı sözü:
-Kuran-ı Kerim nurludur bu tastan /Kuran-ı Kerim okumak tatlıdır bu baldan /Kuran-ı Kerimin buyurduğunu tutmak incedir bu kıldan
,
Hz.Ali de şöyle tevil etti:
-Misafirin yüzü nurludur bu tastan/ Misafir ile yemek yemek tatlıdır bu baldan /Misafirin hatırını yerine getirmek incedir bu kıldan
.
Hz. Ayşe şöyle yorumladı:
-Zevc (koca)nın yüzü nurludur bu tastan / Helâli (hanımı) ile söyleşme tatlıdır bu baldan /Helâlin hizmetini yerine getirmek incedir bu kıldan
.
Hz.Fatıma dayanamadı:
-Kız çocuğunun yüzü nurludur bu tastan /Annesini-babasını sever olması tatlıdır bu baldan /Kız çocuğunun ayıpsız evlenmesi incedir bu kıldan
.
Hz. Muhammet yorumları dinledi. Noktayı koydu. Buyurdu ki:
-Ümmetimin yüzü nurludur bu tastan /Ümmetim için şefâat tatlıdır bu baldan /Şefâatin kabul olması incedir bu kıldan
.
Ben de bir yorum ekleyeyim. Bu tefsir de benden olsun:
Dost meclisinde gülüp söyleşen canlar nurludur bu tastan / Bildiğini söyleyip bilmediğini bilmek tatlıdır bu baldan / Sıra saygı gözetip Hakka riayet incedir bu kıldan
.
Noktayı koyacaktım. Kızım Yağmur okumuş "Bal Tefsiri"ni ayak üstü:
-Bir yorum da ben yapabilir miyim babacığım, dedi.
-Hadi, yap bakalım.
İşte Yağmur'un yorumu:
-Babamın yüzü nurludur bu tastan / Elinden yediğim tatlıdır bu baldan/ Evimizin huzuru incedir bu kıldan.
Ve Yağmur sordu:
-Nasıl olmuş babacığım?
-Güzel olmuş kızım, dedim. Bence güzel. Peki "Sizce nasıl?" deyip noktayı koyuyorum.
15.09.2017
15.09.2017
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
Mustafa Topaloğlu
06.10.2017 20:18:00Sevgili kardeşim. Adınızı yazmamışsınız. Olsun. İlgi göstermiş, yorumlamışsınız. Teşekkür ederim. Doğrudur.Elbette herkesin babası-annesi evladına kutsaldır.Bal Tefsiri'ni ben de çok anlamlı ve öğüt verici bulurum. Hem de edebidir. Ben bu pencereden baktım. Eklediğim tevil de acizane benim katkımdır. Yağmur da okumuş. Onun yorumunu da yazmadan geçemedim.Bu hata mıdır? Süç-ü lisan ettikse affola.İslam kültürünü yaşıyoruz yaşayabildiğimiz kadarıyla."Bu devirde İslamın ilmini çözecek alim mi kaldı?" diyorsunuz. Er yatağı boş kalmaz kardeşim. Elbette vardır.Göçenlere de rahmet olsun.
Selam ve saygıyla.
Adınız ve Soyadınız
24.09.2017 01:53:00sayın Topaloğlu, Sizin yüzünüz nurlu mu nursuz mu bilemem fakat elbette herkesin babası evladına kutsaldır. Bal tefsirinde çıkarılan teviller çok anlamlı ve öğüt niteliğindedir. Bu öğütleri tutan, yerine getirip bu hazzı alan insana zaten Allah (C.C) mükafatını verir. Asıl olan oradaki güzellikleri fark edip yaşayıp yaşatmak. İslam temel kaynaklarında o yok, bu yok, şu yok diye diye pek çok hadisleride yok saydık. Her şey kaynak değildir. İslamın kendine göre bir kültürü, geleneği göreneği vardır. Nasrettin hoca her anlatılan fıkranın hocası değil elbette. İnsanlara benimsetmek için güzel hal ve hareketleri yerleştirmek adına birisi Ali dedi demiştir öteki peygambere kadar getirmiştir diğeri Allah bunun mükafatını verir diye böyle bir rivayet oluşu vermiştir. Her şeyin kaynağını dibini bucağını kurcalamak gerekir. Tabi ki kimseye bir zararı yoksa. Bu devirde islâmın ilmini çözecek alimmi kaldı.En büyük alimimiz CHP de siyasetçiydi. Allah rahmet eylesin diyelim.