Nesrin MASARİFOĞLU

IŞIK

YİNE Mİ KADININ ADI YOK ?

Seçim atmosferine girmiş bulunduğumuz şu günlerde, siyasetin ateşi milletvekili sıralamalarının kesinleşmesiyle daha da yükselecek. Şu anda bile tüm kahvelerde, aile sohbetlerinde, dost meclislerinde gündem hep aynı. Seçim, milletvekili aday listeleri, adaylar, partiler.. Her yerde konuşulan konu aynı. Türkiye hararetli bir şekilde seçim sathında ilerliyor..
Bu seçim döneminde tarihler 22 Temmuz 2007’ye doğru yaklaşırken her birimiz bir çok ilkleri birlikte yaşayacağız. İlk kez bu kadar kısa sürede adaylar belirleniyor. İlk kez her birimiz sıcak ve kavurucu yaz günlerinden birinde sandık başlarına oy kullanmaya gideceğiz. Baraj nedeniyle “temsilde adaleti sağlamak” bu günkü haliyle zorlaştığı için belki de siyasi partiler ilk kez bu denli ittifaklarla seçimlere gidecek. 25 yaşındaki gençlerimize cumhuriyet tarihinde belki de ilk kez verecektik seçilme hakkını..Gerekli anayasa değişikliği yetiştirilemediğinden ne yazık ki bu gerçekleşemedi..Gerekli düzenlemeler yetişmiş olsaydı belki bir ilk daha yaşanacaktı. Oysa çok yerinde bir karardı genç ve dinamik gençlerimize meclisin kapılarını açmak. Onlar belki de mangal gibi yürekleri ile “statükoyu” kırmakta öncü olacaklardı. Onların enerjisi, dinamizmi, cesareti mecliste mutlaka bir sinerji oluşturacaktı ama olmadı yetişmedi. Umutlar bir sonraki seçime kaldı.
Bu ilklerin içerisine “ilk kez bu kadar bayan aday listelerde yer alıyor”u da eklemeyi çok istiyorum. Bu gün partileri büyüten, partilerin halkla kucaklaşmasını sağlayan, görev aldıkları partilerin alt birimlerinde “kadın” olmanın, “anne” olmanın hassasiyeti ile gece gündüz arı gibi çalışan, çalışmasının karşılığı olarak hiçbir menfaat gütmeyen hanımefendilerin de listelerde gereği kadar temsil edilmesinin şart olduğunu kabul etmeyen var mı acaba? Araştırmalarımda dünyada 138 ülkenin yer aldığı kadın milletvekili sıralamasında 127. sırada olduğumuzu öğreniyor ve üzülüyorum. Bizden sonra yer alan ülkelerin bir çoğunda kadınların milletvekili olma hakları hiç yok, yani yasak. Günümüzde sosyal hayatın içinde bizzat yer alan, kültür seviyeleri ve dünya görüşleri ile modern çağın gereklerine uygun yaşayan kadınlarımız maalesef parlamentoda yeteri kadar temsil edilememektedirler. Tüm zamanlarını; mensubu bulunduğu siyasi partilerin “hanım komisyonlarında”, “ il ve ilçe teşkilatlarında” evini, eşini hatta ve hatta çocuklarını ihmal ederek fedakarca, çalışarak geçiren kadınlarımız her nedense her seçimde ihmale uğramakta, ikinci plana atılmakta. Bu gün iş dünyasında, ekonomi alanında, her bir mesleğin içerisinde çok başarılı olmuş, kariyer basamaklarını bir bir çıkarak zirveyi yakalamış onlarca kadın vardır. Artık bayların kendilerini kanıtladığı her sahada, bayanların da adı vardır. Cumhuriyet ile birlikte 5 Aralık 1934’de kadına verilen “ milletvekili seçme ve seçilme hakkı” ile 1935 yılında yapılan seçimde Türk Kadınları 18 tane kadın milletvekili ile temsil edilerek bu güne kadar ulaşılan en yüksek oranı yakalamışlardır. Son 2002 seçimlerinde 550 milletvekilinin 24 ü kadındır. Oysa bayanların çoğunlukla yer aldığı bir meclis nasıl da zerafetin ve nezaketin merkezi olur. “Sokak çocuklarının topluma kazandırılması”, “şiddete uğrayan kadınların sorunları”, “eğitim, kültür ve turizm ile ilgili sorunlar”, “ erkek egemen bir toplumda kadınların her alanda karşılaştıkları problemler”, “ kadınların her türlü istismarının önlenmesi”, “çevre sorunları ve çözümü”, “işsizlik”, “çalışan kadınlar ve sorunları”…gibi bir hanımefendi hassasiyeti ile çok daha kolay çözülebilecek ülke sorunlarından bir kaçı. İlk aklıma gelen bu tür sorunların çözümünde, annelik içgüdüsü, hanımefendi duyarlılığı, disiplinli çalışma alışkanlıkları, başarmak adına tatlı hırsları ile eli öpülesi kadınlarımız ne çok çözümler üretirler ve nasılda başarılı olurlar.. Bu yazıyı kaleme aldığımda listeler henüz açıklanmadığından umutlar bir başka seçime mi kaldı bilemiyorum. Ama gönül, listelerde hem de seçilebilecek yerlerde hanımlarımızı bu kez illa ki görmek istiyor.
Tabii ki kadın milletvekili, genç adaylar görmek istediğimiz kadar bir ilin kalkınması için canla başla çalışabilecek, iktidar gücünü seçildiği ilin markalaşması için kullanabilecek, proje üretme konusunda mahir bir yapıya sahip, dirayetli milletvekili adaylarını da listelerin en başlarında görmek istiyoruz. Bir çok insanın parti ambleminden önce milletvekili profillerini de inceleyeceklerinden hiç şüphemiz yok.
Yine bu milletvekillerinde arayacağımız olmazsa olmaz ilk özellik “mutlaka dürüst ve güvenilir” olmalarıdır bunu unutmayalım. Hepimizin umudu Temmuz 2007 seçimlerinin ülkemiz hayrına sonuçlanmasıdır.
Dualarımız ülke aşkıyla yanıp tutuşan, ülke menfaatlerini her şeyin üstünde tutan, toplumun kutsallarına saygılı, değişen dünya konjoktörlerine göre tedbir alabilen, stratejilerini çok akıllıca belirleyen, geçmişteki deneyimlerinden faydalanıp, hatalarından ders alabilen, güzel yurdumuz olan Türkiye Cumhuriyetini dünyadaki hak ettiği yere getirebilen, ekonomik-sosyal ve kültürel anlamda halkın ihtiyaçlarına en iyi cevap verebilen, seçildikleri illerin sorunlarıyla hemhal olmuş içinde yaşadığı ili kalkındırmak adına Ankara da çok iyi temsil yetisine sahip adaylardan müteşekkil hükümetlerin iş başında olmasıdır..


Tarih : 06.06.2007
OKUR YORUMLARI
samet fidan
24.05.2010 18:54:00

bilgiler güzel verilmiş

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ