Kişisel eğitim uzmanı “Melih Arat” köşesinde bir Anadolu şehrini araştırıyor sürekli göç veren ve bir ili Maraş’ı ele alıyor. Aynı zamanda kişisel Gelişim Uzmanı Yazar uzun süre “ Girişimcilik Eğitimi ” nedeniyle Maraş’ta kalıyor ve ille ilgili analizlerini köşesinde paylaşıyor.
“Maraş göç almayan bir il dolayısıyla herkes Maraşlı. Aşırı homojen yapı, şehirdeki düşünce ve görüş çeşitliliğinin önüne geçmiş. Homojen düşünce yapısının içinde orijinallik yok. Kahramanmaraş’ın bir özelliği de kanıksamışlık. Şehrin kendine has uyumu her şeyin üzerini örtüyor. Şehrin eksikliklerini gözlerine mühür vurulmuş gibi fark edemiyorlar. Zihinleri şimşek gibi çalışan, gözleri ışık dolu insanlar bile bir müddet Maraş’ta kaldıktan sonra şehirdeki eksikleri kanıksamaya başlıyorlar.
Kahramanmaraş, bir turizm destinasyonu sayılmaz. Şehir ve ilçelerdeki oteller de bu tür bir turizm potansiyelini taşıyacak kapasitede değil. Ancak özellikle doğal güzellikler açısından eşsiz zenginliklere sahip Kahramanmaraş. Örneğin, Döngel mağaralarının bulunduğu köyün sunduğu manzara eşsiz. NTV Yayınları'ndan çıkmış olan 100 Doğa Harikası'nda Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi yer aldığı halde, bu durumdan ne Göksunlular haberdar ne de birçok Maraşlı..Mavi yapraklı ağaçlardan tutun, doğal alabalık göllerine, Karadeniz'e özgü bir bitki örtüsüyle, Akdeniz yumuşaklığında bir havaya sahip olan Kahramanmaraş, bütün bu turizm özelliğini kullanamıyor. Kahramanmaraş’ın zenginlerinin milyon dolarlık bağ evleri bulunuyor. Ahır Dağı eteklerinde şato ya da saray standartlarında bine yakın bağ evi bulunuyor; ama bu dağda bir tane dahi tatil köyü, beş yıldızlı otel veya butik bir otel bulunmuyor. Şehir sıradan insanları ve zenginleriyle birlikte kendi halinde (yanına başka kimseyi almadan) takılmayı seviyor.
Oysa hemen yanı başında ki Gaziantep çok daha fazla göç almış ancak göç edenler şehrin kültürüne ayak uydurmakla birlikte, iş ve kültür hayatına renklerini vermeye devam etmişler. Kontrast olarak Gaziantep’teki çeşitlilik ŞEHRİN İLERLEMESİNE İMKAN VEREN BİR ÜRETKENLİĞE YOL AÇMIŞ .
Kentleşmeyle birlikte Anadolu şehirlerinin kaybettiği şeylerden biri de ağalar... Ağa deyince negatif bir şey anlaşılmasın, şehre sahip çıkan, şehre liderlik yaparak, şehre vizyon veren ağalar yok artık. Her şehre o şehri çekip sürükleyen, ona vizyon veren, ağalara/liderlere ihtiyaç var.”
Evet yazar Kahramanmaraş ile ilgili izlenimlerini böyle sıralamış. Ayrıca yazısının başında belirtmiş “ Sanırım bu analizlerimin bir kısmı başka Anadolu şehirleri için de geçerli olabilir”
Yazarın analizlerini paylaşınca düşünmeden edemedim. Ne kadar doğru bir tespit. Daha yenilerde Türkiye İstatistik Kurumu açıkladı. Türkiye’de en çok göç veren il Yozgat. Ardından Tokat ve Erzurum geliyor. Yani sürekli kan kaybediyor Yozgat. Homojen durumunu aynen muhafaza ediyor. Kanıksamışlık ne yazık ki Yozgat’ın da en belirgin özelliği. Dışarıdan gelenler çok daha net ve daha hızlı fark edebiliyorlar şehrin ağır ve aksak yanlarını.
Üstelik göç eden yaş grupları incelendiğinde 40 yaş altı olduğu görülmekte dolayısıyla Yozgat her yıl genç dinamik ve üretken nüfusunu hızla kaybetmektedir. Bunun en büyük nedeni işsizlik ve iş olanaklarının Yozgat’ta yetersiz oluşudur.
Bırakın göç vermeyi Anadolu’nun tam ortasında Ankara’ya çok yakın mesafede Yozgat erişebilirlikte bile 66. sırada yani son sıralarda yer alıyor. Daha ulaşılmakta bile zorlanılan bir şehir.
Yozgat kişi başına düşen Gayrisafi yurtiçi hâsıla rakamları 852 dolarla 74. Sırada.
Şehirleşme oranı yüzde 46; bu oran hem İç Anadolu bölgesi hem de Türkiye geneli oranının çok altında.
TÜİK’in verilerine göre Yozgat için çıkan tablolarda durum bu kadar vahim.
Bu karamsar rakamlardan sonra insan sormadan edemiyor. Yozgat acaba aşırı homojen yapısının ya da şehri çekip çeviren ona vizyon veren bir liderinin olmayışından mı hep geri kalmışlık sarmalında dolanıp dolanıp duruyor?
İKİ ACI KAYBIMIZ
Yozgat’ımızın medar-ı iftiharı araştırmacı yazar Sayın Yılmaz Göksoy Hocam önce evlat acısıyla sarsıldı, şimdi de hayat arkadaşı Gülşen Göksoy Hanımefendi’yi kaybetti. Yine Gazetemizin yorumcusu aynı zamanda Yayın Editörü örnek insan Sayın Erdoğan Budak’ın sevgili annesi İhtibar Budak Hanımefendi’nin vefatları Yozgat Gazetesi Ailesi olarak bizleri derinden üzmüştür. Ben iki değerli hanımefendiye Allah’tan rahmet, tüm yakınlarına da sabır diliyorum.
“Maraş göç almayan bir il dolayısıyla herkes Maraşlı. Aşırı homojen yapı, şehirdeki düşünce ve görüş çeşitliliğinin önüne geçmiş. Homojen düşünce yapısının içinde orijinallik yok. Kahramanmaraş’ın bir özelliği de kanıksamışlık. Şehrin kendine has uyumu her şeyin üzerini örtüyor. Şehrin eksikliklerini gözlerine mühür vurulmuş gibi fark edemiyorlar. Zihinleri şimşek gibi çalışan, gözleri ışık dolu insanlar bile bir müddet Maraş’ta kaldıktan sonra şehirdeki eksikleri kanıksamaya başlıyorlar.
Kahramanmaraş, bir turizm destinasyonu sayılmaz. Şehir ve ilçelerdeki oteller de bu tür bir turizm potansiyelini taşıyacak kapasitede değil. Ancak özellikle doğal güzellikler açısından eşsiz zenginliklere sahip Kahramanmaraş. Örneğin, Döngel mağaralarının bulunduğu köyün sunduğu manzara eşsiz. NTV Yayınları'ndan çıkmış olan 100 Doğa Harikası'nda Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi yer aldığı halde, bu durumdan ne Göksunlular haberdar ne de birçok Maraşlı..Mavi yapraklı ağaçlardan tutun, doğal alabalık göllerine, Karadeniz'e özgü bir bitki örtüsüyle, Akdeniz yumuşaklığında bir havaya sahip olan Kahramanmaraş, bütün bu turizm özelliğini kullanamıyor. Kahramanmaraş’ın zenginlerinin milyon dolarlık bağ evleri bulunuyor. Ahır Dağı eteklerinde şato ya da saray standartlarında bine yakın bağ evi bulunuyor; ama bu dağda bir tane dahi tatil köyü, beş yıldızlı otel veya butik bir otel bulunmuyor. Şehir sıradan insanları ve zenginleriyle birlikte kendi halinde (yanına başka kimseyi almadan) takılmayı seviyor.
Oysa hemen yanı başında ki Gaziantep çok daha fazla göç almış ancak göç edenler şehrin kültürüne ayak uydurmakla birlikte, iş ve kültür hayatına renklerini vermeye devam etmişler. Kontrast olarak Gaziantep’teki çeşitlilik ŞEHRİN İLERLEMESİNE İMKAN VEREN BİR ÜRETKENLİĞE YOL AÇMIŞ .
Kentleşmeyle birlikte Anadolu şehirlerinin kaybettiği şeylerden biri de ağalar... Ağa deyince negatif bir şey anlaşılmasın, şehre sahip çıkan, şehre liderlik yaparak, şehre vizyon veren ağalar yok artık. Her şehre o şehri çekip sürükleyen, ona vizyon veren, ağalara/liderlere ihtiyaç var.”
Evet yazar Kahramanmaraş ile ilgili izlenimlerini böyle sıralamış. Ayrıca yazısının başında belirtmiş “ Sanırım bu analizlerimin bir kısmı başka Anadolu şehirleri için de geçerli olabilir”
Yazarın analizlerini paylaşınca düşünmeden edemedim. Ne kadar doğru bir tespit. Daha yenilerde Türkiye İstatistik Kurumu açıkladı. Türkiye’de en çok göç veren il Yozgat. Ardından Tokat ve Erzurum geliyor. Yani sürekli kan kaybediyor Yozgat. Homojen durumunu aynen muhafaza ediyor. Kanıksamışlık ne yazık ki Yozgat’ın da en belirgin özelliği. Dışarıdan gelenler çok daha net ve daha hızlı fark edebiliyorlar şehrin ağır ve aksak yanlarını.
Üstelik göç eden yaş grupları incelendiğinde 40 yaş altı olduğu görülmekte dolayısıyla Yozgat her yıl genç dinamik ve üretken nüfusunu hızla kaybetmektedir. Bunun en büyük nedeni işsizlik ve iş olanaklarının Yozgat’ta yetersiz oluşudur.
Bırakın göç vermeyi Anadolu’nun tam ortasında Ankara’ya çok yakın mesafede Yozgat erişebilirlikte bile 66. sırada yani son sıralarda yer alıyor. Daha ulaşılmakta bile zorlanılan bir şehir.
Yozgat kişi başına düşen Gayrisafi yurtiçi hâsıla rakamları 852 dolarla 74. Sırada.
Şehirleşme oranı yüzde 46; bu oran hem İç Anadolu bölgesi hem de Türkiye geneli oranının çok altında.
TÜİK’in verilerine göre Yozgat için çıkan tablolarda durum bu kadar vahim.
Bu karamsar rakamlardan sonra insan sormadan edemiyor. Yozgat acaba aşırı homojen yapısının ya da şehri çekip çeviren ona vizyon veren bir liderinin olmayışından mı hep geri kalmışlık sarmalında dolanıp dolanıp duruyor?
İKİ ACI KAYBIMIZ
Yozgat’ımızın medar-ı iftiharı araştırmacı yazar Sayın Yılmaz Göksoy Hocam önce evlat acısıyla sarsıldı, şimdi de hayat arkadaşı Gülşen Göksoy Hanımefendi’yi kaybetti. Yine Gazetemizin yorumcusu aynı zamanda Yayın Editörü örnek insan Sayın Erdoğan Budak’ın sevgili annesi İhtibar Budak Hanımefendi’nin vefatları Yozgat Gazetesi Ailesi olarak bizleri derinden üzmüştür. Ben iki değerli hanımefendiye Allah’tan rahmet, tüm yakınlarına da sabır diliyorum.
31.12.2011
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ