Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

KEZİBAN BACI

Rahman suresinde geçer,”tukezziban” kelimesi.Yalanlayan manasına.Rahman suresi 78 ayet.Bu surede 31 kez yinelenen “Fe bi eyyi âlâ-i Rabbikuma tukezziban” ayetinde insan ve cin taifesine şöyle seslenilir:”O halde siz Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?”

“Keziban” Arapça “kizb” kökünden yalanlayan manasına geliyor.”Kizb” kef,ze,be ile yazılıyor.Bu kelime kızlarımıza isim olarak konuluyor.Yeğenimin adı da Keziban.

Keziban üstüne söylenmiş türkülerimiz de var.”Kezban Yenge” bunlardan biri. Bir başka türküde lale,sümbül Keziban birlikte anılır.Rasim Gözübüyük’ten alınma bir Ankara türküsüdür bu türkü. Türküye bir göz atalım hele:


“Keziban'ın alt odası sekili

Sekisinde gül karanfil ekili

Kimler olsun Keziban'ın vekili

Biri lale, biri sümbül Keziban



Keziban'ın gerdanlığı mercandan

Sen doldur da ben içeyim fincandan

Çek hançeri kurtulayım bu candan

Biri lale, biri sümbül Keziban



Keziban'ın gerdanlığı sadeften

Sen doldur da ben içeyim kadehten

Vur hançeri kurtulayım bu dertten

Biri lale, biri sümbül Keziban”


“Keziban”ın özel isim olarak kızlarımıza verilmesini taktirlerinize bırakıyorum.Gerçi Farsça’da “Kedbanu” kelimesi “Ev hanımı” demek. “Kedbanu kelimesinden geliyor Keziban sözcüğü.” diyenler de var.Velhasıl ortaya karışık bir hal var.Ben içinden çıkamadım doğrusu...

Neyse biz bunu burda bırakalım.Keziban bacıya gelelim.Biz “Kezban bacı” derdik.Mevlit (Mövlüt) emminin ilk karısıydı.Yaşça da büyüktü Mövlüt emmiden.Çocukları olmadı.Şerife (Şirif) bacıyla evlendi Mövlüt emmi.Şirif bacıyı kaçırdı.İşe bakın ki Şirif bacı da büyüktü Mövlüt emmiden.Şirif bacı evliydi Bokurunun Bahri’yle.Mutsuz bir evlilikti onlarınki.Şirif bacı bıraktı mutsuz olduğu evi.Keziban bacıya kuma geldi.Üç çocukları oldu:Mustafa,Veli,Müşeref.

Kezban bacı Mustafa,Veli ve Müşeref’i kendi öz evladı bildi.Onların üstüne titredi.Bizim komşumuzdular.Bir günden bir güne iki kumanın öyle saç saça baş başa kavga ettiklerini görmedik,duymadık,bilmiyoruz.

Mustafa ve Veli Kayseri’de okurken Kezban bacı da onların yanındaydı.Yemeklerini pişirdi,çamaşırlarını yıkadı.Ev hizmetini gördü.Evin eksiği gediği biter mi? Hele bir hanımın sandığı olmaz mı? Sandık çok özeldir.Çehiz sandıkları ev kadınlarının vaz geçilmez aksesuvarıdır. Sandık olmazsa olmazlardan biridir bir hanım için.

Kezban bacı, Kayseri’de Eski Sanayi’de mobilyacıdan bir sandık aldı.Dört teker bir el arabasına atıldı sandık.Arabacı gençten biri.

“Hanım abla sen de bin arabaya!” dedi Kezban bacıya.Kezban bacının canına minnet.Bindi arabaya Kezban bacı.Dayadı sırtını sandığa. Öylece giderken yük ağırlaşıyor.Arabacı kan ter içinde kalmış.Kezban bacı bundan habersiz...

Bir hacı emmi görüyor bunları.Bakıyor şöyle o değilden:

“Sandığın senden gozel (güzel),sen sandığından gozelsin.Lakin vay arabayı sürenün haline...” diyor.Kezban bacı öyle bir utanıyor ki eh gayri.

Kezban bacı zaman zaman anlatır gülerdi.Bizi de güldürürdü.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ