Bu kez “Beylikdüzü’nde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi”ndeyiz. Tabii anlatmama gerek yok tahmin ettiğiniz gibi fuara katılan ve fuarı gezenlere aklınıza gelebilecek her türlü hizmetin verildiği bir merkez “Beylikdüzü Tüyap”. Merkezden öte uluslararası niteliği ile onlarca yerli-yabancı katılımcı ve ziyaretçilere gerek alt yapısı ve gerekse sosyal ve kültürel amaçlı hizmet veren bölümleri ile muhteşem bir bina. O kadar çok ayrıntı düşünülmüş ki, hayretler içerisinde kalıyorsunuz.
Neyse TÜYAP’I anlatmaya ne zamanımız nede yerimiz yeter. Gelelim ne için TÜYAP’ta olduğumuza. TÜYAP’ tayız çünkü “Yozgat İl Kültür Müdürlüğü” Yozgat’ın turizm potansiyelini tanıtmak, kültürel ve folklorik değerlerini sergilemek, Yozgat’la markalaşan ürünlerinin tanıtımını yapmak için EMITT 2010 fuarı’na katılıyor burada.
Bu arada biz salonun en dibinde dar bir alanda yer alan Yozgat standına gelinceye kadar altı tane salondan geçiyoruz. Her bir salonda yerli yabancı birçok ilin ve birçok ülkenin tanıtım stantları olduğu gibi birçok otelin ve hava yolu şirketlerinin de ülkelerden bağımsız ayrıca tanıtımları yapılıyor. Bakıyorum birçok ilçede böyle bir fırsatı kaçırmak istememiş. Gayet güzel hazırlamış, yer kiralamış ve illerinden ayrı olarak fuara katılmışlar.
Yozgat Stantı’na geldiğimiz vakit Sayın Valimiz Amir Çiçek Beyefendi ile Sayın eşleri Hülya Çiçek Hanımefendi’yi görüyoruz. Ayrıca Kültür Müdürümüz Sayın Bahri Akbulut ve eşleri Nurdan Akbulut Hanımefendi de bizzat stanttın başındalar. Sayın Valim’ive Eşlerini böylesine güzel bir olayın başında görmek bizleri memnun ediyor. Bu arada konuklardan arta kalan zamanda gerek Sayın Valimle ve gerekse Sayın eşleri ile uzunca bir konuşma imkânım oluyor. Anlatılanlar beni fazlasıyla umutlandırıyor. Yozgat eski Yozgat olmayacak ama bir de önümüze çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilsek diye düşünüyorum. Aldığım notlardan konuştuklarımızı bir yazı ile sizlerle ayrıca paylaşacağım. Şimdi biz Yozgat standına gelelim.
Yozgat standı ya kaynak yetersizliğinden ya da sponsor bulamadığından mı nedir bizi ilk gördüğümüzde ne yazık ki hayal kırıklığına uğratıyor. Belki de Yozgat’a gelinceye kadar geçtiğimiz salonlardaki belli ki profesyonel ellerin hazırlamış olduğu diğer stantlardan sonra çok sönük kalıyor Gözlerim resimlerde de olsa duvarlarda Yozgat’la özdeşleşmiş, Yozgat’ın simgesi olmuş ÇAPANOĞLU BÜYÜK CAMİ, ÇAMLIK, SAAT KULESİ resimlerini arıyor. Bakıyorum arka duvarların üst kısımları boş, altta resimler görünür görünmez yerleştirilmiş, hatta bazıları tutturulmamış öylesine konmuş. Tel kırmalar arkaya fon yerleştirilmeden ne yazık ki çıplak duvara asılmış. Yozgat’ın testi kebabının simgesi olan testiler ise hiç ortada gözükmüyor. Oysa çeşitli aksesuarlarla albenisi artırılmış testiler ne kadar şık olurdu. Çok zor olmasa gerek saat kulesinin kartondan da olsa büyükçe bir maketinin hemen stanttın önünde yer alması. Kaplıcalarımız yani şu özlemle beş yıldızlı tesislerin bir bir yükseldiğini hayal ettiğimiz kaplıcalarımız. Bakıyorum resimlerle bile tam anlamıyla anlatılamamış. Kanyonun vahşi doğasını arıyorum resimlerde. İlk medeniyetin eşiği Kerkenes’i arıyor gözlerim. Yozgat Federasyonunun gönderdiği Şark köşesini arıyorum. Ne güzel olurdu bir Şark köşesi oluşturulup konuklar orada ağırlansaydı. Sıradan bir masa ile üstüne örtülmüş eğreti bir örtünün yerine. Hele en çok da içimi acıtan beyaz perdeye yansıtılmış hissini veren tanıtım CD sinin yayınlanma şekli. Bana çok ilkel geliyor. Yani diyorum büyük ekran bir LCD televizyon bulunamaz mıydı koskoca 254 000 Yozgatlının yaşadığı bir ilde; üç günlüğüne de olsa bulunamaz mıydı? Ödünçte olsa bir büyük ekran televizyonda Yozgat’ın kaplıcaları, tarihi ve turistik yerleri birinci sınıf bir kurguyla yayınlanamaz mıydı? Gelen konuklara baklavanın dışında ayrıca stanttı gezenlere geçen fuarda olduğu gibi bir takım yiyecek ikramları yapılabilirdi. Geçen fuarda ben Oluközü turşusunun bu kadar güzel olduğunu 34 yıl Yozgat’ta kaldığım halde yeni öğrendim. Bakıyorum birçok ilin standında kartvizitler alınıp veriliyor, fiyat araştırılması yapılıyor tabi bunun arkasından belki de iş bağlantıları gelecektir. Ya Nesrin Hanım biz hangi ürünümüzü pazarlayalım dediğiniz duyar gibi oluyorum. Ya hiçbir şey bulamazsak bile nohudumuz, mercimeğimiz, çanak peynirimiz var. Yozgat dışında hasret kaldığımız. Yufka ekmeklerimiz var. Onun şöyle büyük marketlere poşetleyip pazarlamasını bir yapabilsek o bile yeter. Burada Yozgatlı arkadaşlarım umaç yapmak için bile bildiğimiz şu dürüm ekmeğini yani lavaş ekmeği alıyorlar. Hep gözüm yufka aradı. Parayla da olsa eminim çok alıcısı çıkardı yufka ekmeğin. Bu yazıyı açılış günü kaleme aldım. Daha sonraki günler Yozgat Federasyonu Başkanı Sayın Mehmet Deniz Beyefendi ‘nin Federasyon adına arabaşı, testi kebabı gibi ikramları var. Bunlar güzel. Belki ilk günüydü aksaklıklar oldu. Ama ben sabredemedim yazıya döktüm gördüklerimi. Yazıyorum çünkü her fırsat gayet ciddiye alınarak değerlendirilmeli diye düşünüyorum.
Tabi bu bizim gördüklerimiz. Serginin istenen düzeyde olmayışı kabahati bizleriz diye düşünüyorum. Sayın Kültür Müdürü Akbulut, Müdür Yardımcısı Ahmet Elmalı, Memur Deniz Karabulut çırpınıp duruyorlar. O standı yerleştirmek onların değil bu konuda parayla görevlendirilmiş organizatörlerin işi. Profesyoneller de büyük miktarda para ister Ortada iyi bir yerde büyük bir stantta büyük bir para ister. Malzeme Yozgat tan kolay gelmiyor. Bunların her biri para. Ama hiç kimse ellerinden tutmasa, kimse elini cebine atmazsa, bizler sahip çıkmazsak, o kaplıca işletmecileri, Yozgat esnafı, Sivil toplum kuruluşları İstanbul’da yaşayan biz Yozgatlılar sahip çıkmazsak olacağı bu. Kaplıca otellerine müşteri çekmek isteyen işletmeciler gerek Ankara’da ve gerekse İstanbul’da yapılan bu faaliyetler bir fırsattı tanıtım için. Üniversitemize öğrenci çekmek içinde bir fırsattı. Ürünlerimizi tanıtmak, turizm alanlarımızı görücüye çıkarmak, Yozgat imajını düzeltmek için çok uygun bir zemin ve zamandı. Ama bizler ne yazık ki bu tanıtımla bu yıl bu kervanı kaçırdık mı acaba?
BU HALİYLE, BU GÖRÜNÜMÜYLEYOZGAT’IN FIRSATLARI ATLAMA, ES GEÇME GİBİ BİR LÜKSÜ YOK. LÜTFEN BUNU ÇOK İYİ ANLAYALIM.
sevgi
28.02.2010 15:12:00sürur beyin köşesindeki resimlere baktığımızda hakkaten yozgatın iyi bir tanıtıma ihtiyacı var.ama bu anlayışla ne mümkün..değilmi..iyi günler.
MustafaDİNÇSOY
20.02.2010 21:19:00YorumunuzAslında bu tanıtımdaki en büyük görev Yozgattan bile daha fazla nufusa sahip il dışında yaşayan biz yozgatlılara düşüyor.ankarada çok yoğun bir nufusa sahibiz.başkentin bu kadar yakınındayız mesafe olarak.ama bir o kadarda uzağız mesafeler ötesi. gelişmişlik bakımından ülkenin başkentine göre diplerdeyiz.ankarada yozgatlı imajı o kadar olumsuz bir hal almışki.her bir yozgatlı davranışlarıyla yozgat tanıtımına ya olumlu katlı sağlar yada negatif yönde etkisi olur.Yozgatı sevmek için orada doğmak şart Nesrin ablacığım sen evet doğum olarak köken olarak yozgatlı değilsiniz ama,orada doğmuş kadar oralısınız.hatta yozgata bağlılığınız dört kuşak yozgatlılara bile taş çıkartıyor.yazılarınızı beğenerek okumaya devam ederken bir sonraki yazınızı merakla bekliyoruz.
erol özdemir
14.02.2010 12:55:00HOCAM ORAYA GİTMEN GÜZEL UĞRAŞIN GÜZEL ELİNDE KALEM VALİ BEYİMİZLE KÜLTÜR MÜDÜRÜMÜZLE KONUŞARAK NOTLAR ALMANIZ GÜZEL SAATLERCE ORADA KALMANIZ GÜZEL ÇIKIP STANDIN DIŞINDAN MAHZUN MAHZUN MEMLEKETİMİZİ SEYRETMENİZ GÜZEL RESİM ÇEKİNMENİZ GÜZEL HALA MEMLEKETİMİZ İÇİN İYİ ŞEYLER YAPMAK İSTEMENİZ GÜZEL YAZINIZI OKUDUM ODA GÜZEL SON PARAGRAFINIZ DAHA GÜZEL EVET 2010 TRENİ KAÇTI ÖNÜMÜZE BAKMALIYIZ DEDİĞİNİZ GİBİ BU BÖYLE OLAMAZ ORAYA İLİMİZİN MÜLKİ AMİRLERİ SADECE OTURMAYA SOHBET ETMEYE GELEN YOZGATLILARLA TANIŞMAYA GELMELİLER KISACA PROFESYONEL BİR TANITIM FİRMASIYLA ÇALIŞMADIĞINIZ ZAMAN İŞ ANCAK BU KADAR OLUR BUNUN İÇİNDE BU TANITIMDAN EKMEK YİYECEK OLANLAR TAŞIN ALTINA ELLERİNİ KOYMALARI LAZIM İŞTE SİZİN YAPTIĞINIZ BUDA AYRI BİR TANITIMDIR SIZIN GİBİ 20 KİŞİ OLSA BİRİNİ YAZISI ULUSAL BASINDA ÇIKSA TV LERDE HABER OLSA BAKIN NELER OLUYOR.
ACİL ACİL DEYİP ŞEHRİN ADINI KULLANAN HERKESİN VE KESİMİN YARINDAN İTİBAREN İSTİYORSAK EĞER ÖNÜMÜZDEKİ YILLARIN PLANINI YAPMALIYIZ
SAYGILARIMLA HOCAM
Gülay Emiroğlu
12.02.2010 12:34:00Sevgili öğretmen arkadaşım.Bugün kü yazını okudum.Organizayon eksikliğinden kaynaklanan problemler olmuş.Ama bu sadece orada ki görevlilerin çırpınmasıyla ya da senin çabanla olacak iş değil ki.Burada Yozgat halkının da elini taşın altına koyması lazım.Çok önceden bu tür etkinliklerle ilgili fikirler üretilmeli,uygulamaya konmalı.Bu işler için gönüllü gruplar oluşturulmalı.Yani ekip çalışması gerekiyor.İlin tanıtımı konusunda görsel materyaller çok önemli.Ben Yozgat halkının bu ve bundan sonra ki faaliyetlerde üzerine düşeni yapacağından çok ümitliyim.Biz boşuna gönül vermedik onlara.Onlardan bize gelen ışığı yansıttık.Bu kadar büyük yürekleri olan insanların yapamayacakları şey yoktur.Tanıtımı size geri dönen kazançlar olarak görürseniz çocuklarınızın ve torunlarınızın daha müreffeh bir Yozgat'ta yaşaması adına ''Haydi Yozgat'lılar Elele''.Ben de sizin Osmaniye'den yüreğiniz ve sesiniz olmaya hazırım.Üzerime düşen birşey olursa seve seve yaparım.Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum.Emeğine ,kalemine sağlık canım arkadaşım.Sen YOZGAT için çok büyük bir kazançsın.Sevgimle kal.