Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

GÖNÜL SEVDİ

“Göz gördü gönül sevdi ey yüzü mahım

Kurbanın olam var mı bunda benim günahım”

Yok usta,yok...Göz görmüş,gönül sevmiş. Senin ne kabahatin var? Gönül ferman dinlemez. Ferhat Şirin için dağları deldi. Niye? Gönlüne laf geçiremedi de o sebepten. Gözle gönül el ele verince dağlar delinir. Uzaklar yakın olur. Her zorluğun üstesinden gelinir.

Böyle bir sevdadan söz açacağız dostlar. Oğulcuk’ta yaşanmış bir aşk hikayesini kaleme getireceğiz. Hazır mısınız? Eh...Başlayalım öyleyse.

Hilmi Aksoy. Cevat Kâa’nın büyük oğlu. Evlenme çağına geldi. Bıyık bezediyor. Köyün içinde dolaşıyor yarenleriyle. Tiril tiril giyiniyor. Gönlünü Emine ablaya kaptırmış. Emine abla da güzel mi güzel. Kaş göz, boy bos...Konuşması,hele bir gülüşü. Allah övmüş de yaratmış. Emine ablanın gönlü de Hilmi abiden yana.

Ne var ki Emine ablayı Bekir’in Yusuf’la nişanladılar. Emine abla buna razı değil. Lakin onun rızasına bakan mı var? Belki de:

“İmine, sen ne diyon bu işe?” diye sormamışlardır bile.

Emine ablanın annesi Güllü bacı, Mehmet Eroğlu’yla evli. Mehmet emminin lakabı Golığrık (Kolu kırık)’tı. Güllü bacının kızı Emine, önceki eşi Celal Taş’tan. Güllü bacı gitti. Emine abla kaldı baba evinde. Komşular. Ama anasız kız yalnızdır. Derdini dökecek kimsesi yoktur. Boşuna dememişler: “Analı kuzu,kınalı kuzu”. Anasızlık kimsesizliktir gençlikte,delilikte.

Bir bahar günü Emine ablayla Hilmi abi kaçtılar. İki gönül bir olunca samanlık seyran olur. Hilmi abiyle Emine abla her şeyi göze aldılar. Nişanlı kızın bir başkasıyla kaçması Oğulcuk’ta çok konuşuldu. Tartışıldı. Emine ablanın annesi Güllü abla suçlandı. Emine ablanın kaçmasına göz yumdu diye. Bir de türkü söylendi bunun üstüne. Bir dörtlüğü şöyle:

“Şu derenin etağa (eteği)

İmine balın petağa (peteği)

İmine gaşdı,gurtuldu

Gullü yidi kotağa (köteği)”

Zaman her şeyin ilacı. Gün geldi. Küskünler barıştı. Dargınlıklar, kırgınlıklar unutuldu. Hilmi abiyle Emine abla mutlu oldular. Hilmi abi Almanya’ya gitti. Kesin dönüş yaptı. Kışın Ankaralı, yazın Oğulcuklu’ydular. Yaz komşularımızdı. Güzün Emine ablanın kaynattığı pekmezi tattık. Yumurta akı ve ayran da katmıştı pekmeze kaynatırken. Kırıkkaleliler’den almış tarifeyi Emine abla. Pekmez nefisti.

Hilmi abi sizlere ömür. Emine abla yalnız kaldı. Şimdi Emine abla eşini kaybetmiş bir kuş gibi yapayalnızdır. Sabır diliyoruz ona.

28.01.2014
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ