Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

MOTOSİKLET AŞKI

Hısımım Maksut Yarol on parmağında on marifet bir candır. Onu herkes Mahsun bilir. Öyle tanır. Ama nüfus kütüğüne “Maksut” olarak kaydedilmiştir adı. İlk mesleği oto tamirciliğidir. Bir otomobilin motorunu gözü kapalı indirir, bindirir. Motorun sesinden arızayı şıp diye bilir. Boğazlıyan’da iki katlı malikanesinin bodrumu bir atölye gibi. Motor onarımı için gerekli alet edevat. Tezgah… Çim biçme, budama gereçleri, çapalar… Ne ararsan fazlasıyla vardır atölyede.

Oto tamirciliğinden dem vurup bahçe işlerine geldik değil mi? Öyledir kardeşim. Artık bahçe işleriyle uğraşıyor sevgili hısımım. Bu onun özel zevki.

Oto tamirciliği ihtisas alanı. Daha sonra uzun yol kaptanlığı yaptı. Avrupa yollarında direksiyon salladı. Avrupada konuşulan tüm dilleri meramını anlatacak derecede bilir. Çok girişken, sıcak kanlı bir insandır. Hemen muhatabıyla konuşacak bir ortak nokta bulur. Sarar sarmalar.

Aslen Karakoçlu’dur Maksut Yarol.Altmışlı yıllarda tamirhanede çalışırken Boğazlıyan-Karakoç arasını yaya gidip gelirdi. Kendi deyişiyle arkasına baka baka…
BMW motosiklet aldı 1966’da. Motosiklet 1955 model, tek silindirli. Ayakları yerden kesildi. Mahsun Usta’nın. Arada bir birlikte çalıştığı Yusuf abimle Oğulcuk’a gelirler. Hatta bir seferinde Acı yakınlarında bir şişe şarabı düşürmüşler. Dönüşte Mahsun Kaptan şarabı bulmuş. Şarabı da Süleyman’la kaynı Mustafa götürmüş.
Artık Karakoç’a motosikletle gidip geliyor. Yolculuk tek başına yapılır mı? Mahsun Kaptan motorona iki, bazen üç kişi bindirdiği oldu. BMW bana mısın, demedi. Motosikletine gözü gibi baktı. Toz kondurmadı hısımım.

Bir defasında Yusuf abim Müstecep’in cipini şarampola kaydırmış. Mahsun Kaptan bir halat bağlatmış cip(jeep)e. Halatın bir ucunu da BMW’ye. Ardına da birini bindirmiş. Land-Rover cipi çekip çıkarmış şarampoldan.

Mahsun Bey askere gidince babası BMW’yi sattı Cavlaklı birine. Asker dönüşü benim hısımım Belçika’ya gitti. Tır şoförü oldu. Ekmeğini direksiyon sallayarak kazandı. Emekliliğinde dönüp geldi Boğazlıyan’a. Volvo hastasıdır. Bilmezdim. El altından BMW’sini ararmış. Cavlaklı alıcıyı bulmuş oğlu, benim damadım Sencer’le. Cavlaklı da Salepli birine satmış BMW’yi. Baba-oğul tutmuşlar Salep’in yolunu . Salepli BMW’yi atmış bir kenara. Yaşın yağmurun altında hurda vaziyetinde duruyor.

Mahsun Kaptan BMW’yi o halde görünce çok duygulanmış. Dokunsalar ağlayacak vaziyette. Adamla anlaşmışlar. Sekizyüz lira verip BMW’yi alıp getirmişler Boğazlıyan’a. Garajda toplanmayı bekliyor. Sencer parçaların çoğunu bulmuş. Bir karbüratör kalmış.
Diyor ki hısımım:
-BMW’yi ayaklandıracağız. Bineceğim ilk göz ağrıma rüzgarda saçlarımı savura savura bir tur atacağım. Hatta Oğulcuk’a geleceğim.

Eyvallah hısım. Gel bizim köye. Ben de terkine binerim. Şöyle çıkarız Belören, Gürden, Kepiç üzeri Felahiye yaparız. Acı’da bir su içip yürek yangınımızı söndürürüz, ne güzel olur.
Hadi hayırlısı bakalım.

08.05.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ