BU İL’İN LOKOMOTOFİ KİM OLACAK?

Sürekli dışarıya göç veren, yer aldığı elverişli coğrafi konuma rağmen yörenin en geri kalmış ili olma özelliği taşıyan ilimizde; şiddetle ve en kısa zamanda lokomotif görevi görecek idarecilere o kadar çok ihtiyaç var ki! Birileri artık bu ili kalkınma atağına geçirerek sürükleyip götürmeli.
Velhasıl sorunlarla sıkıntılarla dolu bir ilde yaşıyoruz.
Yazıyoruz-çiziyoruz çeşitli platformlarda sıkıntılarımızı dile getiriyoruz tüm ülkeye haykırıyoruz “orada bir Yozgat var yakında , sakinlerinin yürekleri vatan ve bayrak sevgisi ile dopdolu ama garip ama kimsesiz ama sahipsiz”. Lütfen birileri bu ili görsün. Çırpınan bir Belediye Başkanı var ama maalesef geçmişteki hatalar yüzünden onunda eli kolu bağlanmış kıt imkanlarla eksikleri tamamlamaya çalışıyor yetmiyor. Halen plan-proje bazında ihmallerin ve eksiklerin maddi ve manevi kayıplarının telafisi ile boğuşuyoruz. “Turizm” derseniz bu anlamda hiçbir şey yapamadık bu konuda ortaya ciddi bir proje bile koyamadık. En çok da içimi yakan termaller anlamında nitelikli tesislerle ile termal turizminin merkezi olamadık. Termal turizmin iştirakçilerini hep maalesef Kozaklı_ya kaptırdık. “Tarım” kotalarla bitirildi. “Sanayi” de 2001 den önce içimiz den çıkan bizi dünyaya tanıtan şirketleri de amatör yönetimlerle onlar içerden, mesnetli mesnetsiz dedikodularla bizlerde dışardan yıkmaya çalıştık. Organize sanayi öyle bir yere kurduk ki ne Yozgat’a ne de Yerköy’e ne de Yozgat ekonomisine katkısı oldu. Teşvikler bile sonucu değiştirmedi. ‘Müstakil Üniversite’ derseniz ha keza. Peki ne olacak bu ilin hali. Her geçen gün durum daha kötüleşiyor. Şehir de halen huzur bulabileceğiniz ailece takip edeceğiniz sosyal ve kültürel etkinlik olmadığı gibi nezih mekanlar da yok. Üstelik oturduğunuz mahallede hiç hak etmediğiniz halde çamur savaşları veriyorsunuz.
Her ilin giriş ve çıkışları sanayi tesisleri dolu bizde ise çorak topraklar var. Bir ağaçlandırma işlemini bile tam anlamıyla gerçekleştiremedik.Seyrederken içiniz acıyor alabildiğine dağlar o kadar boş ki! Yaşadığımız bu ili çok seviyoruz başka bir yerde evimiz yok. Bu şirin ilde yaşamak istiyoruz ama insanca. Kurtuluş reçetelerine, reçeteleri gayet cesur ve kararlı uygulayacak yürekli bürokratlara o kadar çok ihtiyacımız var ki! Biz artık günü kurtarmaya yönelik hizmetlerden ve siyasetten sıkıldık. Kalkınma projeleri üretemeyen, ilde kalkınma adına konsessus sağlayamayan, ilin tüm dinamiklerini ateşleyemeyen lütfen bu ili terk etsin ya da hizmet makamının müdavimi olmasın. Biz artık bizi lafla oyalayan, icraat yerine konuşmayı tercih eden gözümüzün içine baka baka yapılanları abartan yöneticiler ve siyasiler görmek istemiyoruz. Yozgat maalesef yıllardır bu ili peşinden sürükleyecek, ekonomide- turizmde- tarımda ili uçuracak idarecilere ve siya setçilere o kadar muhtaç ki! Yeni atamalarda lütfen artık bu ilin kategorisinde bunları göz ardı etmeyin.
Bunları niye yazdım.. Umut ediyorum ki 2007 Yozgat için atılım, Yozgatlı için ferah bir yıl olacak. Lütfen bizi bu konuda umutlandıracak işaretleri görelim artık.



YORUMSUZ İKİ MAİL

1- 29 Ağustos 2006 tarihli Yozgat Gazetesinde çıkan “Üniversitemiz oldu da ne değişti?” başlıklı yazımı Milli Eğitim Bakanlığına da mail olarak attım gelen cevabı yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Sayın Masarifoğlu; Yeni açılan Üniversitelerimize Rektör atamasının YÖK tarafında yapılması ve geçici olarak diğer üniversite rektörlerine bağlanması bizi de son derece üzmüştür. Bu konuda hukuken yapılması gereken her şey yapılacaktır, Yeni Fakültelerin ve Meslek Yüksek Okulların açılması konusunda size katılıyoruz. Bu konuda gereken her şey yapılacaktır.
Teşekkür eder, sağlık ve başarılar dileriz.”
2-Daha önceki hafta yazdığım yıllarca vergisini ödeyen, ülkenin kalkınmasında mihenk taşı olan Bağ-Kur’lu hastaların tedavilerinde Araştırma hastahanelerinde ve diğer sağlık kurumlarında gördükleri üvey evlat muamelesini de Sağlık Bakanlığının yönlendirmesi üzerine ‘Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına’ mail olarak attım gelen cevap mailini de şimdilik yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
“SAYIN :
NESRİN MASARİFOĞLU
Kurumun hizmet satın aldığı resmi sağlık kurum ve kuruluşlarında yatarak sağlanan tedaviler sonucu yataklı tedavi kurumunca temin edilen veya dışarıdan aldırılan ilaç bedellerinin tamamı Kurum tarafından karşılanır. Ayakta uzun süre tedaviyi gerektiren ve resmi sağlık kurumu sağlık kurulu raporu ile belgelendirilen tüberküloz, kanser ve kronik böbrek hastalıkları gibi tedaviler sırasında verilmesi gerekli olan ilaç be dellerinin tamamı yine Kurum tarafından karşılanır. Ayakta tedavide ilaç bedellerinden aktif sigortalılardan ຈ, emekli sigortalılardan ise ๾ katılım payı alınır. Kurumumuz sigortalı ve hak sahiplerinin resmi sağlık kurum veya kuruluşlarındaki tedavileri ile ilgili olarak kullanıl ması gerekli görülen ve hasta tarafından temin edilen her türlü ortez-protez, iyileştirici vasıta ve diğer tıbbi malzeme bedelleri, usulüne uygundüzenlenmiş sağlık kurulu raporu ve faturaya istinaden ödenmektedir. Ameliyatta kullanılan tıbbi malzemelerin ödenebilmesi için ayrıca epikriz gerekmekte olup ameliyat tarihini gösteren şerhin fatura arkasına yazılarak ilgili bölümden üç doktor tarafından imzalanıp baş hekimlikçe tasdik edilmesi, veya fatura muhteviyatı malzemelerin isimlerinin, ameliyatta kullanıldığının ve ameliyat tarihinin belirtildiği anabilim dalı veya heyet raporunun temini gerekmektedir Kurumumuz sigortalı ve hak sahiplerine tedavileri ile ilgili olarak kullanılması gerekli görülen tıbbi malzemelerin şahıs tarafından temin edilmesi halinde bedelleri, her yıl Resmi Gazetede yayımlanan Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatında (Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinde) yer alan malzemeler esas alınarak, söz konusu talimatta tespit edilemeyen malzemeler ise Kurumumuz ile Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol sonucu kullanılmaya başlanılan Emekli Sandığı ortez-protez kütüğünde tespit edilerek,tespit edilen tutar üzerinden ödenmektedir. İyi günler dileriz.”

Tarih : 03.10.2006