Mustafa TOPALOĞLU

HASBİHAL

mustafatmatpl@hotmail.com

UYUZ

Uyuz nedir? Şimdi “Bu da soru mu?” dediğinizi duyar gibiyim. Herkesin malumu. Uyuz, bir cilt hastalığıdır. El, koltuk altı, karın, parmak aralarında kaşıntı ve döküntü olur uyuz hastasının. Bu hastalığın sebebi  mikroskopik bir akar türü olan “Sarcoptes scabei “dir. 

Kaşındırır bu akar. Öylesine kaşındırır ki kanatırcasına. Hem de bulaşıcı bir hastalık. İnsandan insana, hayvandan hayvana ve insana geçer. Dikkatli olmalı. 

Oğulcuk'ta uyuza "dabaz, gicimik" de denir. Dabaz olmak uyuza yakalanmaktır. Gicimik alerjidir. Alerji de uyuzdur yahu… 

Bizim köyde bir büyüğümüzün lakabı "gicimikli"ydi. Çok kaşındığı için. Rahmetli Battal'ın Hacımer emmimiz. İkide bir, bir eliyle  böğrünü kaşırdı. Uyuzdan değil, irade dışı. Hani buna "tik" derler. O sebepten olmalı. 

Uyuzla ilgili deyimlerden bazılarını yazayım. “Parasız olup düşünmekten uyuz olup kaşınmak daha iyidir.” derler. Hakikaten parasızlık çekilecek dert değil. Uyuzdan beter. 

“Uyuz oldum.”a ne buyrulur? Hoşlanmadığın birinin lafı sözü batar. O şahsın yüzünü şeytan görsün. Bir meclistesiniz. O şahsa uyuz olmaz da ne olursunuz? Kul kurban olacak değilsiniz ya! 

Yine böyle, hoşlanılmayan bir için de “uyuz” lakabı cuk oturur. 

Sabah yürüyüşlerinde bir yol arkadaşımız var. Aslında iki tane. Biri kirli sarı, krem renginde, diğeri ise kahverengiye çalar iki köpek. Bizi beklerler. Takılırlar peşimize. Bizimle seyir seyran ederler. Krem renkli olan uyuz olmuş. Sahipsiz. Bakanı çekeni yok.  Herhalde Belörenliler bırakmış. Hayvancağız öyle bir kaşınıyor ki üst başı yara bere içinde. Yer yer tüyleri dökülmüş. Kaşıya kaşıya derisini kanatmış köpekcağız. 

Bu köpeğin adını “Uyuz” koyduk. Haline acıyoruz.  Ama bir şey de yapmıyoruz, yapamıyoruz. 

Önceki gün kızım Hatice’nin görümcesi Şenay, eşi Baki’yle birlikte ziyaretimize geldi. Baki hayvan sever bir insan. Şenay da öyle. Belçika’da kalırlar. Köpekleri var.  Köpeklerinden birinin adı Nane. 

Laf lafı açtı. Konuşurken şurdan burdan, kahverengi köpek çıkageldi. Baki hemen ilgilendi. Dedim ki: 

-Bunlar bizim yol arkadaşımız. Uyuz yok neredeyse? Belki birazdan o da gelir. 

Baki şaşırdı: 

-Uyuz ,köpek mi? 

-Evet. Uyuz olmuş bir köpek. Biz de ona Uyuz adını verdik. 

-Yav hocam, keşke haber etseydin. Biz ona ilaç getirirdik. Bir arkadaşa Belçika’dan üç kutu ilaç getirdik. Ama kutnun birini bulamadık. İki kutu ilacı verdik. Keşke birini vermeseydik. Ben Boğazlıyan’da veterinerle konuşup ilaç alayım ona. 

-İyi olur Baki’ciğim, dedim. 

Bunlar Boğazlıyan’a döndüler. Ertesi gün Hatice’yle Sencer bir kutu uyuz ilacı getirdi. Şenay kaybolan kutuyu bulmuş. Kutunun içinde iki tane hap var. Biri hemen verilecek. Diğeri iki ay sonra.  

Biz dün sabah yürüyüşüne çıkmadan hapı yutturduk Uyuz’a.  Bu gün Uyuz, hiç kaşınmadı. Keyfi yerindeydi. Bize öyle minnet dolu bir bakışı vardı ki… Görmeliydiniz. 

Çok sevindik. 

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ