BİZİM RADYO

Bir zamanlar yasaklıydı Bizim Radyo.Muhalifti.Demirperde ülkelerinden birinden yayın yapardı. Yurt dışından seslenirdi.Mevcut iktidarı topa tutardı. Veryansın ederdi. En sert eleştirileri Bizim Radyo dillendirirdi.Düzenin değişmesini savunurdu Bizim Radyo.İktidarlar çaresizdi.Susturamazlardı Bizim Radyo’yu.TRT radyolarından dinleyemediğimiz türküleri,şarkıları,şiirleri Bizim Radyo bangır bangır çalardı.Ruhi Su,Mahsuni Şerif,Nazım Hikmet... Çok dinlenen bir radyoydu Bizim Radyo.

Şimdi Bizim Radyo serbest. Kitle iletişim araçları üzerindeki devlet tekeli kalkınca eski Bizim Radyo’nun pabucu dama atıldı.Yayında mı,bilmiyorum. Bildiğim bir şey, iki tane Bizim Radyo var yurdumuzda. Biri İstanbul Bağcılar’dan yayın yapıyor,diğeri Karabük’ten.Ben yeni yetme Bizim Radyolar’ı dinlemek istedim.Ama internet ortamında mümkün olmadı.Kimbilir uygun bir mekanda kısmet olursa kulak veririz Bizim Radyolar’a.

Bizim Radyo’nun kulaklarını çınlatmamızın bir sebebi var.Altmışlı yıllarda radyo revaçta.Ne televizyon var,ne internet.Telefonun tellerine kuşlar konuyor.Lakin bizim köylerin telefonu bildiği mi var? Varsa yoksa radyo...

Garalil (Kara Halil)’in Veli’yle Danacı’nın Hasan bizim köye terzi dükkanı açtı.O zamanlar köy kalabalık.Henüz Alamanya kapıları açılmamış.Veli ve Hasan Ustalar köyde terzilik yapıyor.İşleri nasıl? Nasıl olacak? Akmasa da damlıyor.Zaten Almanya işçi alımına başlayınca ustalarımız tuttu Alamanya’nın yolunu.Terzi dükkanı da haliyle kapandı.

27 Mayıs 1960.Veli Usta erkenden açtı dükkanı.Ortalığı toparladı. Radyonun kulağını kıvırdı.Marşlar çalınıyor.Halbuki “Günaydın” saati.Türküler çalınmalı değil mi? Veli Usta işkillendi.Tam o sırada Tok davudi bir ses doldurdu dükkanı:

“Büyük Türk Milleti! Türk Silahlı Kuvvetleri idareye el koymuştur.”

Veli Usta’nın eli ayağına dolaştı.Sevinsin mi,üzülsün mü bilemedi. Halla (Halil Ağa)’nın Kel Ali de çıkmış şöyle bir tur atacak köyün içinde.Dükkanın önünden geçerken Veli Usta seslendi Kel Ali’ye:

“Ali emmi!..Ali Emmi!..Haberin var mı? İhtilal olmuş.Ordu idareye el koymuş.Menderes’i indirmişler.”

Kel Ali iyi Demirgırat (Demokrat). Demokrat Partili. Marşal yardımından yararlandı.Masaris (Massey Harris) motor aldı.İyi Menderesçi. Menderes’e toz kondurmaz.Laf söyletmez. Kel Ali anlamadı:

“Ne diyon sen Veli? Menderes’i indirmişler mi? Kim diyo lan?”

Veli Usta radyoyu işaret etti.Radyo Harbiye Marşı’nı çalıyor.Marş bitti.O davudi ses yine duyuldu:

“Büyük Türk Milleti!..”

Kel Ali beyninden vurulmuşa döndü. Kulaklarına inanamadı:

“Milazım’ın radıyosunu getirin!” dedi.Öyle ya Veli Usta Halkçı.Halkçı’nın radyosu yalan söyleyebilir.Milazım Demirgırat. Kalktı gitti Milazımın evine.Orda da gümbür gümbür aynı bildiri okunuyor.

“Şıhı’nın radıyosu ne diyo?..” Şıhı da iyi Demirgırat.Şıhı’nın radyosu da aynı telden çalıyor.Kel Ali o hızla geldi eve.Bindi kır ata.Sürdü Gürden’e. Gürdenli Deli Rıfat iyi arkadaşı.Hele onun radyosunu da bir dinlesin.Onunla meşveret edecek.Durum değerlendirmesi yapacaklar.

Deli Rıfat’ın radyosu da Menderes iktidarının devrildiğini söylüyordu.Kel Ali’yle Deli Rıfat evlerinden ölü çıkmış gibi üzüldüler.Üzülmekten öteye ellerinden bir şey gelmiyordu.