DELİ SERDARİ

Şarkışlalı Aşık Serdari'yle Bin(Bir) Çiçekli Bahçe Yaşar Kemal Halk Bilimi Araştırma dalında birincilik ödülü aldım. Merkezi Osmaniye'de bulunan Halk Bilimi Kültür Akademisi düzenledi bu yarışmayı.

Yarışma Özgür Film Festivali kapsamında yapıldı. Kısa film, belgesel kategrilerinde ödüller verildi.

Haberi gazetelerden okumuşsunuzdur. Ben üç gün süren bu kültür-sanat festivaliyle ilgili izlenimlerimi aktaracağım. Üç gün sürdü bu kültür ve sanat bayramı. İlk iki gün Çardak'taki kartal yuvasını andıran akademi merkezinde resim ve karikatür sergileri, şiir ve müzik dinletileri, akşam film gösterimleri oldu. Gecenin geç saatlerine kadar şor evinde söyleşti yurdun dört bucağından gelen insanlar. Paneller, konuşmalar birbirini izledi. Üçüncü gün Yaşar Kemal'in köyü Hemite'ye gidildi. Hemite'de Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde etkinliklere devam edildi.

Ben etkinliklerin bir kısmına katılamadım. Akademi Başkanı İbrahim Çenet bitmek tükenmek bilmez bir enerjiyle gelen konukları ağırladı. Herkesle tek tek ilgilendi. Aşk olsun İbrahim Çenet! Senin bu heyecanın hiç bitmesin. "Bitmesin ki Bin(Bir) Çiçekli Bahçe"lerde güller, çiçekler açsın.

Gelelim Deli Serdari'ye. Şarkışlalı Aşık Serdari Şarkışla kadısının kızını kaçıracak kadar gözü kara bir yiğit. Atın iyisine doru; yiğidin iyisine deli, derler. Buradaki delilik cesur yürek olmanın verdiği gözü peklik. Gözünü budaktan sakınmazlık. Korkusuzluk.

Bilindiği üzere Serdari Şarkışla kadısının kızını kaçırır Adana'ya. Bir altı ay Adana'da kalırlar. Kadı baba onları affeder zannıyla Şarkışla'ya dönerler. Kadı, Serdari'yi tutuklatır. Bunun üzerine Serdari şöyle söyler:

"Ha dedim ki gurbet ele çıkmayım
Bilmez mi sandınız yolu Serdari
Dünyam için ahretimi yıkmayım
Çok ocak batırır deli Serdari

Ben istemem cilvesizi cansızı
Gerdanı bir karış çifte bensizi
Serdarî der isen acın densizi
Bir kuru canıdır malı Serdari

Dost bağının bülbülleri öterse
Gidi düşman dediğini ederse
Deli Kadı yarim alıp giderse
Ordan da getirir geri Serdari"

Bir süre sonra da kızını bir başkasıyla evlendirir Şarkışla kadısı. Serdari hapistedir. Yolları bağlıdır. "Deli kadı"nın yarini alıp gittiği yerden geri getirme imkanı yoktur. Çaresizce seslenir dört duvarın arasından:

" Yenile bir haber geldi sıladan
Eğer essah ise büktü belimi
Dediler ki sevdiğini el almış
Kadir Mevla’m nasip eyle ölümü

Şahin dedikleri bir küçük kuştur
Yarin güzelliği göz ile kaştır
Kadir Mevla’m beni yare ulaştır
Irak ise yakın eyle yolumu

Deli gönül yükseğinden uçmayım
Uçarsam da kanadımı açmayım
Muhannetin köprüsünden geçmeyim
Coşkun sele uğratayım kulunu

Serdari der yükseğinde gezmeyim
Dost elinden dolu bade süzmeyim
Yarden başkasına kuşak çözmeyim
Yedi yerden bağlatayım belimi"

İşte bizim Deli Serdari böyle bir yiğit. Bir de avcılığı var. Ona da bir başka zaman değineceğim. Şimdilik bana müsaade...

23.06.2017