Önce Altı Sonra Dört Şimdi Üç Milletvekili..

Bayramda çıkacak bir gazeteye bayram tadında bir yazı yazmak istersin ama şehit haberleri ile sarsılan gönüllerimizden akan söz hiç te öyle olmaz. Yüreklerin kor gibi yandığı, anaların ağladığı, çocukların babasız kaldığı bir dönemde zordur yazı yazmak. Belki kendimizin tekrarı olacak ama geri kalmışlığına, ihmal edilmişliğine rağmen inancına, vatanına, bayrağına sıkı sıkıya bağlı, vatansever insanların yaşadığı Yozgat ilinin gittikçe kan kaybetmesinden söz edelim.
Dışarıya her geçen yıl daha fazla göç veren Yozgat ciddi anlamda nüfus kaybediyor. Bu rakamlarla sabit. Basında yer alan TUİK in en son araştırmaları sonucu milletvekili sayısı daha önceleri 6 iken şimdilerde 3’ e düştü.
Var mı bunun başka izahı önce 6’dan 4 şimdi ise 3. Ve bu haber sıradanmış gibi geçiştirilecek bir haber de değil. Ne oldu da iki seçim dönemi yarı yarıya milletvekili sayısı azaldı. Bu insanlar niye illerini terk eder dışarıya göç ederler. Bir düşünün evi var belki köyde arazisi var dostları akrabaları var ama bu insanlar hepsini geride bırakarak gurbete çıkıyor. Ama niye? Soğuk mu tabiri caizse yıldırıyor. Yoksa küçük yerlerin handikapları, dedikodu, mahalle baskısı mı kaçırıyor insanları. Yoksa daha kaliteli bir eğitim arayışı mı? Ya da daha hareketli, daha etkin ve daha fazla sosyal- kültürel alan arayışı mı sürüklüyor insanları? Yoksa geçim şartları mı taşınmalara sebep?
Tabii bunların hepsi bir etken olabilir ama en önemli etken bence kaliteli bir eğitimin yanı sıra iş olanaklarının yetersizliği, sanayinin geri kalmışlığı ilde lokomotif görevi görecek işletmelerin sayısının bir elin parmakları kadar az oluşu insanları göçe zorluyor. Evlatları okulu bitirenler Yozgat ve çevresinde iş bulamıyor. Sanayinin kümelendiği ya da bürokratların çoğunlukta olduğu illere göç başlıyor. İşte böylesine yetersiz kaynaklar ve tam kapasite ile kullanılamayan iç dinamikler şehrin ekonomisini olumsuz etkiliyor. Yıllarca önce köşemde yazmıştım YOZGAT HANGİ İLİN İLÇESİ OLACAK diye belki okuyucularım bu yazıyı çok ütipok bulmuş olabilirler. Ama gidiş o yöne doğru maalesef. Siyasilerin her dönemde kürsülerde vermiş oldukları vaatler gerçekleşmeyince şehrin dinamikleri harekete geçemeyince ne yapsın insanlar. Hayallerini gerçekleştireceği daha fazla iş olanağı, daha kaliteli bir eğitim ve daha hareketli bir sosyal yaşam, hobilerini geliştireceği daha geniş olanak tercihleri nedeniyle bu ili istemese de terk etmek zorunda kalıyor.
İşte bu yüzdendir ki her yeni başlayan Valimiz bizlerde; yeni bir umut yeni bir heyecan yaratmakta ve acaba bu sefer Yozgat rüzgârı arkasına alabilir mi bekleyişine sokmaktadır. Sayın Valim Kemal Yurtnaç biyografisinde yer alan gayet parlak eğitim hayatı ve başarılı bürokratik geçmişi ile Yozgat’ın geleceğine umutla bakmamıza sebep olabilir diye bakıyoruz. Her giden Valimizin bir imzası değil birçok imzası olsun istiyoruz ilimizde. Yaptıkları ile biz yıllarca o valimizden hep şitayetle söz edelim Yozgat’a vaat edilenler halen sürüncemede bekleyen yatırımların Sayın Valim yakın takipçisi olsun. Bir kere yılan hikâyesine dönen hızlı tren bir hayata geçirilebilse Başkentin yoğunluğundan bunalan temiz hava, organik üründen müteşekkir köy kahvaltısı, ya da mis gibi tandır ve testi kebabı tercih eden başkentlilerimiz hafta sonları Yozgat’a çekebilir miyiz? Çok cazip projelerle bu mümkün olabilir mi? Sayın Valim yıllardır atıl durumda bekleyen Yozgat Çamlığı çeşitli sporların merkezi olabilir. Hafta sonu trekking sporu yapanlar, fotoğrafçılık kursiyerleri yer ararlar hem kısa mesafe, hem vahşi bir doğa hem doğal yiyeceklere sahip. Çamlıkta çok ideal bunun için. Oluşturulacak mastır planı ile böyle bir alan oluşturulabilir. Bilhassa baharda bülbül sesleri eşliğinde çamlıkta güzergahı belirlenen mümkün olduğu kadar bakir doğanın içinde bir yürüyüş rotası çizilebilir. Bu yürüyüş alanı ilk Ankara’dan gelen konuklarla ulusal basın eşliğinde tanıtımı çok iyi yapılarak hizmete sunulabilir. Çamlık ne yazık ki turizme açılma konusunda çok ta değerlendirilemedi. Ne kış ne de yaz turizminde. Yozgat’ın turist çekebilecek alanları makyajlanarak görücüye çıkartılabilir.
Çamlık’ın değerlendirilmesi için başka orijinal fikirlerde hayata geçirilebilir. Uygulanabilir projeler tek tek ele alınabilir. Artık Yozgat bacasız endüstri diye adlandırılan turizme tam tekmil hazır hale getirilmeli. Tarihi doku az ise o zaman suni güzellikler katılabilir şehre. Eskişehir bu manada en güzel örnek. Tarih ve doğa yok belki ama daha sonra dâhil olan her biri birbirinden ilginç projeler Eskişehir’i bölgede turizmin merkezi yapmıştır.
Velhasıl en fazla şehit veren iller sıralamasında en başta olan güzel insanların yaşadığı bir il bu denli ihmal edilmemeli diye düşünüyorum. Turizm, sanayi ve tarım birlikte kalkınmanın lokomotifi haline getirilebilmeli ki göç dursun. Haksız mıyım?
Bayramın ülkemize huzur barış sevgi ve ekonomik ve sosyal kalkınma getirmesi dileği ile saygılarımı sunuyorum.

05.07.2016