Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

MOTOSİKLET AŞKI

Haberi Kahramanmaraş’ta Bugün’de okudum. 9 Ocak tarihli gazetede yer alan haber, K.Maraş’ta bir imamın motosikletine olan düşkünlüğüyle ilgiliydi. Bu haber sosyal medyada görüntülü haber olarak da yayınlandı. Önce habere bir göz atalım mı? Peki, hatırlama babından özetleyiverelim efendim:
.
“Dulkadiroğlu ilçesi, İsmet Paşa Mahallesi'ndeki bir mescitte görev yapan Mehmet Emin Aslantürk, 1966 model motosikletini 4 yıldır imam odasında muhafaza ediyor. Vakit namazları öncesi motosikletinin tozunu alıp bakımını yapan Aslantürk, gözü gibi baktığı motosikletini kış aylarında dışarı çıkarmıyor.
Tutkunu olduğu motosikletiyle aynı yaşta bulunan Aslantürk, geçmişte farklı motosikletler kullandığını ve atlatmış olduğu bazı hastalıklardan dolayı motosikleti artık kullanamadığını söylüyor.”
.
Motosikletin yanı sıra kedileri de çok seviyor Aslantürk. Mehmet Emin Aslantürk 52 yaşında. Motosiklet onun için tiryakilik adeta. Motosikleti 1966 model . Rahatsızlığından dolayı artık kullanamıyor. Motosikletini imam odasında gözü gibi koruyor.
Haber güzel bir fotoğrafla desteklenmiş. Habere görsellik kazandırılmış böylece. Fotoğrafta İmam Mehmet Emin Aslantürk odasında masa başında oturuyor. Hemen yanında motosikleti. Motosikletin direksiyonu üstünde sarığı imamın. Boynunda da çok sevdiği kedisi.
İmam Aslantürk’ün aynı zamanda bir kedi sever olduğunu anlıyoruz böylelikle. Motosikleti ve kedisi Mehmet Emin Hoca’ya pozitif enerji veriyor. Doğrudur.
.
Kedi evcildir ve sahibine çok bağlıdır. Ben de çok severim kedileri. İşte bak şimdi minik kedimiz Duman geldi hatırıma. Şimdi Duman Oğulcuk’tadır. Bizim yolumuzu gözlüyordur.
.
Benim de bisiklet tutkum var. Geçen yıl 26 yıllık bisikletim çalınmıştı. Sanki benim de bir yanım gitmişti bisikletle birlikte. Yılbaşında çocuklar bana bir sürpriz yaptılar. Yılbaşı hediyesi olarak bir bisiklet almışlar bana. Ne kadar sevindiğimi bilemezsiniz.
.
Boğazlıyan’da Ömer Hoca da mobilet aşığıydı. Her nereye gitse mobiletiyle giderdi. Gözü gibi bakardı mobiletine. Gözünden ırmazdı. Günlük bakımını asla ve kat’a aksatmazdı. Küçük bir arızasında ustanın yanında alırdı soluğu.
Çaldılar Ömer Hoca’nın mobiletini. Ömer Hoca deli divane oldu. Karakola bildirdi. Çalmadık kapı bırakmadı. Mobilet ortalıkta yok. Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır. Gitti gider canım mobilet… Ama Ömer Hoca mobiletin peşini bırakmadı. Arıyor, soruyor. Umut dünyası işte. Uma uma, döndük muma, derler. Ömer Hoca mobileti bulacağını umuyor.
Bir Cuma günü Ömer Hoca hutbeden sonra cami cemaatine dedi ki:
-Aziz mü’minler! Biliyorsunuz benim mobiletim çalındı. Bu güne kadar sabrettim. Çalan kişi getirir belki diye bekledim. Ama mobiletimden bir haber yok. Bakın ben açık söylüyorum. Benim mobiletimi kim çaldıysa getirsin. Vallaha da billaha da şikayetçi olmayacağım. Siz de şahit olun. Eğer getirmezse olacaklardan ben sorumlu değilim.
.
Kimi gülüp geçti Ömer Hoca’nın söylediklerine. Kimi “Ömer Hoca ne yapacak ola?” diye işkillendi. Ama Ömer Hoca’nın verdiği gözdağı işe yaradı.
Birkaç gün sonra Ömer Hoca’nın mobileti bulundu. Ömer Hoca mobiletine kavuştu. Mobileti çalan kişi getirip kapısının önüne bırakmış mobileti. Dünyalar Ömer Hoca’nın oldu. Ömer Hoca dua etti hırsıza:
-Yahu insan evladıymış. Bak mobiletimi geri getirdi. Allah ondan razı olsun, diye.

10.01.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ