Hani bizler hayatımıza dair planlar yaparız. Oysaki gelecekte bizler için takdir edilenleri bilemeyiz Yüce Yaratıcı bize neler kısmet eder, nasıl bir yol çizer meçhulümüzdür. “Kısmet olursa… “. Diye başlarız sözlerimize. Nitekim bizimde öyle oldu. Tebdil-i mekân ve aynı zamanda evlatlarımıza yakın olalım düşüncesiyle Bursa’ya yerleşelim derken nasip İstanbul’aymış. Her şey o kadar çabuk oldu ki! Toplanmamız, taşınmamız, yerleşmemiz. Ramazan ayını Endüstri Mühendisi olarak işe başlayan kızımızın yanında onun arzusu üzerine İstanbul’da geçirmeye başladık. Her ne kadar Bursa ile Yozgat arasında gidip gelerek gitmek fikrine kendimizi alıştırmış olsak da İstanbul’a geçici olarak yerleşmek fikrine alışmak zor oldu bizler için. İş ciddileşince Yozgat’ın bizim için ne kadar önemli olduğunu ve bu ile ne kadar çok bağlanmış olduğumuzu bizzat ayrılık acısını tadarak öğrendik. Dile kolay Yozgat’ta ki 34 yıllık anılara, dostluklara, sevdiğimiz alıştığımız o güzel mekânlara, bin bir özenle baktığımız bahçemize, evimize veda etmek çok zor olsa da evlat sevgisi sürükledi bizi buralara. Çok zor oldu Yozgat’tan ayrılmak. Çok sevdiğim arkadaşlarıma, dostlarıma, akrabalarımıza veda etmek çok zor oldu. Biz Anadolu insanının fıtratında vardır duygusallık. Alışkanlıklarımızdan vazgeçmek çok zor gelir. Şu an İstanbul’un tarih ve kültür kokan doyumsuz güzellikleri bizi mest etse de Yozgat çamlığını. O Esentepe’nin mis gibi yayla havasını, her biri bizim için çok değerli olan arkadaşlarımızı, dostlarımızı, komşularımızı özlemiyor da değiliz.
Yozgat’ta doğmadım ama doğduğum ilden iki katı daha fazla yaşadım ve eşimin memleketini kendi memleketim bildim. Gerek bir fiil öğretmenlik yaptığım sürece ve gerekse emekliliğim süresince hep bir şeyler katmaya çalıştım. İlin geri kalmışlığı kor gibi yaktı yüreğimi. Kendi memleketim Malatya’daki her bir güzelliği Yozgat’ta da yaşatmak istedim. Bu konuda hep kamuoyu oluşturmaya çalıştım. Yozgat’ın ekonomisini, turizmini, eğitimini geliştirmek için projeler ürettim. Siyasileri, bürokratları, sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirmek için yorum köşemi vasıta kıldım. Yozgat’tan ayrılmadan daha birkaç gün öncesinde bile Bozok Üniversitesi Rektörü Sayın Varinli ile Yozgat Gazetesi adına yaptığım röportajımla bile hizmet kervanıma bir yenisini daha eklemek istedim. Aslında tüm koşuşturmalarımıza rağmen Yozgat için çok şey yapamadığımızı dolayısıyla yapacağımız daha çok şeyin olduğunu düşündüm hep. Yozgat’tan ayrı olmak; Bozok yaylasının vatansever, milli ve dini duygularına sahip insanlarından müteşekkil bu şirin ilinde hizmetlerimizin son bulacağı anlamına asla gelmiyor. Yozgat’ta gençliğimiz, en verimli çağlarımız geçti. Evlatlarımızı büyüttük. Yakın dostlarımızla can ciğer komşularımızla yıllarca çok mutlu günler geçirdik. Yozgat’ın ekmeğini yedik suyunu içtik. Mis gibi havasını teneffüs ettik. Yozgat’ımıza çok şey borçluyuz. Ve İstanbul’da oturuyor olsak da hizmet kesintisiz devam edecek. Yozgat ile olan bağlarımız kopmayacak. Ve biz Ankara’da oturduğu halde kırk yıldır memleketini görmeyenlerden olmak istemiyoruz. İstanbul’da oturuyor olsak da Yozgat ile olan irtibatımız kesilmeyecek.
Artık İstanbul’da Yozgat’ın bir muhabiri olarak çalışmak Yozgat’taki her bir gelişmeyi yakından takip ederek köşemize taşımak, gördüğümüz eksiklikleri bir bir yine Yozgat’ta yaşıyorcasına sıralamak ve Yozgat’a her geldiğimizde bu şirin ili bir kat daha gelişmiş görmek en büyük amacımız.
Ayrılırken veda esnasında teveccüh göstererek “Nesrin hanım senin buradan gitmen Yozgat için hiç iyi olmadı, yazılarınızdan istifade ediliyordu” diyen dostlarıma ben Yozgat’tan ayrılmadım, yüreğimi orada bıraktım çok uzaklarda olsam bile Yozgat için sonuna kadar Yozgat Gazetesi bünyesinde hizmetlerime devam edeceğim. Ben Yozgat’ı, Yozgat insanını da çok sevdim, onlara bir nebze faydalı olabilmeyi kendime görev addettim. Bunun böyle bilinmesini isterim.
Mübarek Ramazan ayı gelmeden taşınmak için acele ettiğimizden çok kısa zamanda ulaşabildiğim dostlarımla helalleştim. Ulaşamadığım herkesten, her birinizden, tüm öğrencilerimizden sevgili eşime ve bana helallik istiyorum. Hakkınızı bizlere helal edin. Ben ve eşim Tüm Yozgat Halkına, tüm sevdiklerimize, tüm öğrencilerimize haklarımızı helal ettik.
Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarken tüm Yozgatlılara sağlık afiyet ve hayırlı ömür diliyorum..
Sağlıcakla kalın…