Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

FOTURAF

Fotoğrafa “foturaf” derler bizde. Ben de yazının serlevhasını öyle yazdım. Hatta K.Maraş’ta tasvirden bozma ”tavsır” sözcüğünü kullanırlar. Öyle ya fotoğraf görsel bir tasvirdir. İster portre olsun, isterse bir eşya, hayvan... Ya da bir manzara...

Yetmişli yılllar... H.Ömer abim Oğulcuk’ta gül gibi işini bıraktı. Fransa’ya turist gitti. Gezmek, yeni yerler görüp tanımak gayesiyle değil. İş için... İşçi olarak. Halbuki köyün bakkalıydı. İşi de çok çok iyiydi. Ama aklına koydu yrt dışına gitmeyi. Almanya için İşçi Bulma Kurumu’ndan çağrı geldi. Oğulcuk’ta buna “Kağıdı çıktı.” derler. Kağıdı çıktı çıkmasına da Almanya’ya gidemedi. Doktor muayenesinde sağlık sorunu olduğundan. Almanya kapıları kapandı.

H.Ömer abim bunu onur meselesi yaptı. Bakkalı dağıttı. Sattı, savdı. Tuttu Fransa’nın yolunu. Fransa’da kaçak göçek bir çiftlikte iş buldu. Ömründe hayvan bakımı yapmayan H.Ömer abim bu işin uzmanı oldu. Hem de sertifika aldı. Hatta sertifikanın da fotokopisini bizim köyün çobanlarına gönderdi. Bir de gözdağı verdi:

-Ben Oğulcuk’a geldiğimde sizi imtahan idecağam. Eğar geçer not alamazsanız vay halinize...

Abim askerlik dışında Oğulcuk’tan dışarı çıkmamış. Tuttu Fransa’ya gitti. Orda kaçak çalışıyor. Dönecek. Bir dakika durmayacak. Lakin kendine yediremiyor. Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp. Kan kussa da “Kızılcık şerbeti içtim.” deyip katlanıyor. Oğulcuk, eşi, çocukları burnunda tütüyor. Bir de babamı özlemiş. Aslında babam Fransa’ya gittiği için abime kızgın. Babam Şefaatli’nin Alibar köyünde imam.

H.Ömer abim babamın resmini istedi benden. Gittim Alibar’a. Babama durumu anlattım. Bir fotoğraf çekeceğimi, hazırlanmasını istedim. İlkin olmazlandı:

-Ne foturafıymış? dedi. Bi babası olduğu yini mi aklına düşmüş.

Bir pardösüsü vardı. Yazın bile giyerdi rahmetli. Pardösüyü giydi. Evin önüne çıktık. Bir iki kare görüntü aldım. O zamanlar şimdiki gibi çek- bak yok. Siyah beyaz film banyo edilecek. Fotoğrafın arabı çıkacak. Sonra kağıda basılacak. Ne çıkarsa bahtına...

Ben filmi yıkatıp karta bastırdım. Fotoğrafların ikisinde de babamın gözleri kapalı. Birini abime gönderdim. Aradan geçti bir zaman. Alibar’a gittiğimde diğer fotoğrafı da götürdüm. Firdez ana baktı fotoğrafa. Babam bakmadı bile. Firdez ana babama çıkıştı:

-Allah hayrını virsin. Ha gozlerini açaydın...

Babam kızdı:

-Ben isdiyerek mi çekdirdim foturafı?.. İsdesem abdezimi alır, sakalımı darardım. Gozlerimi de bilerek yumdum zaten.

18.03.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ