DİLENCİ

Dilenci, dile-kökünden türemiş bir isim. Anamın dilinde “dilenci” yoktu. Ya ne vardı? Sadaacı, yani sadakacı vardı. Bir de “dişirici” tabirini kullanırdı benim anam. Özellikle harman zamanı Oğulcuk sadaacıların akınına uğrardı. Birer torbaları olurdu. Ya da büyük heybe... Çoğu eşekliydi. Gezerlerdi harman yerlerini. Arpa,buğday,çavdar alırlardı. Evlerin kapısını çalıp “Allah rızası için bi sadaa virin!” derlerdi. Un,bulgur bile alırdı dişiriciler.

Anamdan tembihliydik. Eğer anam evde yoksa kapıyı açmazdık dilencilere. Öyle ya...Ne olur ne olmaz...Benim can anam kapıyı çalıp da “Allah rızası için” diyen kimseyi eli boş çevirmezdi. Azdan çoktan,undan bulgurdan birşeyler verirdi.

Kardeşim, dilenci bir tane olsa şekerle beslersin. Ne biri be yahu!.. Biri gider bir başkası gelirdi. En çok da Toraman’dan, Garaşıh (Karaşıh)’dan. Canımızdan bezdirirlerdi bizi. ”İllallah” dedirmecesine.

Burada bir nefeslenelim. Gelelim aşk dilencilerine. Orhan Baba’ya (Gencebay) kulak verelim. Aşk dilencisinin “Dilenci” şarkısından bir kuple:

.

“Bir dilenciyim senden aşkı dilenen
Her fırsatta hor görülüp belki gülüp alay edilen
Bir dilenciyim geleceğini bilmeyen
Senden ne para ne pul nede acımanı bekleyen”

.

Atila Atasoy’un dizelerine bir göz atalım. Aşk dilencisidir Atasoy da. Atasoy’dan da bir tadımlık alıntı:

“Vuruldu gönlüm bir hoş

Ne olur sevgiyle koş
Uzanan elim bomboş
Dilenciyim sevgin için
Dilenciyim gülmen için
Dilenciyim iki göz için
Dilenciyim senin için “

.

Orhan Gencebay ve Atila Atasoy aşk dilencisi. Aşk dilenen,aşk dişiren canlara can feda! Hepsini saygıyla selamlıyorum. Huzurlarında ihtiram duruşundayım. Gönüllerine sağlık o canların.

Biz dönelim öteki dilencilere. Oğulcuk’ta henüz yoklar. Ama Boğazlıyan’da Cuma günleri camilerin girişinde dilencilerden adım atacak yer bulamazsınız. Cumartesi günü Pazar yeri dilencilerin işgaline uğramıştır. Hepsi bindirilmeiş kıta. Nerelerden geliyorlarsa geliyorlar. Her yaştan,her boydan. Genci yaşlısı! Hele de özel arabanız varsa arabadan inmeden yanı başınızda peyda oluyorlar. Onlardan kurtulmanın imkanı yok. Özellikle kadınlar ve çocuklar...Kimisi bisikletli,motorize... İnsanı canından bezdiriyorlar.

Pazar yerinin güvenliğini sağlamakla görevli zabıta ve kolluk kuvvetleri seyri temaşada. Kimselerin bu dilencilere “dur” dediğini ne duydum,ne gördüm.

Sorgun’da operasyon yapılmış. Belediyeyle emniyet el ele vermiş. Dışardan gelen bu dilenci tayfası toplanmış. Pazar yeri huzura kavuşmuş.

Aynı duyarlılığı Boğazlıyan Belediyesi’nden bekliyoruz. Belediye zabıtasıyla,polis el ele verirse dilenci tayfası at oynatacak meydan bulamaz. Hem esnaf,hem de vatandaş rahat bir nefes alır. Boğazlıyan’da Cumartesi Pazarı’na uğrayıp da dilenciden yaka silkmeyen bir Allah’ın kulu yoktur. Bu dilenciler yakaladıklarına sülük gibi yapışıyorlar. İnsanı canından bezdiriyorlar. Bir zulüm,bir işkence...

Belediye Başkanı Hamdi Erdal’dan bu konuya el atmasını bekliyoruz. Lütfen sayın başkan bizi bu zulümden kurtarınız.

19.06.2014