SIRASI GELDİKÇE
Yoksulluk sınırına 3 asgari ücretlinin maaşı yetişmiyor
Türk-İş’in Mayıs 2021 rakamlarına göre, yoksulluk sınırı 9 bin 219 liraya yükseldi. Ayda eline net 2 bin 825,90 lira geçen 3 asgari ücretlinin geliri (8 478) yoksulluk sınırına yaklaşamıyor.
4 kişilik bir ailenin açlık sınırı ise 2 bin 830 lira. Bir asgari ücretlinin geliri açlık sınırının altında. Bekâr bir çalışanın harcaması ise 3 bin 435 lira olarak belirlenmiş.
Türkiye’de ortalama 10 milyon’a yakın kişinin asgari ücret düzeyinde gelire sahip olduğu, yüde 20 fazlası ve eksiğiyle çalışanların 9.7 milyon kişi olarak belirlendiği bildiriliyor.
16 Aralık 2020 verilerine göre, bu kapsamda çalışanların yüzde 17’sinin (Yaklaşık 3.3 milyon) geliri asgari ücretin altında.
Eurofound verilerine göre, AB ülkelerinde , asgari ücretin yüzde 10 altı ve üstünde ücretle çalışanların oranı yüzde 9.Türkiye’de bu oran yüzde 57 (AB’nin 6 katından fazla)
AB ülkelerinde asgari ücret civarında ücret alanların oranları: Hollanda, Danimarka, Belçika, İsveç’de yüzde 3
Avusturya, Yunanistan, Çekya’da yüzde 4.
Ispanya, Slovenya, Almanya ve Finlandiya’da yüzde 5.
AB ülkeleri arasında asgari ücretlilerin en yüksek sayı ve oranda olduğu ülkeler: Romanya ( %21), Macaristan ve Portekiz (%20)
ASGARİ ÜCRET ARTIŞ ORANI AÇLIK SINIRINA YETİYOR AMA…
‘’ 4 kşilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi için, yapması gerekli gıda harcaması’’ olarak tanımlanan açlık sınırı, bir önceki aya göre yüzde 2.28; son 12 ayda yüzde 16.07 artış gösterirken, asgari ücrette tüm harcamalar için artış yüzde 21.56 olmuştur. Yani artış , sadece gıda harcamaları açısından düşünüldüğünde yeterli,ama yoksulluk sınırı söz konusu olduğunda çok yetersizdir.
Ücret artışının yoksulluk sınırına yanaşabilmesi için sadece yememiz; Giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçları unutmamız gerekiyor.
Açlık sınırının, asgari ücret düzeyinde kalmasının nedenleri arasında pandemi döneminin etkisi çok. Üreticinin ürettiğini satamaması, alım gücünün düşmesi insanların ihtiyaçlarını tam karşılayamaması yanında birazcık da olsa ücret denetimlerinin sıklaştırılması var. Bu dönemde indirilen kepenkler, esnafı zor durumda bırakırken gelirler taban, borçlar tavan yaptı. İnsanlar sadece temel gıda maddelerine yöneldi. Ekmek, bakliyat/un, piriç, bulgur; tereyağı,Ayçiçek yağı, bal, reçel, tuz, şeker aynı kaldı. Sebzede, makarna ve irmikte biraz oynama oldu. Fiyatına yetişilemeyen ürünler alıcı bulmadı.
Hesap ortada. Asgari ücret ve altındaki gelir sahipleri nefes alamıyor. Hatta yaşamıyor…