Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

SERMAYE


Bir işe konan paradır sermaye. Farsça kökenlidir. Birleşik bir kelime. Ser (baş) ve maye (para,mal) sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuş.

Sermayesiz iş yapamazsınız. Paranız yoksa ticari malınız olmalı. Ticari mal da bir sermayedir işini bilene. Sahanızda deneyiminiz, bilgi birikiminiz yoksa sermayeyi kediye yüklemeniz işten bile değildir.

Sermayeniz olacak. İşi iyi bileceksiniz. Çevreyi tanıyacaksınız. En önemlisi kendinizi piyasaya tanıtıp kabul ettirmeniz lâzım. Bunu nasıl yapacaksınız? Reklamla efendim...Reklamı ihmal etmemelisiniz. Amerika’da işe yeni başlayan bir kişi sermayenin yarısını reklama yatırırmış. Öyle söylerler. Peki doğru mu?

Elbette doğru. Sen kendini çevrene tanıtamazsan kim ne bilsin senin karanlıkta göz kırptığını. Sinek avlarsın. Müşteri beklemekten gözlerin dört olur. Gelen giden olmaz mekanına. Sermayeyi kediye yüklersin. En sonu kilidi vurursun kapıya.

Yetmişli yıllar. Oğulcuk kalabalık o zamanlar. Mevsim kış. Dadal’ın Mısdafa’ya kaynım İhsan, kafa kafaya verdiler. Ortak bir iş kuracaklar. Bizim Dadaloğlu’nun en iyi bildiği iş çıraklık,çobanlık. O da kışın zor. Yazı yaban kupkuru. Çat ayaz. Don kesmiş çayırı çimeni. Mal maş içerde. Ahırda sapla samanla besleniyor inek dana,koyun kuzu...

Ne yapmalı? Dadal’ın Mısdafa dedi ki İhsan’a:

“Emmoğlu! Goyun-geçi, inek-dana alak. Haftada bir iki kesip etini satak. Para gazanak...”

İhsan boyun büktü. Hiç ses çıkarmadı. Sermaye var mı? Neyle alacaksın bu ineği danayı,koyunu keçiyi?..

İş bulundu, sıra sermaye bulmaya geldi. Dadaloğlu’yla İhsan, Niyaz’ın Şaban’dan borç para isteyecekler. Niyaz’ın Şaban Alamanca. Dadal’ın Mısdafa’nın hem akrabası, hem de komşusu. Gidip Niyaz’ın Şaban’ın kapısını çaldılar. Niyaz’ın Şaban evde yalnız. Anlattılar. Niyaz’ın Şaban:

“Size para viririm virmesine de... Bu paradan Keziban’ın haberi olmasın.” dedi. Keziban abla Niyaz’ın Şaban’ın karısı. Çıkarıp istedikleri parayı verdi bizim kafadarlara.

Hemen işe başladılar. Oğulcuk’ta olmazsa Belören, Yazıçepni,Gürden, Devecipınar, Acırlı’ya gidiyorlar. Oralardan ne bulurlarsa inek dana,koyun keçi alıp geliyorlar. Hemen kesip ikindi sonraları ayaküstü satıveriyorlar. İyi de kazanıyorlar ha...

Yine bir gün bir inek kesip parçaladılar. Müşteriler sırada. Keziban abla kimden duyduysa duymuş Niyaz’ın Şaban’ın Dadaloğlu’yla İhsan’a para verdiğini. Hemen el arabasını aldı. İndi aşağı dükkanların olduğu çarşıya. Dadal’la İhsan satış için hazırlar. Dedi ki:

“Mısdafa! Şu arka uyluğu arabaya yükle...”

“Peki Kezban bacı...”

Hemen arka uyluk kesilip el arabasına yüklendi. Keziban bacı “Hadi size golay gelsin.” deyip yürüdü.

Dadal’ın Mısdafa arkasından bağırdı:

“Kezban bacı! Parasını virmedin.”

Keziban bacı hiç durmadı bile:

“Parasını Şaban emminden alırsınız.” dedi.

Dadaloğlu çaresizce İhsan’a baktı:

“Emmoğlu, emmoğlu! Sermaye sermaye gidiyo emmoğlu...”

10.02.2015
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ