Öğretmenlik mesleğinin unutulmaz anlarından biridir; “emekli olduktan yıllar ama yıllar sonra mezun ettiğiniz öğrencilerinizle bir araya” gelmek.
İşte bu meslek bunu için kutsaldır. Emek verdikleriniz üzerinde hoş bir seda bırakabilmişseniz, ya da yâd edilerek hatırlanmışsanız, hak ettiğinizi sandığınız sevgi saygı ve vefayı görebildiyseniz işte o zaman aldığınız her kuruşu helal ettirmek için canhıraş çalıştığınız yıllara şükranla bakarsınız. Geri bildirimler sizi öylesine mutlu eder ki Rabbinize böyle bir mesleği ve İmam Hatip Lisesi gibi yüreği Allah, Vatan, Bayrak ve Millet Sevgisi ile dolu pırıl pırıl, saygılı ve imanlı gençlerin yetiştiği bir okulda çalışmayı kısmet ettiği için defalarca hamd edersiniz.
Hele benim gibi aynı okulda 21 yıl çalışıp emekli olmuşsanız mezun ettiğiniz öğrencilerinizle birlikte kocaman bir aileye sahipsiniz demektir. Onun için mezunlarımızla yıllar sonra bile karşılaşsak onları okula geldikleri günkü gibi nurlu simaları ile görür ve onları yıllar sonra hayatın içinde, çok iyi yerlerde mesleklerini çok iyi icra ederken görmek çok mutlu eder bizi.
İmam Hatiplerde öğretmenlik yapanlar bilir çok küçük yaşta gelen öğrencileri ilkokuldan sonra yatılı olarak 1. sınıftan alırsınız ve 7. sınıfa kadar 7 yıl, yani erişkin oluncaya kadar okutur ve mezun edersiniz. Dolayısıyla diğer okullardan farklı olarak siz çocukların büyüme dönemlerinde derslerine katıldığınız sürece onlarla birlikte olursunuz. Ve yine ailelerinden uzakta okuyan bu öğrenciler arkadaşlarıyla mezun oluncaya kadar birçok şey paylaşırlar ve kurulan arkadaşlıklar yıllar geçse de unutulmaz. Okul ve sınıfta kurulan arkadaşlıklar ileride çok güçlü dostluklara dönüşür.
Haliyle birçok öğrencimiz Üniversite hayatı iş hayatı derken Yozgat’tan ayrıldı ve biz onlarla görüşemedik. İstanbul’da ikamet eden öğrencilerimizin bir kısmı ile mezunlarımızdan ticaretle uğraşan Erol Özdemir ve yine okulumuzun Emektar İdarecilerinden Meslek dersleri Öğretmeni Burhan Aslan Hocamızın gayretleri ile bir kahvaltı vesilesi ile bir araya geldik. Kahvaltıda kimler yok tu ki; Üniversite Öğretim Görevlisinden tutunda Camilerde İmamlık Hizmeti yapan, Ticaretle Uğraşan, Avukatlık ve Hekimlik mesleğini icra eden 1983-85-87 mezunu değerli öğrencilerimizle bir arada kahvaltı masasında eski günleri anarken bu kahvaltının her yıl tekrarlanarak geleneksel hale geldiğini öğreniyoruz.
Hayır ve bereketi ile gelen Ramazan ayını idrak ederken sosyal paylaşım sitesinde bir davet görüyorum. Geçen yıl 3.sü Ankara’da yapılan, bu yıl 4. sü “Boğaz turu eşliğinde İmam Hatip Mezunları iftar programı” nın İstanbul’da yapılacağını öğreniyorum ki akabinde Erol Özdemir; ardından Kağıthane Hz. Ali Camii İmam Hatibi Mürsel Yavuz arıyor ve bizi davet ediyorlar. Davete katılacağımızı bildiriyoruz. T.B.M.M de görevli öğrencimiz ki aynı zamanda Mezunlar Platformu Başkanı Mustafa Babayiğit “şeref verirsiniz hocam” diyor.
Ve hafta sonu iftar programı için Beşiktaş iskelesinde buluşuyoruz. Heyecanlıyız yıllardır görmediğim 51 öğrencimizle bir araya geleceğiz. Dile kolay birçoğu ile 30 yıldır görüşemedik. Kağıthane Belediyesinde çalışan Fatih Doğan her zamanki gibi gözlerinin içi gülerek en sevimli haliyle geliyor her birimize hoş geldin diyor. Ardından Ankara’dan gelen ekiple görüşüyoruz. Sadece Ankara mı Çankırı’dan, Sakarya’dan, Tokat’tan, Yozgat’tan ve Konya’dan ve Kayseri’den gelenler var. İstanbul’daki mezunlarda katılıyor nihayet gemiye biniyoruz. İlk karşılaşma beni çok duygulandırıyor “ Nesrin Hocam” deyip elime sarılıyorlar öpmek için. Bir kısmının “Nesrin Hocam varsa giderim” dediklerini öğreniyorum Babayiğit’ten. Fatih Doğan; Maden işletmelerinde uzman olarak çalışan Latif Arslan adlı öğrencimizin “ Bizler Nesrin Hocamızın sayesinde okuduk “ dediğini söylüyor ve selamını iletiyor. Duygulanmamak ne mümkün..
Yıllar bizlerden görüntü olarak birçok şeyi alıp götürse de yüreğimiz halen öğretmenlik heyecanı ve sevdası ile çarpıyor. Burhan Hocam ve eşim Faruk Nafiz de yine aynı şekilde sevgi ve hürmetle karşılanıyor. Burhan Hocamın pansiyonla ilgilenen idareci olarak onunda çocuklara çok emeği var. İyi öğrencileri bir sınıfta toplayıp idealist öğretmenlerle uyguladığı ekip program sayesinde onlarca öğrenci gönderdik Üniversiteye. Yine eşimin Felsefe dersinde kişisel gelişim konusunda verdiği telkinleri çocuklar hiç unutmamış. İleriki hayatlarında çok işlerine yaradıklarını ifade ediyorlar. Öğrenilmiş çaresizliği hocam ilk siz bize açıkladınız diyor öğrencimizin biri eşime.
Ezan okunuyor ve gemimiz İstanbul’un muhteşem boğaz manzarası eşliğinde hareket ediyor. Manzara ikinci planda herkes hem iftar ediyor hem hasbıhal. Masamızda İstanbul’un önemli bir ilçesinin kaymakamı Süleyman Erdoğan var. Masada bizimle ilgili hatırladığı anekdotları anlatıyor. Çok hoşumuza gidiyor. Yemek sonrası teknenin üst kısmında çaylarımızı yudumlar tatlımızı yerken eskilere dönüyoruz. Tatlı, acı anılar anlatılıyor. Bu arada bu muhteşem günün sponsorlarını öğreniyoruz. 5 şirket sahibi öğrencimiz ve Fatih Doğan yükleniyorlar tüm program yükünü. Başkan Babayiğit bir sonraki iftarın Ramazanın 3. cumartesi Yozgat’ta yapılmasını teklif ediyor. Teklif memnuniyetle kabul görüyor.
Yine gemide her meslek erbabında kendini göstermiş; çeşitli kurumlarda görevli memur, kaymakam, avukat, genel müdür, özel sektör iş adamları ve akademisyenler var. Her biri bu iftar için kilometrelerce yol yapmışlar. Her biri belli ki işlerini en iyi şekilde yapıyorlar. Yüzlerinde halen okula geldikleri günkü masumiyet aynen duruyor. Hepsi pırıl pırıl . Tertemiz nurlu çocuklar. Ve hepsinin düzgün bir aile hayatları var. Halen ilk günkü gibi saygıyla eğiliyorlar karşınızda. Okulda çok olağanüstü siyasi dönemlerde ve onların problemli olabilecekleri yaşlarda bile tek bir yanlışları görmedik. Halen öyleler. Öğretmenlik yaptığım sürece tek bir öğrencimin bile saygısızlığını görmedim. Hep saygı gördük. Ve halen görüyoruz. İşte İmam Hatip Gençliği bu. Benim büyük kızım da İmam Hatip Mezunu ve oradan aldığı değerleri halen muhafaza ediyor. İmam Hatiplerin orta kısmı kapandığında çok üzülmüştüm. Hamdolsun yeniden açılıyor ve 17 Ağustos kayıt için son gün. Sanıyorum tekrar eski parlak günlerine en kısa zamanda dönecektir. Pansiyonu olması nedeniyle belki de okuma şansı olmayan onlarca öğrenciye yuva oldu, olmaya da devam etmeli.
Ben tüm okuyucularımın Ramazan Bayramını en iyi dileklerimle kutlarken; bize bu muhteşem geceyi yaşatan Yozgat İmam Hatip Lisesi Mezunları Platformu Başkanı Mustafa Babayiğit ve üyelerine, programın tüm sponsorlarına ve işlerini bırakıp uzun yol kat ederek gelen tüm öğrencilerime bizi evimize kadar bırakan Erzincan’dan gelip Yozgat’ta okuyan tekstilci öğrencimiz Cihat Taş’a yürekten teşekkür ediyorum..
18.08.2012
İşte bu meslek bunu için kutsaldır. Emek verdikleriniz üzerinde hoş bir seda bırakabilmişseniz, ya da yâd edilerek hatırlanmışsanız, hak ettiğinizi sandığınız sevgi saygı ve vefayı görebildiyseniz işte o zaman aldığınız her kuruşu helal ettirmek için canhıraş çalıştığınız yıllara şükranla bakarsınız. Geri bildirimler sizi öylesine mutlu eder ki Rabbinize böyle bir mesleği ve İmam Hatip Lisesi gibi yüreği Allah, Vatan, Bayrak ve Millet Sevgisi ile dolu pırıl pırıl, saygılı ve imanlı gençlerin yetiştiği bir okulda çalışmayı kısmet ettiği için defalarca hamd edersiniz.
Hele benim gibi aynı okulda 21 yıl çalışıp emekli olmuşsanız mezun ettiğiniz öğrencilerinizle birlikte kocaman bir aileye sahipsiniz demektir. Onun için mezunlarımızla yıllar sonra bile karşılaşsak onları okula geldikleri günkü gibi nurlu simaları ile görür ve onları yıllar sonra hayatın içinde, çok iyi yerlerde mesleklerini çok iyi icra ederken görmek çok mutlu eder bizi.
İmam Hatiplerde öğretmenlik yapanlar bilir çok küçük yaşta gelen öğrencileri ilkokuldan sonra yatılı olarak 1. sınıftan alırsınız ve 7. sınıfa kadar 7 yıl, yani erişkin oluncaya kadar okutur ve mezun edersiniz. Dolayısıyla diğer okullardan farklı olarak siz çocukların büyüme dönemlerinde derslerine katıldığınız sürece onlarla birlikte olursunuz. Ve yine ailelerinden uzakta okuyan bu öğrenciler arkadaşlarıyla mezun oluncaya kadar birçok şey paylaşırlar ve kurulan arkadaşlıklar yıllar geçse de unutulmaz. Okul ve sınıfta kurulan arkadaşlıklar ileride çok güçlü dostluklara dönüşür.
Haliyle birçok öğrencimiz Üniversite hayatı iş hayatı derken Yozgat’tan ayrıldı ve biz onlarla görüşemedik. İstanbul’da ikamet eden öğrencilerimizin bir kısmı ile mezunlarımızdan ticaretle uğraşan Erol Özdemir ve yine okulumuzun Emektar İdarecilerinden Meslek dersleri Öğretmeni Burhan Aslan Hocamızın gayretleri ile bir kahvaltı vesilesi ile bir araya geldik. Kahvaltıda kimler yok tu ki; Üniversite Öğretim Görevlisinden tutunda Camilerde İmamlık Hizmeti yapan, Ticaretle Uğraşan, Avukatlık ve Hekimlik mesleğini icra eden 1983-85-87 mezunu değerli öğrencilerimizle bir arada kahvaltı masasında eski günleri anarken bu kahvaltının her yıl tekrarlanarak geleneksel hale geldiğini öğreniyoruz.
Hayır ve bereketi ile gelen Ramazan ayını idrak ederken sosyal paylaşım sitesinde bir davet görüyorum. Geçen yıl 3.sü Ankara’da yapılan, bu yıl 4. sü “Boğaz turu eşliğinde İmam Hatip Mezunları iftar programı” nın İstanbul’da yapılacağını öğreniyorum ki akabinde Erol Özdemir; ardından Kağıthane Hz. Ali Camii İmam Hatibi Mürsel Yavuz arıyor ve bizi davet ediyorlar. Davete katılacağımızı bildiriyoruz. T.B.M.M de görevli öğrencimiz ki aynı zamanda Mezunlar Platformu Başkanı Mustafa Babayiğit “şeref verirsiniz hocam” diyor.
Ve hafta sonu iftar programı için Beşiktaş iskelesinde buluşuyoruz. Heyecanlıyız yıllardır görmediğim 51 öğrencimizle bir araya geleceğiz. Dile kolay birçoğu ile 30 yıldır görüşemedik. Kağıthane Belediyesinde çalışan Fatih Doğan her zamanki gibi gözlerinin içi gülerek en sevimli haliyle geliyor her birimize hoş geldin diyor. Ardından Ankara’dan gelen ekiple görüşüyoruz. Sadece Ankara mı Çankırı’dan, Sakarya’dan, Tokat’tan, Yozgat’tan ve Konya’dan ve Kayseri’den gelenler var. İstanbul’daki mezunlarda katılıyor nihayet gemiye biniyoruz. İlk karşılaşma beni çok duygulandırıyor “ Nesrin Hocam” deyip elime sarılıyorlar öpmek için. Bir kısmının “Nesrin Hocam varsa giderim” dediklerini öğreniyorum Babayiğit’ten. Fatih Doğan; Maden işletmelerinde uzman olarak çalışan Latif Arslan adlı öğrencimizin “ Bizler Nesrin Hocamızın sayesinde okuduk “ dediğini söylüyor ve selamını iletiyor. Duygulanmamak ne mümkün..
Yıllar bizlerden görüntü olarak birçok şeyi alıp götürse de yüreğimiz halen öğretmenlik heyecanı ve sevdası ile çarpıyor. Burhan Hocam ve eşim Faruk Nafiz de yine aynı şekilde sevgi ve hürmetle karşılanıyor. Burhan Hocamın pansiyonla ilgilenen idareci olarak onunda çocuklara çok emeği var. İyi öğrencileri bir sınıfta toplayıp idealist öğretmenlerle uyguladığı ekip program sayesinde onlarca öğrenci gönderdik Üniversiteye. Yine eşimin Felsefe dersinde kişisel gelişim konusunda verdiği telkinleri çocuklar hiç unutmamış. İleriki hayatlarında çok işlerine yaradıklarını ifade ediyorlar. Öğrenilmiş çaresizliği hocam ilk siz bize açıkladınız diyor öğrencimizin biri eşime.
Ezan okunuyor ve gemimiz İstanbul’un muhteşem boğaz manzarası eşliğinde hareket ediyor. Manzara ikinci planda herkes hem iftar ediyor hem hasbıhal. Masamızda İstanbul’un önemli bir ilçesinin kaymakamı Süleyman Erdoğan var. Masada bizimle ilgili hatırladığı anekdotları anlatıyor. Çok hoşumuza gidiyor. Yemek sonrası teknenin üst kısmında çaylarımızı yudumlar tatlımızı yerken eskilere dönüyoruz. Tatlı, acı anılar anlatılıyor. Bu arada bu muhteşem günün sponsorlarını öğreniyoruz. 5 şirket sahibi öğrencimiz ve Fatih Doğan yükleniyorlar tüm program yükünü. Başkan Babayiğit bir sonraki iftarın Ramazanın 3. cumartesi Yozgat’ta yapılmasını teklif ediyor. Teklif memnuniyetle kabul görüyor.
Yine gemide her meslek erbabında kendini göstermiş; çeşitli kurumlarda görevli memur, kaymakam, avukat, genel müdür, özel sektör iş adamları ve akademisyenler var. Her biri bu iftar için kilometrelerce yol yapmışlar. Her biri belli ki işlerini en iyi şekilde yapıyorlar. Yüzlerinde halen okula geldikleri günkü masumiyet aynen duruyor. Hepsi pırıl pırıl . Tertemiz nurlu çocuklar. Ve hepsinin düzgün bir aile hayatları var. Halen ilk günkü gibi saygıyla eğiliyorlar karşınızda. Okulda çok olağanüstü siyasi dönemlerde ve onların problemli olabilecekleri yaşlarda bile tek bir yanlışları görmedik. Halen öyleler. Öğretmenlik yaptığım sürece tek bir öğrencimin bile saygısızlığını görmedim. Hep saygı gördük. Ve halen görüyoruz. İşte İmam Hatip Gençliği bu. Benim büyük kızım da İmam Hatip Mezunu ve oradan aldığı değerleri halen muhafaza ediyor. İmam Hatiplerin orta kısmı kapandığında çok üzülmüştüm. Hamdolsun yeniden açılıyor ve 17 Ağustos kayıt için son gün. Sanıyorum tekrar eski parlak günlerine en kısa zamanda dönecektir. Pansiyonu olması nedeniyle belki de okuma şansı olmayan onlarca öğrenciye yuva oldu, olmaya da devam etmeli.
Ben tüm okuyucularımın Ramazan Bayramını en iyi dileklerimle kutlarken; bize bu muhteşem geceyi yaşatan Yozgat İmam Hatip Lisesi Mezunları Platformu Başkanı Mustafa Babayiğit ve üyelerine, programın tüm sponsorlarına ve işlerini bırakıp uzun yol kat ederek gelen tüm öğrencilerime bizi evimize kadar bırakan Erzincan’dan gelip Yozgat’ta okuyan tekstilci öğrencimiz Cihat Taş’a yürekten teşekkür ediyorum..
18.08.2012
18.08.2012
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
Mustafa Dinçer
06.09.2012 11:07:00Muhterem Hanımefendi Nesrin Hocam Bende 1984 yılı Yozgat İmam Hatip Lisesi 7/B sınıfı mezunlarından sizin kara tahtaya promlem çözerken tebeşirinizin tozunu yutan öğrencileriniziden biriyim.İmam Hatipli Olmak başlıklı yazınızı okudum.İnanın o yıllar tekrar gelse sizde tahtada matamatik çözseniz.İnsan o günlerin kıymetinin şimdilerde çok arıyor ama geçti.bütün o kuşağın mezunlarının size ayrı bir teveccühü söz konusu ise bu sizin bizlerde bıraktığınız kişilik ve öğrenciyi hayata hazırlamaktaki tabi bizim o zaman göremeyipte sizin bu günleri o günden düşündüğünüz ve gördüğüz içindir.Ayrıca Yozgatlı+İmam Hatipli olunca saygıda kusur etmeyiz.Burada şunuda demeden geçemeyeceğim geçen Ramazanda boğazda yapmış olduğunuz iftarda Başta Burhan ARSLAN Hocam ve tüm beni tanıyan arkadaşlara selam ve saygılarımı sunar bir gelecek ramazanda aranızda olmak dileğiyle cep telefonumu ve iş adresimi açık yazıyorum.Mustafa DİNÇER Ankara Defterdarlığı 5 Nolu D.s.s.Müd.Bahçelievler Ankara.Cep:05333066106 İş:0312 2226683/3132 selam ve saygılar sizlere olsun.
Gürcan Ümitkan
29.08.2012 22:19:00Değerli Hoca hanım,sizin devrenizde öğrenciniz olamadığım için kendimi şanssız addediyorum.Ben 1965-1966 mezunuyum.Hakkını yemeyeyim zamanımda da değerli hocalar vardı ama öğrencilerinizin sizin hakkınızdaki yargılarına sadece işte öğretmen böyle olmalı demek kalıyor.Rabbimin size merhametiyle muamele buyurmasını ve tüm dualarınızın kabul olmasını diliyor,saygılar sunuyorum.
Adınız ve Soyadınız
28.08.2012 18:43:00Değerli hocam Nesrin MASARİFOĞLU, otuz yıl aradan sonra sesinizi duymak çok büyük mutluluk verdi. Bu güzel yazınızı okuyunca otuz yıl önce 'Yozgat İmam Hatip Lisesi'nde ki öğrencilik yıllarım gözlerimin önüne gelince çok duygulandım...
Yapmış oldugunuz bu güzel faliyetlere elimden geldiği kadar katılıp yardımcı olmya çalışacagım.
Değerli hocam, üzerimizde ki emeğiniz hiçbir zaman ödenmez, bize vermiş oldugunuz ilim ve ahlakla vukuatsız olarak otuz yıl görev süresini anlımızın akı ile tamamladık.
SAYGILARIMLA...
uğur karaduman
27.08.2012 15:03:00"Erbabı kemali çekemez nâkıs olanlar, Rencide olur didei huffaş ziyadan." der Ziya Paşa. Eğitim hayatımızın gözbebeği olan "İHL"ler eğitim kalitesi ve semereleri ile her zaman göz kamaştırsa da bundan rahatsız olanlar da maalesef her zaman olagelmiştir. Ülkemizin İmam Hatip Liselerine ihtiyacı var. Değerli hocam, bize gönülden emek harcayan sizlerin ellerinizden öper, teşekkürlerimizi arz ederiz. Ayrıca, sizleri bunca yıl sonra iyi görmek bizi ziyadesiyle memnun etti. Daha nice hizmet dolu yıllar dilerim...
Saygılarımla...
Uğur KARADUMAN
Toki-Ankara
BİLAL ARSLAN
24.08.2012 14:34:00BU KADARMI GÜZEL ANLATILIR İHL' i olmaz. inanılmaz bir yazı çok teşekkürler hocamm Allah sizlerden razı olsun
NesrinMasarifoğlu
24.08.2012 14:33:00İmam-Hatipli olmak ...Konulu yazıma samimi duygularla yorum yapan Erol Özdemir, Halit Açıkel, Halil, Abdullah, Cemal Başaran, Fatih Doğan ve Ahmet'e Yürekten teşekkür ediyorum.. Dualarınızdan bizleri de eksik etmeyin ..Allah a emanet olun...
Cihat Taş
24.08.2012 12:25:00Merhaba Hocam bu övgü dolu ve samimi duygularınız için çok teşekkür ederiz,bu övgülere layık olabiliyorsak ne mutlu bizlere,Değerli hocam;teşekkürlerin en büyüğünü siz hak ediyorsunuz,kıymetli zamanınızı ayırıp eşinizle ve Burhan hocamızla bizleri onurlandırdığınız için asıl biz size müteşekkiriz.Çocuk denilebilecek yaşlarda sizin gibi değerli hocalara sahip olmak en büyük şansımızdı bizim,şüphesiz dürüst insan olmanın temelleri o yaşlarda atılıyor,eğer bizler de sizin gözünüzde böyle görünüyorsak şüphesiz bunda en çok emeği olan sizlersiniz.Hocam aynı zamanda komşu sayılırız eşinizle birlikte bir akşam inşallah oturmaya bekleriz.Saygılarımla,Cihat Taş
Adınız ve Soyadınız
24.08.2012 00:25:00çok saygıdeğer hocam öncelikle elleriniden öpüyorum. Sizler bizleri yetiştirdiniz ve bu hayata kazandırdınız. Size ve diğer öğretmelerimize sonsuz şükranlarımızı sunarım.Biz İHL mezunları olarak sizlerden razıyız, Yüce Rabbim de sizlerden razı olsun. Siyami COŞKUN
Ahmet
23.08.2012 16:17:00Tüm düzenleyenlerin yüreğine sağlık..Öğrenciliğe dönmek çok güzel yıllar sonra..Öğretmenlerimizden de Allah razı olsun bizi bu günlere getirdiler...
Fatih Doğan
23.08.2012 15:20:00Saygı Değer hocam;
İmam hatipli olmak yazınızı gözyaşları ile okudum. Bu kadar güzel anlatılır ancak. Cenabıallah size uzun ömüler versin Hz. Fatıma ya cennette komşu eylesin. Faruk hocama da selamlar. Fatih DOĞAN
CEMAL BAŞARAN
21.08.2012 12:29:00O dönemlerde imam hatipte oğrenci olmak bir başkaydı.
Çünkü öğretmen öğrenci ilişkileri sanki bir mutlu bir aile tablosunu andırıyordu. Biz ögrenciler öğretmenlerimize saygılı oldukça onlarda bizleri bir evlat gibi görüp şefkatli sevgi dolu kucaklıyorlardı. Onlardan almış olduğumuz hayat eğitimiyle de bugünlere saygı ve sevgiyle gelip saygı ve sevgiyi ailemize, sosyal çevreye hatta kuralların işlediği çaliştiğimiz kurumlara dahi aşıladık, aşılamaya da devam ediyoruz. İmam hatipli olmak bir ayrıcalıktı. Bu genel de bizlere dışarda olumsuz yanları çok karşımıza çıksada imam hatipli olmaktan daima gurur duymuşuzdur. Bu gurur tablosu bizleri engeller tanımadan mesafeler tanımadan TÜRKİYE'nin dört bir tarafından YOZGAT'a gelerek İMAM HATİPLİLER GÜNÜNÜ KUTLAMAKLA sevge ve saygının aşılandığı arkadaşlar ve öğretmenlerimizle bir araya gelip o eski günleri yad ediyor ve hasret gideriyoruz...
CENAB-I HAK BİZLERİ BUNDAN GERİ KOYMASIN ALLAH'A EMANET OLUN HOŞÇAKALIN. BAKİ SELAMLAR...
Adınız ve Soyadınız
21.08.2012 12:00:00Yorumunuz Değerli hocam siz ve çok kımetli Faruk hocamında bayramını kutlar saygı ve sevgilerimi sunar ellerinizden öperim.Allah'a emanet olunuz.
Adınız ve Soyadınız
21.08.2012 23:18:00ALLAH NASİP EDRSE SENEYE SİZİNLE AYNI SOFRADA İFTAR ETMEK BİZLERE BİR ŞEREF OLACAKTIR ALLAHA EMANET OLUN SAYIN HACAM
Abdullah
21.08.2012 11:55:00YorumunuzÇok değerli hocam yazınızı okudum.Duygulanmamak elde değil.Bizlere övgüler yağdırıyorsunuz,bizim için söyledikleriniz hep siz hocalarımızın emeği.İyi ki varsınız,şu andaki varlığınız bile bizleri heyacanlandırıyor.siz hocalarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.Allah sizleri başımızdan eksik etmesin.Sizlerle buluştuğumuzda sanki bizlere o günleri hatırlattınız.Sizlerin verdiği bilgilerle bizler belli yerlere geldik.Kimimiz doktor,kaymakam.savcı,hakim imam,öğretmen,avukat,işveren,memur ve daha nice meslekleri sizlerin sayesinde kazandık,Allah sizlerden razı olsun.Biz sizleri yeniden bulduk artık bundan sonra beraberiz.Allah bu birlik ve beraberliğimizi bozmasın.Buradan tüm arkadaşlarıma sevgi ve saygılarımı gönderiyor,bayramlarını tebrik ediyorum.selam ve sevgilerimle
eroltemir@hotmail.com
21.08.2012 10:05:00değerli hocam sizin gibi kıymetli hocamızı her zaman yanımızda görmek elinizi öpmek bizim için şereftir Mevlam sağlıklı uzun ömurler versin
erol özdemir
halil
20.08.2012 14:28:00muhteşem bir akşamdı ALLAH cc nasip ederse YOZGAT taki iftardada olamktan mutlu olacağım diğer arkadaşlarım gibi hocalarım iyiki varsınız ve hala beraberiz hakkınız çok haklarınızı helal edin.organizasyonda emeği geçen arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum ALLAH razı olsun
Adınız ve Soyadınız
20.08.2012 12:13:00değerli hocam ben sadece imamlar bir yerden ayrılırken gözyaşları ile ayrılırlar zannederdim.yazınızı defalarca okudum her okuyuşta çok daha fazla etkilendim.imam hatip okullarının bu ülke için ne kadar önemli olduğunu çok güzel ifade etmişsiniz.böyle öğretmenler sayesin oluyor demekki bu erdem....rabbim kaleminize kuvvet versin ömür boyu sağlık ve sıhhat üzere olmanız dileğiyle ellerinizden öpüyorum.HALİT AÇIKEL 1982 MEZUNU.
EROL ÖZDEMİR
20.08.2012 11:06:00Değerli eli öpulesi hocam neler yazmışsınız neler maşallah. Mevlam uzun uzun hayırlı ömur versinde biz sizi yine davet edelim. Asıl emekli olupta deniz kenarında inzivaya çekilip hayatlarını surdurenler var evlerinden çıkmayanlar var. Geçen gun tv de bir profun yaş ilerledikçe parkınson ve alzehmir hastalığından nasıl korunmalı konuşmasını dinliyordum siz bunu aynen uyguluyorsunuz ayrıca bu konuda yazıda yazmalısınız çunku sizin hayat felsefeniz o profun anlattıına benziyor.Değerli hocam bu kutsal mesleği yaparken derslerde gösterdiğiniz özveri ve öğretme sevdası benim aklımdan hiç çıkmadı ama bizdeki eksiklik temel yoktu ben ilkokulu köyde 123 bir sınıfta 4ve 5i bir sınıfta okudum. Arkadaşların göstermiş olduğu bu teveccuh sizi sevdiklerinden ve saydıklarındandır bu dunyaya geldik bir gunde gideceğiz Mevlam hepimize hayırlı bir omur nasip ederde hep sizleri hayırla anılırız.
tekrar göruşmek dıleğıyle elleriziden opuyorum