Bugün, gözlerimi açtığımda, pencereden bir baktım.Bütün pencereler, balkonlar bayraklarla süslenmiş. Al bayrağım ne kadar da güzel salınıyordu.Bir gelin gibi nazlı nazlı. İçimde bir sıcaklık dolaştı.Gözyaşlarım, göz pınarlarımdan taştı. Cumhuriyetin, özgürlüğün gururu, göğüs kafesimi yırtarcasına bedenimi zorluyor, kalbim bir kuş gibi çırpınıyordu.
Torunum Murat, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 98'inci yılı nedeniyle Albayraklı tişörtünü giyip kutlama için sokağa fırladı. Bu coşkulu günün mutluluğu Murat'ın yüzüne de gün boyu gülümseme olarak yansıdı.
Şükürler olsun Tanrım, bu güzel yurt benim vatanım. Al bayrağım özgürce dalgalanıyor. Herkesin yüzünde huzur, ilk günün mutluluğu var. Bir de baktım, karşı kaldırımdan bir grup genç üzerinde ayyıldızlı bayrağım, ellerinde Ayyıldız marşlar söylüyor.
Torunum Murat, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 98'inci yılı nedeniyle Albayraklı tişörtünü giyip kutlama için sokağa fırladı. Bu coşkulu günün mutluluğu Murat'ın yüzüne de gün boyu gülümseme olarak yansıdı.
Diğer torunum Onat da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunu Eskişehir'de yaşadı ve dedesine bu fotoğrafla selam çaktı.
Bravo gençler . O anda ruhumu teslim etsem, dünyanın en bahtiyar insanı olurdum. Bir de baktım torunum Murat da ayyıldızlı tişörtünü giymiş, ellerimden öpüyor. Benden daha mutlu insan olabilir mi ? Çalan telefonu açtım. Eskişehir’den Onat’ımdan fotoğraflar. Diğer torunum da bayraklı, Atatürklü fotoğraflar göndermiş.
Artık gözlerim açık gitmez. Onlar daha 4,5 yaşında bile değiller. Atalarını , bayraklarını biliyorlar. Bu güzel vatanı bize armağan eden Atatürk’ü ve bağımsızlığımızın simgesi bayrağımızın farkındalar.
‘’Dalgalan şanlı bayrak,
Vatanın yüzü gülsün.
Dalgalan şahlanarak,
Varım yoğum ülkümsün.
Seni üstün tutarım,
Her varlıktan daha çok,
Senin için yaşarım,
Senden üstün varlık yok. ‘’
Tüm okuyucularımın, yüce Türk milletinin Bu büyük bayramı kutlu olsun…