ŞEHİTLER ÇEŞMESİ

Sinop’ta bir çeşme. Şehitler Çeşmesi... Neden çeşmeye “Şehitler Çeşmesi” denmiş? Çünkü bu çeşme şehitlerin cebinden çıkan paralarla yapılmış.

İlginç değil mi? Benim çok garibime gitti. Araştırdım. Kayıtlarda bu çeşmenin “Harp ilan edilmeden 30 Kasım 1853 Çarşamba günü Rus donanmasının baskınında şehit düşen TÜRK askerlerinin üzerinden çıkan paralarla yaptırıldığı” yazıyor. Bir de not düşülmüş :“Değeri ölçülemez.” diye...

Elbette değeri ölçülemez. Can-ı azize paha biçilebilir mi? Şehitlerin cebinden çıkan paracıkların maddi değerinden çok manevi değeri var. Bunun maddi karşılığı yoktur.

Kayseri’den Boğazlıyan’a gelirken Himmetdede çıkışında Boğazlıyan sapağında sağa döndünüz. Yol sizi Boğazlıyan’a götürür. Yol ki otoyol (otoban)dan gönüllü. Çift yol. Trafik yoğunluğu orta düzeyde. Virajı, dönemeci yok denecek kadar az...Yine de sürücülerin bir gözü hız ibresinde olmalı. Kilometreyi yüzleyince orada kalmalı. Daha fazlası doğru olmaz.

Himmetdede’den Boğazlıyan yoluna sapınca yaklaşık 10 km. yol aldınız. Düver’desiniz. Düver şirin bir köy. Daha önce belediyelikti, beldeydi. Şimdi köy. Bu köye gelmeden hemen yolun sağında bir bayrak dikili. Dikkatlice bakarsanız ancak görebilirsiniz. Bu bayrak Soma şehitleri anısına yapılan çeşmenin yerini gösteriyor. Bilindiği üzere 13 MAYIS 2014’ DE SOMA’DA MEYDANA GELEN MADEN KAZASINDA 284 MADENCİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ. Yer altında ekmek parası için ter dökerken ölen kardeşlerimiz elbette şehttir. Bu sebepten çeşmenin kitabesindeki “Bu Çeşme Soma Şehitleri Anısına Düver Muhtarlığınca Yaptırılmıştır.” İbaresi beni şaşırtmadı. Tam tersine duygulandırdı.

Şimdi diyeceksiniz ki “Düver nire, Soma nire?” Yüreği sevgiyle çarpan insana uzaklık nedir ki...Muhtar elbette Düverliler’in görüşünü almıştır:

“Arkadaşlar, bir çeşme yaptırıyoruz Soma şehitleri anısına. Duyduk duymadık demeyin.” demiştir. Bundan adım gibi eminim. Düverliler de olur vermişlerdir. Buna da şüphe yok.

Çeşmeye gelince, yeri biraz yolun altında. Hele oluğunu dikkatli bakmazsanız göremezsiniz. Yerden beş-altı santim yükseklikte bir otuz ikilik plastik boru.

Özellikle böyle yapılmış sanırım. Madencilerin yer altındaki yaşam kavgası vurgulanmış. Su sanki madencilerin çalıştığı dehlizlerden geliyor. Buz gibi. Ne kadar içersen iç. Hiç dokanmıyor. Şişkinlik yapmadığı tecrübeyle sabit...

Çeşmenin yerini emmoğlu Feyaz’dan öğrendim. Muzaffer abinin cenazesinden dönerken Kayseri’den araç sürücümüz Cemal’i uyardım. Hemen Düver girişinde bayrağı görüp sağa park ettik Hacı Rönoyu. Çeşmenin ab-ı hayat akan oluğundan, buz gibi suyundan elimizi yüzümüzü çarpa çarpa yıkayıp serinledik. Niyetli olmayanlarımız kana kana içti. Afiyetler olsun...

Düverliler’e teşekkür ediyorum. Muhtarı kutluyorum. Böyle bir güzel çeşme yapıp bunu Soma şehitlerine adamaları ne büyük incelik.

Hayırları Tanrı katında makbul ola.