Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

TATARCAYA TUTULMAK

Şimdi başlığa bakıp Tatarca’dan “Tatarların dili” gibi bir mana çıkarmayınız dostlar. Aslında Tatarca, Tatarların konuştuğu dildir. Ama burada farklı. Nasıl yani? Sizi fazla merakta bırakmayayım:

“Tatarca” bizim Oğulcuk’ta yakın zamanlara kadar bir hastalık adıydı. Yarım asır öncesini kastediyorum. O yıllarda sancılanan, karnı ağrıyan, midesinde, barsaklarında, böbreklerinde ya da karın bölgesindeki iç organlarında bir rahatsızlığı olup sancı çekenler “Tatarca’ya tutulmuş” tanısıyla sağıtıma alınırdı. Sağıtım, dedim. Bu tedavi demek tabii. Oğulcuk’ta sağıtım işi nasıl olacak? Sağlık ocağı yok. Doktor hastane hak getire…

Öyleyse ne yapmalı? Danacı’nın gızına gitmeli. Danacı’nın gızı bu işin erbabı. Tatarca’ya yakalananlar Danacı’nın gızının kapısını çalmak zorunda. Başka çare yok. Danacı’nın gızı Celal Gündoğan’ın annesi. Celal dayımız.

Anam anlatırdı. Danacı’nın gızına sormuşlar:

-Kimsin, nesin? diye.

Şöyle yanıtlamış:

-Doğlaşa’dan gelin geldim. Danacı’nın gızıyım.

Merak edenlerin sorusu biter mi?

-Niye sana Danacı’nın gızı diyollar?

Gülermiş rahmetli:

-Yuva (*) babam danaymış da…

Babası dana çobanıymış. Dana güdermiş. O sebepten Doğlaşa’da “Danacı” derlermiş. Bunu ifade ediyor işte. Anlayın gayri…

.

Tatarca’dan muzdarip Sabire kız. Bacısı Hediye anlattı. Bunlar gittiler Danacı’nın gızının evine. Danacı’nın gızı Sabire’yi odanın ortasına oturttu. Sırtını ekmek tahtasına dayattı. Kendisi de uzun bir sopa aldı eline. Eteğinin ön kısmını toparlayıp bir eline aldı. Sopaya ata biner gibi bindi. Başladı koşturmaya Sabire’nin çevresinde. Bir müddet ala tırıs gittikten sonra durdu. Nefes nefese sordu:

-Nirden geliyon?

Soruyu kendisi yanıtladı.

-Tatar ilinden.

Soran kendisi. Muhatabın yerine kendisini koyuyor. Yanıtlayan da kendisi. Karşılıklı konuşma şöyle devam etti:

-Hadi dön git memleketine…

-Dönmem.

-Bak düverim seni.

-Düvemen.

-Al öyleyse…

Elindeki sopayla ekmek tahtasına “Çat!” diye vurdu birkaç kez. Aynı oyun iki kez daha yinelendi. Sabirecağız da karnının sancısından kurtuldu mu, kurtulmadı mı bilmem. Ben Hediye bacının yalancısıyım.

31.07.2018



OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ