Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranmadır ihtiyat. Arapça kökenlidir. Askerlik terimi olarak kullanılırsa şu mânâya geliyor: Savaş sırasında harekatın gelişmesine etkide bulunmak için her an savaşa girebilecek biçimde hazır bulundurulan birliklerin adı.
Sene 1974. Kıbrısa çıkarma yaptı Türk Ordusu. Takvimler 20 Temmuzu gösteriyor. O sabah Başbakan Bülent Ecevitin Biz Kıbrısa barış için gidiyoruz. sözü yankılanıyor radyolarda. Televizyon pek yaygın değil o sıralar.
Irgatlık zamanı. Arpalar biçiliyor. Gara İrbağam (İbrahim Fidan) askerden geleli birkaç ay olmuş. Topçu çavuşu. Askerliğini Hasdalda yapmış. Türkiyeye yeni gelen 175lik topların ilk eğitimini yapan birlikte üstün başarı göstermiş.
Gara İrbağamin içine bir sızı düştü: Allah vire de beni çağırmasalar. diyor. Yılbaşında piyangodan 12.500 lira aldı. Bu parayla ev yaptırıyor. Borçlandı da... Borcu bir an önce bitirmek için günlüğe gidiyor. Gara İrbağam iyi tırpancıydı. Ekin biçmede üstüne yoktu. Aranan elemandı doğrusu.
Günlerden 24 Temmuz. Gara İrbağam Saracoğlunda emmisi Milazımın ekinini biçiyor. Emmi karısı Adiviye öğle yemeği için ocak çattı. Pilav pişirecek. Irgatlık tarlasında pilav, yanında kesekli çalkama ayran... Ne keyifli bir yemesi olur.
Köy bekçisi Gani binmiş eşeğine. Geldi:
-İrbağam! Arkadaş seni asgere isdiyollar.
Gara İrbağamin başından aşağı kaynar sular döküldü. Korktuğu başına geldi. Ne yapsın? Tırpanı attı bir kenara. Düştü Ganinin peşine. Geldiler Muhtar Gara Etem (Etem Şahin)in odasına. İki jandarma, bir jandarma başçavuşu. Emri tebliğ ettiler Gara İrbağame:
-İbrahim Çavuş! Yirmi dört saat içinde birliğine teslim olacaksın.
Gara İrbağam eşi Gültenle vedalaştı. Anasının, babasının elini öptü:
-Haggınızı helal idin, deyip çıktı evden. Cebinde 30 lira harçlığı var. Amcası Hamdi Alamancı. İzinde. Aldı Gara İrbağami. Hasan Gündoğanın arabasına bindirdi. Geldiler Boğazlıyana. Askerlik şubesinin önü ana baba günü. Bando, marşlar çalıyor. Radyoda Hasan Mutlucan kahramanlık türküleri söylüyor:
Yine de şahlanıyor aman
Kolbaşının yandım da kır atı
Görünüyor yandım aman
Bize serhat yolları.
Davullar çalınsın aman
Aman da ceng-i cengi de harbiyi
Görünüyor yandım aman
Bize sefer yolları
Gara İrbağamde moral sıfırın altında. Emmisi Hamdi, askerlik şubesi başkanı yüzbaşıya seslendi:
-Gomutanım 33lüleri gonderin. Biz gidek düşmana garşı...
Niyeti, yeğeninin moralini düzeltmek. 500 lira soktu cebine Gara İrbağamin:
-Haşlık it yiğenim. Gule gule git. Gule gule gel, dedi.
Emmisinin verdiği 500 lira Gara İbrağamin moralini düzeltti. Oğulcukta Nevzat Açıkgözle Mehmet Şahin (Cüllüz Memet) de ihtiyatlığa çağrılanlardan. Hemen yola düştüler. Ertesi sabah İstanbula vasıl oldular. Gara İrbağam Hasdala geldi. Birliği arazideymiş. Varıp birliğine teslim oldu. Üsteğmeni Doğan Adalı Gara İrbağame sarıldı:
-İbrahim Çavuş! Emir gelsin Atinaya kadar gideceğiz, dedi.
On beş gün kaldı ihtiyatlıkta Gara İrbağam. Nevzatla Mehmet kırk beşer gün... On beşinci günün ikindisinde haber geldi. Bıraktılar ihtiyat askerlerini. Gara İrbağam uçtu sevinçten. O günleri anlatır şimdi. Şöyle noktayı koyar İbrahim Çavuş:
-Yirmi ay asgerlik yapdım. Gozümde büyümedi. On beş gunnük ihtiyatlık, sanki on beş sene gibi geldi. Allah bi daha gosdermesin.