Samed, Allahın güzel adlarından, "Esma-ül Hüsna"dandır. Türkçemizde b,c,d,g sesleri sözcük sonunda bulunmaz. Dilimize başka lisanlardan giren böyle kelimelerde bu ünsüzler sertleşir. Samed Arapça kökenlidir. Türkçede söylenişi Samet olmuştur.
Özel isimdir. İnsanlara konan bir güzel isim. O güzel ismi taşıyanlardan biri de Samet Aslandı.
Ah! Ah! Samet Aslan. Bizim Samet, çok genç yaşta bizi derin acılara garkedip dünya değiştirdi. Yüreğimizi dağladı. Yiğidim Aslanım ansızın göçüp gitti bu dünyadan. Yerköy yakınlarında geçirdiği trafik kazasında can kuşu uçtu yuvasından. Hayatının baharındaydı Samet. Otuz yaşındaydı. Geçirdiği trafik kazası birkaç satırla haber oldu gazetelere. Mekanı cennet olsun.
Ben Sevgili Sametin anısına, daha önce yazdığım iki anlatıyı ilgilerinize sunuyorum. Bu iki anlatıyı Oğulcuktan İnsan Manzaralarıında paylaşmıştım:
.
SAMET BENİM NEM OLUR?-1
Çona'nın Memet (Karaca),sert erkek gibi görünürdü. Kızdığında küfürlü konuştuğu vakidir:"Gözüne öt.rürüm."dediği,sinirlenince çok haşin biri olup çıktığı herkesin malumudur. Sakinken munis bir insandır Memet emmi.
Memet emmigilde,Çonanın İbram in torunu İbrahimle,Zekiye bacının kardeşi Mavışın Memmetin torunu Samet oynuyorlar. Çonanın İbram, Memet emminin kardeşi. Zekiye bacı, hayat arkadaşı. Eşi. Can yoldaşı...
Memet emmi:
"Gel bakayım İbraham. Maşallah aslan gibi olmuşsun. Gel bir kucaklayayım seni. Gel bakayım İbraham'im,aslanım..."diyor. İbraham beri İbraham öte...Hep İbrahimle ilgileniyor. Samet'e hiç pas vermiyor. Dikkatini çekiyor Zekiye bacının. Diyor ki Çonanın Memete:
"Zabattan (sabahtan)beri İbraham...İbraham...Azıcık da Samet'i sevsene..."
Memet emminin gözleri çakmak çakmak oluyor:
"Samet benim nem olur? İbraham gardaşımın torunu."
Zeki'ye bacı dikleniyor:
"Samet de benim gardaşımın torunu..."
Memet emmi kestirip atıyor:
"Öyleyse sen de Samet'i sev."
.
SAMET BENİM NEM OLUR ?-2
Kayseride kaynım İhsan'ın kızı Gönül'ün düğünündeyiz. Salon oldukça kalabalık. Cazbant bangır bangır...Kafa beyin bırakmıyor. Ben, Resul ve Ahmet (Aslan) çıktık dışarı. Bahçe müsait. Oturduk bir masaya. Ahmet Mavış'ın Memmed'in(Mehmet)'in oğlu. Resul'un dayısı Mavış'ın Memmet.
Hoş beş altı boştan sonra Resul:
"Samet ne yapıyor? İşleri nasıl?" dedi Ahmete.
Ahmet:
"Samet'in işi çok iyi ameoğlu. Çalışıyor. Mersedesin servisini kurdu Sorgun'a. Çok çalışıyor."karşılığını verdi. Samet büyümüş. Kocaman adam olmuş. Parlak bir geleceği var. Aferin!
O anda benim aklıma bir cinlik geldi. Ahmet'e döndüm. Gayet ciddi:
"Samet benim nem olur?" dedim.
Ahmet bir durakladı. Yüzünde bir kasılma,âdeta dondu kaldı. Bir Resul'a, bir bana baktı. Ama ben daha fazla dayanamadım. Makaraları koyverdim. Resul da bastı kahkahayı. Ahmet'e sarıldım. Bir hayli güldük.
Rahmetli Memet emmiyi hayırla yâd ettik.
31.12.2014
31.12.2014
OKUR YORUMLARI
Mustafa Topaloğlu
04.01.2015 16:45:00
Suzan Hanım, ilginiz ve tenkidî yorumunuz için çok teşekkür ederim.Haklısınız, "Samed"de kopukluklar var gibi.
Bu yazıyı yeğenimiz Samet Aslan'ın hayatının baharında bir trafik kazasında ölümü üzerine yazdım."Samet Benim Nem Olur?-1"de Samet'in çocukluğu var. "Samet Benim Nem Olur?-2"de Samet hayata atılmış işini kurmuş. Her iki anlatıda kişiler ve mekanlar farklı.Kopukluk burdan geliyor sanırım. Bu iki anlatıyı daha önce "Oğulcuk'tan İnsan Manzaraları"nda farklı zamanlarda yazdım. "SAMED"in girişi aslında biraz da sonuç bölümünü içeriyor.Bilindiği gibi olay anlatımında hâlden mâziye dönülebilir.Ben de böyle bir yol denedim.
İlginiz ve tenkidî yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.Bilmukabele yeni yılda mutluluklar dilerim.
Selam ve saygıyla..
SUZAN
31.12.2014 17:51:00
Sayın Topaloğlu, yazılarınızı okumak alışkanlık olduğu için okuyorum. Çünkü çok sık yazı yazıyorsunuz.Kendi yöremizin şivesini, kültürünü yansıttığınız için sıla özlemi gidermiş oluyoruz.Velâkin yazılarınızın giriş ve sonuç bölümleri öyle bir birinden kopuk oluyor. Aynen bu yazıda olduğu gibi. Allah(c.c)ın adından başladınız, göze küfreden bir adama bağladınız.Bunca kelime cümle sarfederek emek verdiğiniz bu yazılar biraz hamur kıvamında.Giriş, gelişme sonuç ilişkisi bir birini tamamlamalı.Hamuru kardınız. Bezeyi alalım. Tahtada açalım.Ara malzemeyi katalım. Sonra fırına atalım. Daha sonra ikram yapalım. Okuduğum yazı ruhumu lezzetiyle, kokusuyla tadıyla doyurmalı.Yani, düşündürmeli, öğretmeli veya bazı mekanlarda gezdirmeli.
Olgunluğunuza sığınarak... Biraz tenkidi bir yorum oldu. Yeni yılda mutluluklar selamlar.
Mustafa Topaloğlu
04.01.2015 16:45:00Suzan Hanım, ilginiz ve tenkidî yorumunuz için çok teşekkür ederim.Haklısınız, "Samed"de kopukluklar var gibi.
Bu yazıyı yeğenimiz Samet Aslan'ın hayatının baharında bir trafik kazasında ölümü üzerine yazdım."Samet Benim Nem Olur?-1"de Samet'in çocukluğu var. "Samet Benim Nem Olur?-2"de Samet hayata atılmış işini kurmuş. Her iki anlatıda kişiler ve mekanlar farklı.Kopukluk burdan geliyor sanırım. Bu iki anlatıyı daha önce "Oğulcuk'tan İnsan Manzaraları"nda farklı zamanlarda yazdım. "SAMED"in girişi aslında biraz da sonuç bölümünü içeriyor.Bilindiği gibi olay anlatımında hâlden mâziye dönülebilir.Ben de böyle bir yol denedim.
İlginiz ve tenkidî yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.Bilmukabele yeni yılda mutluluklar dilerim.
Selam ve saygıyla..
SUZAN
31.12.2014 17:51:00Sayın Topaloğlu, yazılarınızı okumak alışkanlık olduğu için okuyorum. Çünkü çok sık yazı yazıyorsunuz.Kendi yöremizin şivesini, kültürünü yansıttığınız için sıla özlemi gidermiş oluyoruz.Velâkin yazılarınızın giriş ve sonuç bölümleri öyle bir birinden kopuk oluyor. Aynen bu yazıda olduğu gibi. Allah(c.c)ın adından başladınız, göze küfreden bir adama bağladınız.Bunca kelime cümle sarfederek emek verdiğiniz bu yazılar biraz hamur kıvamında.Giriş, gelişme sonuç ilişkisi bir birini tamamlamalı.Hamuru kardınız. Bezeyi alalım. Tahtada açalım.Ara malzemeyi katalım. Sonra fırına atalım. Daha sonra ikram yapalım. Okuduğum yazı ruhumu lezzetiyle, kokusuyla tadıyla doyurmalı.Yani, düşündürmeli, öğretmeli veya bazı mekanlarda gezdirmeli.
Olgunluğunuza sığınarak... Biraz tenkidi bir yorum oldu. Yeni yılda mutluluklar selamlar.