İŞİN EHLİ

Bir işi ehline yaptıracaksın. İşin kitabın kavlince yapılacak. Ucuza kaçıp her işten anlayan birilerine takıldın mı, yandın… Nitekim bu hataya düştük biz. Balkonu genişletmiştik. Kerpiç duvarlar sıvanacak. Zemine beton atılıp sağlamlaştırılacak. İşi bu işten anladığın iddia eden bir ekibe verdik.
Çekerekli’ymişler. Sıva, boya- badana, beton işleri onlardan sorulurmuş(!)
Fiyatta anlaştık. Üç aşağı, beş yukarı… Bunlar tam tamına dört kişi. İkisi usta, ikisi amele. “Üç- dört günde bitirebiliriz.” dedikleri işin ilk gün kabasını bitirdiler. Anan yahşi, baban yahşi… İkinci gün öğleye kadar işlem tamam. Öğle yemeğini de yiyip gittiler. Benim içime bir sancı düştü. Ulan bunlar bizi katakulliye getirmesinler?
Osman kardeşim geldi. “Akıntı olmamış. Yarılır. Kışın bir donar, çözülür. Çatlar.” dedi. Kerpiç duvarın üstüne beton sıvayı gelişi güzel vurdular. Zaten ikinci gün çatlamalar başladı. Ustaları Boğazlıyan’da gördüm:
-Duvarda çatlamalar var. Nasıl yaptınız sıvayı, dedim.
Ustalar çok bilmiş, güldüler:
-Hocam çatlakları şerbet yap. Onunla kapat. Bir şey olmaz, dediler.
Öyle yaptım. Ama hiçbir işe yaramadı. Sizin anlayacağınız bizim sıva ve balkon tabanı tarh tarh yarıldı.

İşi ehline versek böyle olmazdı. Mesela Buldozer Mitat Usta bu işin erbabı. Tek başına çalışır. Ustası, amelesi kendisidir. Eli biraz ağırcadır. Ama işi sağlamdır. Ha biz de şu iş bir an önce bitsin dedik. İyi halt ettik!..

Bir tarihte Bakiye ablagilin ineği yavrulayacak. İneğin yavrulaması ineğin buzağılamasıdır. Bu bizim Oğulcuk’ta “İnek bızaladı.” söylenir. Buzağı, ineğin yavrusudur. Buzağı da küçük ünlü uyumu kuralınca “bızağı” olmuştur.
Toplandı horanta ineğin başına. İnek yavrulama telaşesinde. Möğörüyor. Çok acı çektiği belli. Adem, Nilüfer, Emine, damat Resul ne yapacaklarını bilmez vaziyetteler. Elleri ayaklarına dolaşmış. Damat Resul iki dirhem bir çekirdek giyinmiş. Ayakta iskarpinler.
Buzağının bir bölümü çıkmış dışarı. Çekmek lazım da kim çekecek? Resul bir hamle etti. İşe bakın ki tam ineğin yanındaki sidik birikintisine bastı. Üstü başı battı. O çekildi bir kenara. Bir taraftan da söyleniyor. Bakiye abla çıktı avludan dışarı:
-Gomşular, inağamiz bızalıyamıyo… İyi bi irkeg (erkek) yok mu? Yardım idin.
Böyle bağırmayla olur mu? Adem bir koşu gitti. Bizim Memet enişteyi aldı, geldi. Memet enişte ineği buzağılattı da herkes rahat bir nefes aldı.
İşte böyle. Eğer Resul, Adem, Emine ve Nilüfer’e kalsaydı belki inek yavrusunu kaybedecek, buzağı karnında ölecekti. Belki de inek ölecekti. Çünkü işin ehli değillerdi. Ama Memet enişte iyi hayvan yetiştiricisidir. Anlar bu işlerden.

Girizgahta ne demiştik? İşi ehline yaptıracaksın. Kafan rahat olacak. Yoksa başıyın ağrısı geçmez kardeşim.

04.07.2018