IŞIK
Mehtaplı bir İstanbul akşamında Boğazda esen Yozgat rüzgarı...
“İstanbul Yozgat Dernekleri Federasyonu” nun her yıl geleneksel hale getirdiği gemide iftar yemeğine yine Yozgat Kültür ve Dayanışma Derneği İdari İşlerden Sorumlu Başkan’ı “Yaşar Türk” Bey tarafından davet edildik. Bu nazik daveti; hemşerilerimizle bir arada olmanın heyecanının yanı sıra, Boğaz Turu atarak iftar etmenin ayrıcalığını da yaşamanın bizi mutlu edeceğini düşünerek eşimle kabul ettik.
İyi ki de etmişiz. Eminönü’nde davetin verileceği gemiye geldiğimiz zaman birçok Yozgatlı hanımefendi ve Beyefendinin çocukları ile yemeğe katıldıklarını gördük. Tabi bu yemek Federasyon ve federasyona bağlı Dernek yöneticileri ve eşlerinin yanı sıra gazeteci, bürokrat, iş adamları, eski siyasetçilerden oluşan seçkin bir gruba veriliyordu. Dolayısıyla her kes birbirini tanıyor gayet samimi sıcak sohbetlerin yanı sıra İstanbul ‘un yoğun temposundan belli ki uzun zaman görüşemeyen hemşeriler hasret gideriyorlardı. Tabii biz birkaç Dernek yöneticisinden başka kimseyi tanıyamıyoruz eşimle. İstanbul’a yeni gelmiş olmamız nedeniyle birçok hemşerimizi ilk kez orada görüyoruz. Yanımıza Derneklerden Sorumlu Başkan Yardımcısı “Hacı Ahmet Yılmaz” geliyor. Katılan davetlilerden bir kısmını bize tanıtıyor. Bizleri tanıştırıyor. Aynı gazetede sütun komşusu olmamıza rağmen tanışma fırsatı bulamadığım, yazılarını beğenerek okuduğum, olaylara farklı bakış açısını hep takdir ettiğim “Sürur Öztürk Bey” le de ilk kez orada karşılaşıyoruz ve orada tanışıyoruz. Sürur Bey’le tüm program boyunca eşim ve ben zaman zaman sohbet etme fırsatı buluyoruz. Aynı gazetede yazmak, Yozgat için uğraş vermek ortak paydası sohbeti bizim için daha çekici kılıyor.
Bu arada yemeğe katılan Federasyon mensuplarının eşlerinin yansıra Federasyon ve Derneklerde bizzat aktif olarak rol alan Hanımefendiler ile de tanışıyoruz. Bayanların da ayrıca yönetimlerde etkili alanlarda söz sahibi olmaları beni çok mutlu ediyor. Mesela genç yaşında başarılı olmuş “Avukat Sevda Şahin” Hanımefendi. Yönetim Kurulu üyeliğinin yanı sıra Yurt dışı Kurumlardan sorumlu. Ayrıca Sevda Hanımın Almanya’da da avukatlık bürosunun olduğunu öğreniyorum. Bu arada ismim anons edilince bizzat yanıma gelen öğrencilerimden “İstanbul İl Genel Meclis Üyesi Zeynel Önal” ve Federasyon yönetiminden “Aydın Baran Bey’in eşi Kezban Baran” la da yıllarca sonra karşılaşmak beni çok mutlu ediyor. Sadece öğrencilerim mi? Annesi ile yıllarca aynı okulda çalıştığım arkadaşım Cemile Hanımın kızı Federasyonun her bir etkinliğinde özellikle aktif görev alan üniversite öğrencisi Sinem Şenliler de yine orada. Kâh konukları karşılıyor kâh onlara çay ikram ediyor. Her zamanki gibi güler yüzü ve tatlı dili ile.
Tabii tanışma ve kaynaşma faslından sonra bir alt kata geçiliyor iftarı beklemek için. Sanıyorum katılım beklenenden çok olmuş. Bu yüzden yemek sunumunda bir takım sıkıntılar ve aksaklıklar yaşansa da önemli olan İstanbul gibi bir dünya şehrinde Yozgatlıları bir araya getiren böyle organizasyonun içinde yer almak ve bunun tadına varmak diye düşünüyorum. İftar açılıyor yemekler yeniyor bu arada Eminönü’nden kalkan gemi akşam namazı için “Emirgan Camii”nde mola veriyor. Namazlar kılınıp tekrar gemiye biniyoruz. Artık yukarıda güvertede muhteşem manzara eşliğinde çaylarımızı yudumlarken Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkanlık Danışmanı Aydın Baran Federasyon Başkanı “Mehmet Deniz bey”i konuşmalarını yapmak üzere davet ediyor. Deniz Bey Yozgat’a yoğunlaştıklarını, Federasyon olarak eğitim alanında yakında bir öğrenci yurdunun temelini atacaklarını, burs verdikleri öğrenci sayısını 140 dan 250’ye çıkaracaklarının müjdesini verirken “ Neden İstanbul’da bir Yozgat Üniversitesi olmasın” diyerek bu konudaki temennisini ortaya koyuyor. Yozgat Üniversitesi derken sanırım bir vakıf üniversitesi isteğinden söz etti. Bu bir temenniydi ama bizde aynı soruya soru ile karşılık verebiliriz. ”Niye olmasın”. Deniz Beyden sonra söz verilen hemşerimiz Eski “Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak” Yozgatlıların “yalnız kurt” gibi yalnız yaşadıklarını ifade ederek, bu vesilelerle Yozgatlıların bir arada görüşme imkânı buldukları için Mehmet Deniz bey’e teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.
Daha sonra çağrılan diğer konuşmacılarda bir arada olmanın anlam ve önemi üzerinde durarak sözlerini tamamladılar. Tabii Yozgatlılar bir arada olurda Yozgat sürmelisi dinlemeden olur mu? Sorgunlu sanatçı hani etkileyici sesine rağmen Sorgunda yapılan festivale Sorgunlu olmasına rağmen çağırılmayan, her cumartesi Yozgatlı sanatçıları konuk ettiği Tempo TV deki programla yıldızı parlayan sanatçı “Murat Balaban” aldı mikrofonu saz olmadan tok sesi ile okumaya başladı. Her bir Yozgatlıyı sılaya götüren bu duygulu parçadan sonra Balaban “Federasyon Başkanlığının yetersiz kaldığını artık Mehmet Deniz Bey’i milletvekili olarak görmek istediklerini ” ifade edince katılımcılar tarafından büyük alkış aldı. Program tekrar geminin Eminönü’ne gelmesi ile son buldu. Böylece bizlerde Boğaz manzarası eşliğinde Yozgatlı hemşerilerimizle bir arada tanışıp kaynaşarak, ayrıca federasyon çalışmaları hakkında bilgi alarak bir iftar programını daha tamamlamış olduk.
Bu Bayram sabahı sizlerle mehtaplı bir İstanbul akşamında Yozgatlı hemşerilerimizle birlikte bulunduğumuz bir iftar yemeğinde ki izlenimlerini paylaşarak, gurbetteki Yozgatlılarda sıla özlemlerini işte böyle vesileler ile bir araya gelerek gideriyorlar, kaynaşmaya, yardımlaşmaya, bu konuda organize olarak çalışma alanlarını genişletmeye çalışıyorlar mesajını vermeye çalıştım.
Bayramınızı en iyi dileklerimle kutlar nice bayramlara sağlık afiyetle tüm sevdiklerinizle ulaşmanızı dilerim…
İyi ki de etmişiz. Eminönü’nde davetin verileceği gemiye geldiğimiz zaman birçok Yozgatlı hanımefendi ve Beyefendinin çocukları ile yemeğe katıldıklarını gördük. Tabi bu yemek Federasyon ve federasyona bağlı Dernek yöneticileri ve eşlerinin yanı sıra gazeteci, bürokrat, iş adamları, eski siyasetçilerden oluşan seçkin bir gruba veriliyordu. Dolayısıyla her kes birbirini tanıyor gayet samimi sıcak sohbetlerin yanı sıra İstanbul ‘un yoğun temposundan belli ki uzun zaman görüşemeyen hemşeriler hasret gideriyorlardı. Tabii biz birkaç Dernek yöneticisinden başka kimseyi tanıyamıyoruz eşimle. İstanbul’a yeni gelmiş olmamız nedeniyle birçok hemşerimizi ilk kez orada görüyoruz. Yanımıza Derneklerden Sorumlu Başkan Yardımcısı “Hacı Ahmet Yılmaz” geliyor. Katılan davetlilerden bir kısmını bize tanıtıyor. Bizleri tanıştırıyor. Aynı gazetede sütun komşusu olmamıza rağmen tanışma fırsatı bulamadığım, yazılarını beğenerek okuduğum, olaylara farklı bakış açısını hep takdir ettiğim “Sürur Öztürk Bey” le de ilk kez orada karşılaşıyoruz ve orada tanışıyoruz. Sürur Bey’le tüm program boyunca eşim ve ben zaman zaman sohbet etme fırsatı buluyoruz. Aynı gazetede yazmak, Yozgat için uğraş vermek ortak paydası sohbeti bizim için daha çekici kılıyor.
Bu arada yemeğe katılan Federasyon mensuplarının eşlerinin yansıra Federasyon ve Derneklerde bizzat aktif olarak rol alan Hanımefendiler ile de tanışıyoruz. Bayanların da ayrıca yönetimlerde etkili alanlarda söz sahibi olmaları beni çok mutlu ediyor. Mesela genç yaşında başarılı olmuş “Avukat Sevda Şahin” Hanımefendi. Yönetim Kurulu üyeliğinin yanı sıra Yurt dışı Kurumlardan sorumlu. Ayrıca Sevda Hanımın Almanya’da da avukatlık bürosunun olduğunu öğreniyorum. Bu arada ismim anons edilince bizzat yanıma gelen öğrencilerimden “İstanbul İl Genel Meclis Üyesi Zeynel Önal” ve Federasyon yönetiminden “Aydın Baran Bey’in eşi Kezban Baran” la da yıllarca sonra karşılaşmak beni çok mutlu ediyor. Sadece öğrencilerim mi? Annesi ile yıllarca aynı okulda çalıştığım arkadaşım Cemile Hanımın kızı Federasyonun her bir etkinliğinde özellikle aktif görev alan üniversite öğrencisi Sinem Şenliler de yine orada. Kâh konukları karşılıyor kâh onlara çay ikram ediyor. Her zamanki gibi güler yüzü ve tatlı dili ile.
Tabii tanışma ve kaynaşma faslından sonra bir alt kata geçiliyor iftarı beklemek için. Sanıyorum katılım beklenenden çok olmuş. Bu yüzden yemek sunumunda bir takım sıkıntılar ve aksaklıklar yaşansa da önemli olan İstanbul gibi bir dünya şehrinde Yozgatlıları bir araya getiren böyle organizasyonun içinde yer almak ve bunun tadına varmak diye düşünüyorum. İftar açılıyor yemekler yeniyor bu arada Eminönü’nden kalkan gemi akşam namazı için “Emirgan Camii”nde mola veriyor. Namazlar kılınıp tekrar gemiye biniyoruz. Artık yukarıda güvertede muhteşem manzara eşliğinde çaylarımızı yudumlarken Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkanlık Danışmanı Aydın Baran Federasyon Başkanı “Mehmet Deniz bey”i konuşmalarını yapmak üzere davet ediyor. Deniz Bey Yozgat’a yoğunlaştıklarını, Federasyon olarak eğitim alanında yakında bir öğrenci yurdunun temelini atacaklarını, burs verdikleri öğrenci sayısını 140 dan 250’ye çıkaracaklarının müjdesini verirken “ Neden İstanbul’da bir Yozgat Üniversitesi olmasın” diyerek bu konudaki temennisini ortaya koyuyor. Yozgat Üniversitesi derken sanırım bir vakıf üniversitesi isteğinden söz etti. Bu bir temenniydi ama bizde aynı soruya soru ile karşılık verebiliriz. ”Niye olmasın”. Deniz Beyden sonra söz verilen hemşerimiz Eski “Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak” Yozgatlıların “yalnız kurt” gibi yalnız yaşadıklarını ifade ederek, bu vesilelerle Yozgatlıların bir arada görüşme imkânı buldukları için Mehmet Deniz bey’e teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.
Daha sonra çağrılan diğer konuşmacılarda bir arada olmanın anlam ve önemi üzerinde durarak sözlerini tamamladılar. Tabii Yozgatlılar bir arada olurda Yozgat sürmelisi dinlemeden olur mu? Sorgunlu sanatçı hani etkileyici sesine rağmen Sorgunda yapılan festivale Sorgunlu olmasına rağmen çağırılmayan, her cumartesi Yozgatlı sanatçıları konuk ettiği Tempo TV deki programla yıldızı parlayan sanatçı “Murat Balaban” aldı mikrofonu saz olmadan tok sesi ile okumaya başladı. Her bir Yozgatlıyı sılaya götüren bu duygulu parçadan sonra Balaban “Federasyon Başkanlığının yetersiz kaldığını artık Mehmet Deniz Bey’i milletvekili olarak görmek istediklerini ” ifade edince katılımcılar tarafından büyük alkış aldı. Program tekrar geminin Eminönü’ne gelmesi ile son buldu. Böylece bizlerde Boğaz manzarası eşliğinde Yozgatlı hemşerilerimizle bir arada tanışıp kaynaşarak, ayrıca federasyon çalışmaları hakkında bilgi alarak bir iftar programını daha tamamlamış olduk.
Bu Bayram sabahı sizlerle mehtaplı bir İstanbul akşamında Yozgatlı hemşerilerimizle birlikte bulunduğumuz bir iftar yemeğinde ki izlenimlerini paylaşarak, gurbetteki Yozgatlılarda sıla özlemlerini işte böyle vesileler ile bir araya gelerek gideriyorlar, kaynaşmaya, yardımlaşmaya, bu konuda organize olarak çalışma alanlarını genişletmeye çalışıyorlar mesajını vermeye çalıştım.
Bayramınızı en iyi dileklerimle kutlar nice bayramlara sağlık afiyetle tüm sevdiklerinizle ulaşmanızı dilerim…
08.09.2010
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ