GÜNDEM
Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli
AKP, YOZGAT’TA KAN KAYBEDİYOR
Bir sabah uyanıyorsunuz.
Bakıyorsunuz ki,Hükümet konağı bahçesinde bir gecekondu inşaatı.
“Nedir bu ?”diye soruyorsunuz.
“Belediye Zabıta bürosu”diyorlar.
Ertesi gün bir de bakıyorsunuz ki, zabıta kulübesinin yerinde yeller esiyor.
Belediye, Başkanın talimatıyla plansız ve projesiz olarak bir gecede yaptığı zabıta bürosunu her nedense yıktırıyor.
Gazetemizin 1.sayfasından soruyoruz:
“Niye yaptınız,niye yıktınız?”
Kimseden tık yok.
¨ ¨ ¨
AKP iktidarı E-88’den geçen şehir içi trafiğini rahatlatmak için 6 trilyon Tl.harcayarak köprülü kavşak projesini 6 ay gibi kısa zamanda tamamlama başarısını gösteriyor.
Ancak, söz konusu proje, apar-topar ve alel-acele hazırlandığı için tamamlandığında koca kenti tam ortadan ikiye bölecek, şehrin kuzeyini güneyinden koparacak şekilde ortaya çıkıyor.
Ve üstelik,ne hazindir ki büyük bir gaflet sonucunda projede yaya geçitleri unutuluyor.
Belediye Başkanı veya il’in Valisi ya da teknik bir sorumlusu, köprülü kavşak inşaatı devam ederken“Yahu,bu şehrin insanları güvenlik içinde karşıdan karşıya nasıl geçecekler,Hani projenin yaya geçitleri ?”demiyorlar.
Köprülü kavşak inşaatı bitirildikten sonra yaya alt geçitlerinin yapımının unutulduğu anlaşılıyor.
Ama böylesine affedilmez bir unutkanlık,3-5 can’a ve 630 milyar liraya ulaşan yeni bir harcamaya neden oluyor.
Alt geçitlerin projeleri hazırlanıyor.
Her biri 4 metre yüksekliğinde 3x5 metre genişliğinde merdivenli bir şekilde ihaleye çıkarılıyor.Ama konuyla ilgili bazı mühendislerin ifadelerine göre, alt geçit projelerinin ölçüleri her ne hikmetse ihale sonrasında Karayolları Bölge müdürlüğünce 4x4 kutu menfez biçiminde değiştiriliyor.Bu nedenle alt yaya geçitlerinin dar,basık ve tünel gibi yapıldığı bildiriliyor.
**
Belediye Başkanı sayın Yusuf Başer,kentin tek bulvarı olan Adnan Menderes Bulvarından sonra lise caddesine de el atıyor.Eski başkan Erdemir tarafından yaptırılan ancak halkın beğenmediği ve benimsemediği lise caddesini haklı olarak yeniden düzenlemek istiyor.
Ama nasıl yapıyor bu işi ?
Ciddi bir hazırlık yapılmaksızın,plansız , projesiz ve günü birlik yönlendirme ve tasarımlarla işi başlatıyor.Birileri Başkana Lise caddesinin PTT önünden geçen bölümünün kotunu düşürmesini öğütlüyor..Başer,bu öneriye balıklama dalıyor.Dalıyor ama lise caddesinin kotunu düşürdüğü takdirde lise caddesiyle bağlantılı diğer yolların kotunu da düşürmenin getireceği maliyetini hesaplayamıyor.Ama 2 caddeyi kot nedeniyle yeniden düzenlemekle yetinmeyi yeğliyor. Erdemir’in 16 yılda yükselttiği bütün caddelerin kotlarını Belediyenin mali gücünün düşürmeye yetmeyeceğini sonradan anlayabiliyor.
Ve imkansızlık yüzünden lise caddesinin yaya kaldırım parkelerini değiştiremiyor,eklenti yapmak durumunda kalıyor.Ve lise caddesinde yamalıklı kaldırmalar ortaya çıkıyor.
**
Lise caddesi inşaatı sürerken Yozgat’ta yine bir sabah uyandığınızda adını Cumhuriyetten alan kentin tek meydanının Beyrut sokakları gibi yerle bir edildiğini görüyorsunuz..
Başkan, Belediye Meclisine bilgi vermeden ve danışmadan alanın altına kapalı otopark veya çarşı yapılacağını açıklıyor.
Cumhuriyet alanı ile ilgili icraatlarına da alışık olduğu üzere plansız ve projesiz başlıyor.
Sonra Yozgat piyasasının mimar ve inşaat mühendislerini toplayıp “Alanın altına park mı,yoksa çarşı mı yapalım?”diye soruyor.
“Her ikisi de olmaz”cevabını alınca Cumhuriyet alanı üzerinde yeni bir projeye yöneliyor.
Uzmanlara danışmadan önce alanın altında’ kapalı park veya çarşı oluşturma sevdası ‘ yüzünden meydanda dünyanın hafriyatını yaptırarak Belediyeyi milyarlarca lira zarara sokuyor.
ÇEDAŞ’a aylık borcunun taksidini ödeyemeyen,parasızlık yüzünden acuzelerin aylıklarını kesmek zorunda kalan Belediye, kent merkezinde bozduğu kot dengesini yeniden düzeltebilmek için trilyonluk yeni borç faturalarını imzalıyor.
**
Yozgat Belediye Başkanı sayın Yusuf Başer’in kentimize bir şeyler katma adına iyi niyetle ve hizmet heyecanıyla başlattığı ama sonuçta ya yanlış ya noksan,ya da estetik olmayan ve de borçlu Belediyeye ağır maliyetlere yol açan icraatlarının ardı arkası kesilmiyor.
Başlatılan bir işi dört başı tamamlayamadan bir diğerine geçerek geçici de olsa şehrin organizmalarını bozuyor.
Yozgat Merkez Belediyesi, şehirde ortaya koyduğu fiziki çalışmalar kadar,Belediye bünyesinde sergilediği disiplinsiz,haksız,usulsüz ve çoğu kez ayırımcı icraatlarıyla da kamuoyunun dikkatini çekiyor..
**
AKP’nin Yozgat’ta “Ali-Dibo” türünden işlerinin kokuları, son kez ilçe ve kasabalardan geliyor.Geçen hafta Çayıralan Belediyesinde tam bir “Ali-Dibo”vak’ası ‘patlak veriyor
AKP’li Çayıralan Belediye Başkanı Yusuf Coşan, bir firmaya sahte iş bitirme belgesi verecek kadar yolsuz işlerini ileriye götürebiliyor.Başkanın himayesindeki firma ise bölgenin inşaat işlerini yürütüyor.
Bazı Başkanların makam otomobili saltanatları,Ankara maceraları,Belediyeyi kendi kurumları gibi yönetim tarzları,vatandaşları AKP’den uzaklaştırıyor.
**
Ya AKP’nin temsilcileri.
Yozgat milletvekilleri Ankarada ne yapıyorlar ?
Vatandaşlar onların çalışmalarını nasıl değerlendiriyor?
Yozgat’ın Ankaradaki temsilcilerini seçmenlere sorduğunuzda partili –partisiz hemen hemen herkes ortak görüş olarak şu değerlendirmede bulunuyorlar ve bakın ne diyorlar :
“Bunların hepsi bir Lütfullah Kayalar etmez.”
Hele AKP’nin bir milletvekili var ki (!)…
İlyas Arslan adlı AKP’nin en ‘eke’ ve uyanık milletvekilinden bahsediyorum.
Üniversite kurulmazdan önce yolsuzlukla suçladığı hayırsever işadamı Erdoğan Akdağ’ın adına şiddetle karşı çıktığı için Yozgat’ı 3 fakülte binasından ve bu öğretim döneminde 3 yeni fakültenin öğrenime açılmasından mahrum bırakan ,Üniversite kurulduktan hemen sonra da aynı Erdoğan Akdağ’ı TBMM Başkanlığına yaptığı yazılı önerge ile TBMM üstün hizmet ödülüne layık gören İlyas Arslan’dan…
Böylesine akıl almaz çelişkili davranışlarıyla temsil ettiği insanları “aptal”yurduna koyan İlyas Arslan, artık son zamanlarda bu türden ilkesizlikleriyle seçmenlerinin kimyasını bozuyor.
**
Gelelim AKP iktidarının A’den Z’ye ve tepeden tırnağa değiştirdiği Yozgat bürokrasisine…
Yazım uzadığı için bu konuda daha düne kadar Yozgat bürokrasinin en tepesinde bulunan ve büyük bir kente de vali olarak atanan sayın Gökhan Sözer’in sadece “Cumhuriyet ilkokulunun Rektörlüğe devri “olayı ile ilgili son icraatına değinmekle yetineceğim.
Bundan 2-3 yıl önce dönemin Milli Eğitim Müdürü, Cumhuriyet İlkokulunun arka bahçesine 24 derslikli bir ilköğretim binasının inşasını planlamış,Bakanlıktan onay almıştı.Okulun ödeneği de Yozgata aktarılmıştı.
Ama Yozgat valisi Valisi Gökhan Sözer,her nedense 2.cumhuriyet ilkokulunu veto etmişti.
Hepinizin bildiği gibi bundan 9 ay önce de Yozgat Bozok Üniversitenin kuruluşu kesinleşmişti.
Kent merkezinde Rektörlüğe bir binanın tahsisi gerekiyordu.
Rektörlüğe en uygun bina olarak gözüken Yimpaş Holdingin ek binasıyla ilgili pazarlıklar yapılmış , ancak sonrasında bu binanın alımından vazgeçilmişti.
Oysa sayın Vali Rektörlüğe illa da 60 yıllık Cumhuriyet ilkokulu binasını öngörüyordu
Cumhuriyet ilkokulunda okumakta olan Yozgatlı minik yavruların nasıl mağdur olacakları hiç düşünülmüyordu.
Ve neticede Rektörlükle varılan anlaşma sonunda buradaki öğrenciler Gazipaşa’nın kalorifer kazan dairesinden bozma sağlıksız sınıflara nakledildi..
21.yüzyılda Yozgat’ın körpe çocukları ,9 ayda Üniversite rektörlüğüne uygun bir binayı bulamayan ve Cumhuriyet ilkokulunu Rektörlüğe devri konusunda inadından vazgeçmeyen il’in Valisi tarafından izbe odalarda kötü koşullarda öğrenime mecbur bırakılmıştı.
.
Yüzlerce öğrencinin,velinin,halkın,öğretim görevlilerin konuya ilişkin feryatları ve talepleri ,koca vilayet merkezinde Rektörlüğe tahsis edilecek başka bir bina bulunamadığı gerekçesiyle il’in valisi tarafından reddediliyordu.
**
Yozgat’ta gerek yerel yönetimlerin ve gerekse bürokrasinin AKP iktidarını halkın gözünden düşüren olumsuz icraatları karşısında parti teşkilatları ne yapıyor biliyormusunuz ?
Bunun yanıtını da açıksözlü AKP’li bir teşkilat mensubu bakın nasıl veriyor:
“Teşkilattaki arkadaşlarımız başlangıçta Yozgat’ın meseleleriyle ilgileniyordu.Ama şimdilerde arkadaşlarımızın bir kısmı particiliği kişisel işlerinde kullanmayı tercih ediyorlar.Belediye ,tüyü bitmemiş yetimin paralarını çar-çur etmiş,Yozgatlı’nın körpe yavruları perişan olmuş,kimsenin umurunda değil.Seçime kadar iktidarın imkanlarından faydalanmak arkadaşlarımızın öncelikli meselesi. Haline geldi.”
**
Evet,AKP 3 Kasım ve 28 Mart seçimlerden en yüksek oy kazandığı 7 numaralı kalesi olan Yozgat’ta oy kaybediyor.
Merkez Belediyesinin son zamanlarda sergilediği plansız ,proğramsız ,hazırlıksız, projesiz, hesapsız,kitapsız ve “Kemal Sunal”klasiklerine senaryo olacak traji-komik icraatları…
Milletvekillerinin 4 yıllık sürede halkın üzerinde bıraktığı olumsuz izlenimleri..
AKP yerel yöneticilerin partizan mülahazalarla vatandaşlar ve kurumlar arasında uyguladıkları ayırımcılık..
Çayıralan’da su yüzüne çıkan ,diğer bazı ilçe ve kasabalarda dillerde dolaşan “Ali-Dibo”vak’aları..
Cumhuriyet ilkokulunun devri olayında görüldüğü gibi,despot yaklaşımlarla Yozgatlının taleplerinin kaale ve ciddiye alınmaması..
Ve benzeri pek çok nedenlerden dolayı AKP Yozgatta hızla oy kaybediyor.
Dahası AKP oy kaybetmekle kalmıyor.İl düzeyindeki 105 bin oyu 3 Kasımda 30 bine düşen MHP’nin ekmeğine yağ sürüyor.
AKP kaybettikce de MHP güçleniyor.
**
Ben,Yazımın başından buraya kadar verdiğim somut orneklere ve vatandaşların söylemlerine dayanarak AKP’nin hızla oy kaybettiğini anlatmaya çalışıyorum.
AKP’lilere göre,abartılı ve yanlış mı düşünüyorum.?
O halde AKP Yozgat’ta hemen bir kamuoyu araştırması yaptırsın.
Göreceklerki; AKP kan kaybetmekte…
Tarih : 03.10.2006
Bakıyorsunuz ki,Hükümet konağı bahçesinde bir gecekondu inşaatı.
“Nedir bu ?”diye soruyorsunuz.
“Belediye Zabıta bürosu”diyorlar.
Ertesi gün bir de bakıyorsunuz ki, zabıta kulübesinin yerinde yeller esiyor.
Belediye, Başkanın talimatıyla plansız ve projesiz olarak bir gecede yaptığı zabıta bürosunu her nedense yıktırıyor.
Gazetemizin 1.sayfasından soruyoruz:
“Niye yaptınız,niye yıktınız?”
Kimseden tık yok.
¨ ¨ ¨
AKP iktidarı E-88’den geçen şehir içi trafiğini rahatlatmak için 6 trilyon Tl.harcayarak köprülü kavşak projesini 6 ay gibi kısa zamanda tamamlama başarısını gösteriyor.
Ancak, söz konusu proje, apar-topar ve alel-acele hazırlandığı için tamamlandığında koca kenti tam ortadan ikiye bölecek, şehrin kuzeyini güneyinden koparacak şekilde ortaya çıkıyor.
Ve üstelik,ne hazindir ki büyük bir gaflet sonucunda projede yaya geçitleri unutuluyor.
Belediye Başkanı veya il’in Valisi ya da teknik bir sorumlusu, köprülü kavşak inşaatı devam ederken“Yahu,bu şehrin insanları güvenlik içinde karşıdan karşıya nasıl geçecekler,Hani projenin yaya geçitleri ?”demiyorlar.
Köprülü kavşak inşaatı bitirildikten sonra yaya alt geçitlerinin yapımının unutulduğu anlaşılıyor.
Ama böylesine affedilmez bir unutkanlık,3-5 can’a ve 630 milyar liraya ulaşan yeni bir harcamaya neden oluyor.
Alt geçitlerin projeleri hazırlanıyor.
Her biri 4 metre yüksekliğinde 3x5 metre genişliğinde merdivenli bir şekilde ihaleye çıkarılıyor.Ama konuyla ilgili bazı mühendislerin ifadelerine göre, alt geçit projelerinin ölçüleri her ne hikmetse ihale sonrasında Karayolları Bölge müdürlüğünce 4x4 kutu menfez biçiminde değiştiriliyor.Bu nedenle alt yaya geçitlerinin dar,basık ve tünel gibi yapıldığı bildiriliyor.
**
Belediye Başkanı sayın Yusuf Başer,kentin tek bulvarı olan Adnan Menderes Bulvarından sonra lise caddesine de el atıyor.Eski başkan Erdemir tarafından yaptırılan ancak halkın beğenmediği ve benimsemediği lise caddesini haklı olarak yeniden düzenlemek istiyor.
Ama nasıl yapıyor bu işi ?
Ciddi bir hazırlık yapılmaksızın,plansız , projesiz ve günü birlik yönlendirme ve tasarımlarla işi başlatıyor.Birileri Başkana Lise caddesinin PTT önünden geçen bölümünün kotunu düşürmesini öğütlüyor..Başer,bu öneriye balıklama dalıyor.Dalıyor ama lise caddesinin kotunu düşürdüğü takdirde lise caddesiyle bağlantılı diğer yolların kotunu da düşürmenin getireceği maliyetini hesaplayamıyor.Ama 2 caddeyi kot nedeniyle yeniden düzenlemekle yetinmeyi yeğliyor. Erdemir’in 16 yılda yükselttiği bütün caddelerin kotlarını Belediyenin mali gücünün düşürmeye yetmeyeceğini sonradan anlayabiliyor.
Ve imkansızlık yüzünden lise caddesinin yaya kaldırım parkelerini değiştiremiyor,eklenti yapmak durumunda kalıyor.Ve lise caddesinde yamalıklı kaldırmalar ortaya çıkıyor.
**
Lise caddesi inşaatı sürerken Yozgat’ta yine bir sabah uyandığınızda adını Cumhuriyetten alan kentin tek meydanının Beyrut sokakları gibi yerle bir edildiğini görüyorsunuz..
Başkan, Belediye Meclisine bilgi vermeden ve danışmadan alanın altına kapalı otopark veya çarşı yapılacağını açıklıyor.
Cumhuriyet alanı ile ilgili icraatlarına da alışık olduğu üzere plansız ve projesiz başlıyor.
Sonra Yozgat piyasasının mimar ve inşaat mühendislerini toplayıp “Alanın altına park mı,yoksa çarşı mı yapalım?”diye soruyor.
“Her ikisi de olmaz”cevabını alınca Cumhuriyet alanı üzerinde yeni bir projeye yöneliyor.
Uzmanlara danışmadan önce alanın altında’ kapalı park veya çarşı oluşturma sevdası ‘ yüzünden meydanda dünyanın hafriyatını yaptırarak Belediyeyi milyarlarca lira zarara sokuyor.
ÇEDAŞ’a aylık borcunun taksidini ödeyemeyen,parasızlık yüzünden acuzelerin aylıklarını kesmek zorunda kalan Belediye, kent merkezinde bozduğu kot dengesini yeniden düzeltebilmek için trilyonluk yeni borç faturalarını imzalıyor.
**
Yozgat Belediye Başkanı sayın Yusuf Başer’in kentimize bir şeyler katma adına iyi niyetle ve hizmet heyecanıyla başlattığı ama sonuçta ya yanlış ya noksan,ya da estetik olmayan ve de borçlu Belediyeye ağır maliyetlere yol açan icraatlarının ardı arkası kesilmiyor.
Başlatılan bir işi dört başı tamamlayamadan bir diğerine geçerek geçici de olsa şehrin organizmalarını bozuyor.
Yozgat Merkez Belediyesi, şehirde ortaya koyduğu fiziki çalışmalar kadar,Belediye bünyesinde sergilediği disiplinsiz,haksız,usulsüz ve çoğu kez ayırımcı icraatlarıyla da kamuoyunun dikkatini çekiyor..
**
AKP’nin Yozgat’ta “Ali-Dibo” türünden işlerinin kokuları, son kez ilçe ve kasabalardan geliyor.Geçen hafta Çayıralan Belediyesinde tam bir “Ali-Dibo”vak’ası ‘patlak veriyor
AKP’li Çayıralan Belediye Başkanı Yusuf Coşan, bir firmaya sahte iş bitirme belgesi verecek kadar yolsuz işlerini ileriye götürebiliyor.Başkanın himayesindeki firma ise bölgenin inşaat işlerini yürütüyor.
Bazı Başkanların makam otomobili saltanatları,Ankara maceraları,Belediyeyi kendi kurumları gibi yönetim tarzları,vatandaşları AKP’den uzaklaştırıyor.
**
Ya AKP’nin temsilcileri.
Yozgat milletvekilleri Ankarada ne yapıyorlar ?
Vatandaşlar onların çalışmalarını nasıl değerlendiriyor?
Yozgat’ın Ankaradaki temsilcilerini seçmenlere sorduğunuzda partili –partisiz hemen hemen herkes ortak görüş olarak şu değerlendirmede bulunuyorlar ve bakın ne diyorlar :
“Bunların hepsi bir Lütfullah Kayalar etmez.”
Hele AKP’nin bir milletvekili var ki (!)…
İlyas Arslan adlı AKP’nin en ‘eke’ ve uyanık milletvekilinden bahsediyorum.
Üniversite kurulmazdan önce yolsuzlukla suçladığı hayırsever işadamı Erdoğan Akdağ’ın adına şiddetle karşı çıktığı için Yozgat’ı 3 fakülte binasından ve bu öğretim döneminde 3 yeni fakültenin öğrenime açılmasından mahrum bırakan ,Üniversite kurulduktan hemen sonra da aynı Erdoğan Akdağ’ı TBMM Başkanlığına yaptığı yazılı önerge ile TBMM üstün hizmet ödülüne layık gören İlyas Arslan’dan…
Böylesine akıl almaz çelişkili davranışlarıyla temsil ettiği insanları “aptal”yurduna koyan İlyas Arslan, artık son zamanlarda bu türden ilkesizlikleriyle seçmenlerinin kimyasını bozuyor.
**
Gelelim AKP iktidarının A’den Z’ye ve tepeden tırnağa değiştirdiği Yozgat bürokrasisine…
Yazım uzadığı için bu konuda daha düne kadar Yozgat bürokrasinin en tepesinde bulunan ve büyük bir kente de vali olarak atanan sayın Gökhan Sözer’in sadece “Cumhuriyet ilkokulunun Rektörlüğe devri “olayı ile ilgili son icraatına değinmekle yetineceğim.
Bundan 2-3 yıl önce dönemin Milli Eğitim Müdürü, Cumhuriyet İlkokulunun arka bahçesine 24 derslikli bir ilköğretim binasının inşasını planlamış,Bakanlıktan onay almıştı.Okulun ödeneği de Yozgata aktarılmıştı.
Ama Yozgat valisi Valisi Gökhan Sözer,her nedense 2.cumhuriyet ilkokulunu veto etmişti.
Hepinizin bildiği gibi bundan 9 ay önce de Yozgat Bozok Üniversitenin kuruluşu kesinleşmişti.
Kent merkezinde Rektörlüğe bir binanın tahsisi gerekiyordu.
Rektörlüğe en uygun bina olarak gözüken Yimpaş Holdingin ek binasıyla ilgili pazarlıklar yapılmış , ancak sonrasında bu binanın alımından vazgeçilmişti.
Oysa sayın Vali Rektörlüğe illa da 60 yıllık Cumhuriyet ilkokulu binasını öngörüyordu
Cumhuriyet ilkokulunda okumakta olan Yozgatlı minik yavruların nasıl mağdur olacakları hiç düşünülmüyordu.
Ve neticede Rektörlükle varılan anlaşma sonunda buradaki öğrenciler Gazipaşa’nın kalorifer kazan dairesinden bozma sağlıksız sınıflara nakledildi..
21.yüzyılda Yozgat’ın körpe çocukları ,9 ayda Üniversite rektörlüğüne uygun bir binayı bulamayan ve Cumhuriyet ilkokulunu Rektörlüğe devri konusunda inadından vazgeçmeyen il’in Valisi tarafından izbe odalarda kötü koşullarda öğrenime mecbur bırakılmıştı.
.
Yüzlerce öğrencinin,velinin,halkın,öğretim görevlilerin konuya ilişkin feryatları ve talepleri ,koca vilayet merkezinde Rektörlüğe tahsis edilecek başka bir bina bulunamadığı gerekçesiyle il’in valisi tarafından reddediliyordu.
**
Yozgat’ta gerek yerel yönetimlerin ve gerekse bürokrasinin AKP iktidarını halkın gözünden düşüren olumsuz icraatları karşısında parti teşkilatları ne yapıyor biliyormusunuz ?
Bunun yanıtını da açıksözlü AKP’li bir teşkilat mensubu bakın nasıl veriyor:
“Teşkilattaki arkadaşlarımız başlangıçta Yozgat’ın meseleleriyle ilgileniyordu.Ama şimdilerde arkadaşlarımızın bir kısmı particiliği kişisel işlerinde kullanmayı tercih ediyorlar.Belediye ,tüyü bitmemiş yetimin paralarını çar-çur etmiş,Yozgatlı’nın körpe yavruları perişan olmuş,kimsenin umurunda değil.Seçime kadar iktidarın imkanlarından faydalanmak arkadaşlarımızın öncelikli meselesi. Haline geldi.”
**
Evet,AKP 3 Kasım ve 28 Mart seçimlerden en yüksek oy kazandığı 7 numaralı kalesi olan Yozgat’ta oy kaybediyor.
Merkez Belediyesinin son zamanlarda sergilediği plansız ,proğramsız ,hazırlıksız, projesiz, hesapsız,kitapsız ve “Kemal Sunal”klasiklerine senaryo olacak traji-komik icraatları…
Milletvekillerinin 4 yıllık sürede halkın üzerinde bıraktığı olumsuz izlenimleri..
AKP yerel yöneticilerin partizan mülahazalarla vatandaşlar ve kurumlar arasında uyguladıkları ayırımcılık..
Çayıralan’da su yüzüne çıkan ,diğer bazı ilçe ve kasabalarda dillerde dolaşan “Ali-Dibo”vak’aları..
Cumhuriyet ilkokulunun devri olayında görüldüğü gibi,despot yaklaşımlarla Yozgatlının taleplerinin kaale ve ciddiye alınmaması..
Ve benzeri pek çok nedenlerden dolayı AKP Yozgatta hızla oy kaybediyor.
Dahası AKP oy kaybetmekle kalmıyor.İl düzeyindeki 105 bin oyu 3 Kasımda 30 bine düşen MHP’nin ekmeğine yağ sürüyor.
AKP kaybettikce de MHP güçleniyor.
**
Ben,Yazımın başından buraya kadar verdiğim somut orneklere ve vatandaşların söylemlerine dayanarak AKP’nin hızla oy kaybettiğini anlatmaya çalışıyorum.
AKP’lilere göre,abartılı ve yanlış mı düşünüyorum.?
O halde AKP Yozgat’ta hemen bir kamuoyu araştırması yaptırsın.
Göreceklerki; AKP kan kaybetmekte…
Tarih : 03.10.2006
03.10.2006
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ