Bildiğim kadarıyla Türkiyede iki tane şairler parkı var: Biri İstanbul Beşiktaşta, bir diğeri K.Maraşta Binevlerde.
İstanbuldakinde Beşiktaşta yaşamış şairlerin heykellerine yer verilmiş. Bir anıt heykelde Behçet Necatigil, Sabahattin Kudret Aksal, Cahit Sıtkı Tarancı, Oktay Rıfat, Orhan Veli, Neyzen Tevfik ve Şair Nigar Hanım topluca yer almış. Ayrıca dokuz şairin tek tek heykelleri parkın değişik yerlerine konulmuş. Bu şairlerden bazıları: Cahit Külebi, Cahit Sıtkı Tarancı, Özdemir Asaf, Melih Cevdet Anday, Behçet Necatigil, Necati Cumalı, Neyzen Tevfik, Sabahattin Kudret Aksal
.
K.Maraş Şairler Parkında şairler şiirleriyle var. Parkın ana girişinde Necip Fazıl Kısakürekle Abdurrahim Karakoç karşılıyor sizi. Varak biçiminde düzenlenmiş bir düzlemin bir yüzünde şairlerin portresi ve biyografisi yazılı. Öteki yüzünde Aydınlık (Necip Fazıl) ve Mihriban (Abdurrahim Karakoç) şiirleri.
Şiir okuyan banklar da yerleştirilmiş Şairler Parkına. Diyeceksiniz ki Şiir okuyan bank da neyin nesi?. Haklısınız. Ben şöyle tarif edeyim. Bir oturmalık düşünün sayfaları ortadan açılmış bir kitap şeklinde. Yaslanma yerine bir şairin adı ve bir şiiri yazılmış.Üzerinde bir şairin adı ve bir şiirinin yazılı olduğu bu banklara oturanlar,aynı zamanda şiiri de okuyorlar. Bu şiirlerden bazıları: Karacaoğlanın Güzel Ne Güzel Olmuşsun,Necip Fazıl'ın Sakarya Türküsü, Nazım Hikmet'in Ne Güzel Şey Seni Hatırlamak, Abdurrahim Karakoç'un Mihriban, Aşık Mahzuni'nin İşte Gidiyorum Çeşm-i Siyahım Toplam 21 şairin şiirleri banklarda yer almış. Bu şairler arasında Arif Eren, Aşık Hüdai, Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazid, İsmet Özel, Nuri Pakdil, Ali Akbaş, Aşık Yener, M. Hanifi Sarıyıldız, Sümbülzade Vehbi ve Sezai Karakoç dikkati çekiyor.
.
K.Maraş Şairler Parkı 2012 Mayısında açılmış. Aradan yedi yıl geçmiş. Bu banklardaki ve varaklardaki şiirler, biyografiler okunmaz hale gelmişti. Zaman zaman bu parka uğrarım. Bu durumu gördükçe üzülürdüm.
Büyükşehir Belediyesi bu şiirleri ve biyografileri yeniden yazdırmış. Ne güzel etmiş. Çok sevindim doğrusu. Yalnız burada sevincime gölge düşüren bir ihmalden söz etmezsem kendimi inkar etmiş olurum. Abdurrahim Karakoçun biyografisinde eserleri sıralanırken Suları Islatamadım kitabının adı Suları Islatmadım şeklinde yanlış yazılmış. Biyografinin ilk halinde bu yanlışlık vardı. Yedi yılda değişen bir şey yok. Yanlış yazmaya devam. Yine Suları Islatmadım şeklinde yazılmış. Halbuki Abdurrahim Karakoçun uzun bir şiirinin adıdır Suları Islatamadım. Bu şiir beş kıta. Her kıtanın sonuna bağlantı dizesi olarak Suları Islatamadım dizesi konmuş. Yani bu dize tam beş kez tekrarlanmış.Ben şiirin son kıtasını alayım:
.
Talipli yoktur sevgiye
Anlamadım, neden? Niye?
Canlar gücenmesin diye
Can attım, gül atamadım
.
Suları ıslatamadım.
Aynı zamanda bir kitabının da adı olmuş Suları Islatamadım. Çok çok önemli. Şimdi şöyle düşünenler olabilir: Yahu Suları Islatmadımla Suları Islatamadım arasında ne fark var? Aradaki a farkı mı? A yazılsa ne olur, yazılmasa ne olur?
.
Çok şey olur. Yazılmazsa ıslatmadım basit bir fiil olur. İstenerek ıslatma eyleminin yapılmadığını anlatır. Yazılırsa ıslatamadım birleşik fiil olur. Yeterlik fiili. Olumsuz olduğu için öznenin ıslatma eylemini çok istediği halde gerçekleştiremediğini ifade eder.
.
Burada noktayı koyuyorum efendim.