Geçtiğimiz hafta Manisa’da, ‘’SİNERJİM Psikolojik Hizmetler Sağlık, Eğitim, Aile Danışmanlığı’’nın ev sahipliğinde İzmir Medya Platformu ile ‘’İnsan Hakları ve Toplum Psikolojisi’’ konulu bir toplantı vardı. Kadına şiddet ve çocuk konularında yoğunlaşan serbest tartışmada Uzm.Psk.Dan.Mine Göl, tüm sorunların çözümünü tek kelimeyle özetledi: ‘’SEVGİ’’
Sevgiyle çözülmeyecek hiçbir sorun yok.Hele bu sevgi paylaşılabiliyor ve paylaşdıkca çoğalıyorsa… Sophokles de ‘’Ben bu dünyaya kin değil, sevgi paylaşmaya geldim’’ demiyor mu.
Oscar Wilde, ‘’Sevgiyi yüreğinden eksik etme. Sevgisiz yaşam, bütün çiçeklerin ölmüş olduğu, güneş olmayan bir bahçe gibidir’’ diye , sevgiyi önermiyor mu ?
Ve maalesef sevgi değil nefret; hoşgörü değil şiddet hakim dünyada. Sinerjim Yönetim Kurulu Başkanı Uzm.Psk. Soner Göl, bir istatistiki veriyle anlatıyor korkunç sonucu; toplumdaki çöküntüyü .Sebepleri de anlatıyor ama, sonuç daha önemli:
‘’Pandemi sürecinde 54 milyon antidepresan kullanıldı.Kadına şiddet ve cinayetlerde artış oldu’’ Düşünün çocuğu büyüğü 84 milyonluk bir ülkede 54 milyon kutu antidepresan kullanılıyor ve bu sayı da her geçen gün artıyor.Ruh sağlığımız bozuldu, resmen çıldırıyoruz.
YOĞUNLUK KARADENİZ VE EGE’DE
Kadına şiddet ve kadın cinayetlerinde yoğunluk Karadeniz ve Ege Bölgelerinde gözüküyor. Gerçekten mi böyle, yoksa diğer bölgelerdeki şiddet verilere tam yansımıyor mu ? Eğer böyleyse durum daha da ciddi. Aile içi şiddetde kadın cinayetleri başka nedenlerle izah ediliyorsa o zaman rakamlar daha da korkutucu demektir.Zira mevcut rakamlar da yeteri kadar ürkütücü. 2010-2019 yılları arasında kadın cinayetlerinde yüzde 25 artış oldu. 10 yılda 2 bin 534 kadın öldürüldü. Cinayetlerde il olarak İstanbul (347), İzmir (176) , Ankara (135), Adana (125) önde geliyor.(Milliyet,13/12/2021)
Kadın cinayetlerinin önlenmesi için merkezi yönetimle birlikte yerel yönetimler de çaba sarfediyor. Ancak yeterli mi, yoksa bu kanayan yara dinmeyecek mi tartışılır. Hani bir söz vardır, çeşitli şekillerde ifade edilir ama özü aynıdır. ‘’Bir erkeği eğitirseniz, bir kişiyi eğitmiş olursunuz ama bir kadını eğitirseniz bir toplumu eğitmiş olursunuz. Bu vahşetin durdurulmasının yolu eğitimden, öncelikle kadının eğitiminden geçiyor. Zira, erkeği de yetiştiren kadındır.
ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKAMIYORUZ
Sinerjim Şirket Müdürü/Yön.Kur.Üyesi Psk.Selin Zeybek, pandeminin çocuklar üzerinde de olumsuzluklar yarattığını, uyuşturucu kullanımının 7-8 yaşa kadar düştüğünü, çocuklarda sosyal medya kullanımının artmasıyla uyuşturucuya ulaşım ve erişimi kolaylaştırdığını belirtti.
Ülkemizde gençler arasında yapılan çalışmalara göre;
-Yarısından fazlasının sigara deneyiminin olduğu,
-Yüzde 35-45’inin yaşam boyu en az bir defa alkol kullandığı,
-Esrar kullanımının yüzde 4, uçucu madde kullanımının yüzde 4,
-Ekstazi kullanımının yüzde 2 – 2,5 olduğu belirtiliyor.
TÜİK verileri, ‘’Türkiye’de geçen yıl güvenlik birimlerine, suça sürüklenme nedeniyle getirilen çocuk sayısı bir önceki yıla göre yüzde 5,8 artarak 511 bin 247’ye çıktı ‘’ (bianet) diyor.
Bu oran ve sayının açılımına bakıldığında , yüzde 46,1’inin mağdur yüzde 32,9’unun kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla güvenlik birimlerine getirildiği görülüyor. Yani, çocuklarımızın yüksek bir oranı suç yumağının sarmalı içinde.
İzmir Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan, konuyu insan hakları ve medya açısından değerlendirirken, artılar ve eksileri sıralayıp, değerlendirmeyi katılımcılara bırakıyor.
Toplantıda özetle, pandeminin toplumun ruh sağlığını da bozduğu, en büyük mağdurların kadın ve çocuklar olduğu görüşünde birleşdi. Rakamlar da onu göstermiyor mu ?
Dilerim, bütün insanlar mutlu olur. Rakamlar tersine döner, pandemi silinir, yok olur…