Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

HÜZÜN HÜZÜN-2

Hüzünlerin Şairi Nafiz Nayır'ın Hüzün Hüzün kitabını incelemeye devam ediyoruz. Şarkılar ve Sen (s.18)’de yine hüzün var. İşte bir dörtlük:

“Bir rüzgar alırsa seni elimden
Hüzne doğar, hüznü yaşar şarkılar
Acımı taşıyamaz olur sokaklar
Ağaçlardaki hüznü anlat”

"Saçları" şiiri bir gazeldir. Sevgilinin saçları güldür, sümbüldür, bülbüldür, tahammüldür. Ve bazı bazı da:

“ Bazı bazı dağılır karşısında aynanın
Sanırım bir perişan gönüldür saçları” ( s.19)

Nafiz Hoca, bir çaysever. Bin kere öpse dudağını asla “Bıktım” diyemeyecek kadar…Hüzün Hüzün’de iki şiir çayla ilgili. Bunlar Çay (s.24) ve Çay Şiiri (s.84). Her iki şiirden birer kıta alıyorum:

“Tutmalı onu
Dilber elinden tutar gibi
Nezaketle götürmeli dudağa
İçiminde ince edep olmalı
Çay dediğin azizim,
Leb sûz olmalı, leb renk olmalı
İlle lebaleb olmalı” (Çay s.24)

“Sen gelince keyfim gelir anında
Hiç eksik yok şöhretinde şanında
Kara kahve solda sıfır yanında
Bulunmaz ki senden üstün be çayım”
(Çay Şiiri s.84)

Nafiz Nayır yokluğu, yoksulluğu da anlatmış Hüzün Hüzün’de. Benim saptayabildiğim üç şiir; Yoksulun Gördükleri (s.71), Yoksulun Türküsü (s.72), Yoksulun Hayatı (s.28). Birer kıta aktaralım:

“Ömrünüz de
Az oldu paranız gibi
Varlığınızı fark etmiyordu kimseler
Yokluğunuzu da kimseler fark etmedi”
(Yoksulun Hayatı s.28)

“Yenilir hak, yiter emek
Fakire haram mı yemek
Aç sırtlanları beslemek
Benim gibi kaza düşer” (Yoksulun Gördükleri s.71)

“Yok’un tarihi dünümüz
Açlıktan yaygın ünümüz
Sanmayın bizim günümüz
Kara kıştan yaza düşer” (Yoksulun Türküsü s.72)

Yoksul Diyor ki (s.77)’de öğüt veren bir derviş, bir rint bize seslenir. Der ki: “Kibirlenme, zalimle dost olup altın adını toza düşürme. Ellere hor bakma. Araya nifak sokma. Gönül Beytullah’tır. Gönül kırma. Gönül kıranı Allah affetmez.” Şiirin ilk dörtlüğü:

“Bir imtihandır yaşamak
Kötü neyse onu bırak
Kavga etse karayla ak
Kirlenmek beyaza düşer”

“Ne Yesem, Ne Yesem?” (s.73)’de bir pisboğaz, bir görgüsüzdür kahramanımız. Hem de varlıklı. Yer yer doymaz pisboğaz:

“Sarma yemez isem keyif katlamam
Yahu ne iş yerim yerim patlalam
Üç beş ördek ile öğün atlamam
Arkasından bir de kaz gelir bana.”

“Be Herif” (s.73)çelişkileri, toplumdaki çarpıklıkları taşlıyor. Var’la yok’u irdeliyor. Bu tezatlar üstüne demiş diyeceğini Nafiz Nayır:

“Kimi bulamıyor aşı
Kiminin ekmek telaşı
Kimi kazanmış savaşı
Olmaz böyle fark be herif”

Gelellim “Ne Haber?” (s.70)’e. Nafiz Nayır sana, bana, bize sesleniyor. Nasıl mı? İşte iki dörtlük:

“Gül diyorlar hadi gayret gülsene
Karnın açmış git de ekmek alsana
Suya yanlış dalışımdan bilsene
Ben şaşkın ördeğim senden ne haber?

Bu, bunun adamı; bu, berikinin
Böyle ekiliyor tohumu kinin
Unutuldu emri mübarek dinin
Taraftan ne haber, yandan ne haber?”

Aziz dostlar, burada yine kısa bir ara verelim. Yarın kaldığımız yerden devam ederiz. Müsaadenizle…

22.01.2019
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ